
Karşılıksız çeke hapis cezasının kaldırılmasının ardından “iflas erteleme piyasası” oluştu. İş dünyası temsilcileri, çeklerini ödemeyen, piyasayı milyonlarca lira dolandıran kişilerin iflas erteleme kararıyla kendilerini kurtarma yoluna gittiğini belirtiyor.
Edinilen bilgilere göre, sadece bu konuda çalışan özel hukuk büroları kuruldu. Bu bürolar, borçlu şirketler için iflas erteleme kararı çıkarırken; alacaklıların mağdur olmasına sebebiyet veriyor. İflas erteleme piyasası sayesinde borçlular ve alacaklılar arasında bir pazarlık gelişiyor. Bazı borçlular borcunun yarısını ödemeyi teklif ederken, bazıları ise tamamını ödemekten imtina ediyor.
KARŞILIKSIZ ÇEKTE HAPİS CEZASI YOK
Karşılıksız çekte hapis cezasının kalkmış olması piyasada dolandırıcılığın ve hırsızlığın önünü açtı. İSO Meclis Üyesi Serol Acarkan, borçluların sıkıştıkları zaman iflas erteleme kararı aldıklarını, bu şekilde insanları mağdur ettiklerini belirtti. Türkiye gündemine asıl olarak 2001 krizinden sonra giren, sonrasında 2008 global kriziyle neredeyse patlama yaratan iflas erteleme yoluyla, toplamda binin üzerinde şirket Türk Ticaret Kanunu’nun 376, İcra İflas Kanunu’nun 179A ve 179B maddelerinde düzenlenen iflas erteleme yoluna başvurdu.
DOĞRU ANALİZ ŞART
Mahkeme sürecini iki boyutuyla ele almak gerekiyor. Birincisi, ilk müracaat esnasında firmaların mali tablolarının gerçeği yansıtıp yansıtmadığının iyi analiz edilmesi gerekliliği. Yani iflasın ertelenmesinin ön koşulu olan ‘borca batıklık’ gerçekten mevcut mu, yoksa bazı muhasebe kayıtları ile mi borca batık hale getirildi, bunun tespit edilmesi lazım. Burada borca batıklık bilançosunu hazırlayan bilirkişi heyetine büyük sorumluluk düşüyor. İkinci boyut ise, tedbir veya erteleme kararı sonrasıdır. Bu süreç kayyum gözetiminde devam eder.
YASALARDA BOŞLUK BIRAKILMAMALI
Bazı firma sahipleri elde etmiş olduğu yasal korumanın arkasına sığınarak sürecin sonuna kadar çok sayıda alacaklı firmaya bir kuruş ödeme yapmıyor. Yasalar bütün alacaklılara eşit davranılmasını emreder. İşte burada da atanmış olan kayyum heyetine büyük sorumluluk düşüyor. Bütün alacaklılarla, toplam borç karşısındaki alacakları oranında ödeme yapılması sağlanmalı. Titiz davranılırsa mağduriyetler bir ölçüde azalır.