Hürriyet yazarı Nurcuları kızdıracak

Hürriyet yazarı Nurcuları kızdıracak

Son günlerin en çok konuşulan konularından biri haline geldi Said Nursi.. Özellikle Hür Adam filmdeki Atatürk ve Said Nursi tartışması gündemi oldukça meşgul etti. Hürriyet yazarı Özdemir İnce, bu tartışmalara katıladı. Ve Nur cemaatini kızdıracak sözler söyledi...

SAFSATALARA DİKKAT ÇEKMEK

9 NİSAN 2008 günü, Mustafa Yıldırım'ın "Meczup Yaratmak" (Ulus Dağı Yayınları) adlı kitabına dayanarak, "Mehdi Yaratma Sanatı ve Kullanım Kılavuzu" başlıklı bir yazı yayımlamıştım.

Amacım, Said Nursî olayının gerisindeki hurafelere ve safsatalara dikkatleri çekmekti. Yazı nurcuları öfkelendirip telaşlandırdı.Telaşlanmanın gereği yoktu aslında: Olan olmuş, bu safsatayı ("efsane" demiyorum) artık tersine çevirmek olanaksız.

Safsataya dayanak olarak, yazımda, birkaç örnek göstermiştim:
"İki düş görerek önemli görevler üstlenen Said-i Kürdi, kendi anlatımına göre ilkkerametini Bitlis yolunda gösterir: Elleri kelepçelidir. Abdest almak ister kelepçelerkendiliğinden açılır. (s. 19)"

HEM HAPİSTE, HEM DIŞARDA

Said Nursî safsatasının mimarlarından Süleyman Şahiner'in "Hatıralarda Bediüzzaman"adlı göz boyama kitabını bulup okuyamadım. Kitapta, Said Nursî'nin elinde çay bardağı ile Barla'daki evinin önündeki çınar ağacına ellerini kullanmadan çıktığı yazıyormuş.

SAFSATALARDAN ÖRNEKLER

Ama bir başka mehdi ya da meczup yaratma kitabını okudum yazarın: "Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursî" (Nesil Yayınları, 58. baskı).
Kitapta yer alan safsatalardan örnekler:

- Kürdistan Devleti kurmayı kabul etmez. (s. 221)

- 1921 yılında, "Ya rabbi senin askerin çoktur. Bu melunlara fırsat verme" diye yakarır. Buyakarı üzerine bir maymun Yunan kralını ısırarak öldürür. (s. 228)

- Gemici Mehmet keklik avlamak ister. Said Nursî engel olur. Bunun üzerine bir kekliksürüsü saatlerce başlarının üzerinden ayrılmaz. Şükran mahiyetinde! (s. 279)

- Savcılar mapusane damında olması gereken Bediüzzaman'ı çarşıda pazarda dolaşırken görürler. Ama o hem hapishanede yatmakta hem de çarşıda pazarda dolaşmaktadır. Aynı anda iki yerde birden olabilmektedir. (s. 313, 336)

- "Eskişehir hapsinde tifo aşısı diye sol meme üzerinden zehir şırınga ediyorlar. Vücutzehri tecrit ediyor. Orası sertleşmiş kalmıştı. Zamanla zehir yavaş yavaş balmumu şeklinialmış, bir defasında da kopmuştu. Parçasını ayırmış, saklamış. Bir gün ziyaretinegittiğimde 'Bak' dedi. O parçayı sol göğsünün üzerinde çukurluğa koyuyor. Tam orayakoyuyor. Zehirlediklerini ispat ediyor." (s. 352)


SAİD-İ NURSİ TAM MEGALOMAN VE MİTOMAN

Bu türden safsataların tanıkları nedense hep doktorlar, yüzbaşılar, albaylar, binbaşılar oluyor.
Said Nursî tam anlamıyla bir megaloman ve mitoman. Valileri, kaymakamları, devlet görevlilerini durmadan paylıyor. Örneğin Ankara Valisi Nevzat Tandoğan'a "Bu sarık bubaşla beraber çıkar!" (s. 336) diye meydan okur. Ancak meydan okumalarının, mucize gösterilerinin kendisinden başka tanığı yoktur.

TEK TANIĞI KENDİSİ

Bütün mucizeler ve kabadayılık gösterileri kendi sözlerine dayanır. Düşlerinde geleceği görür, düşlerinde Allah ve Peygamberi ile konuşur. İster inan ister inanma! Ben ne yazarsam yazayım, mürekkep yalamışlar, diplomalılar da aralarında olmak üzere ona birçok inanan var.

Anladığım kadarıyla "Hür Adam" filmi Cemal Kutay, Necmettin Şahiner, Rohat ve Şerif Mardin gibi safsata tüccarlarının kitaplarına dayanıyor.