Mahir Ünal CHP'nin AİHM'ne başvurusunu değerlendirdi
ensonhaber.com

1

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Mahir Ünal, " 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü" dolayısıyla düzenleyecekleri anma programlarına ilişkin, basın toplantısında açıklamalarda bulundu.

"TERÖR ÖRGÜTÜNE TERÖR ÖRGÜTÜ DİYEBİLSİNLER"

CHP'nin AİHM'e başvurusuna da değinen Ünal, "15 Temmuz'un yaraları sarıyor Türkiye Cumhuriyeti devleti. Diğer siyasi partiler de bu mücadelenin yanında olsunlar. Terör örgütüne terör örgütü desinler. Ülkelerinin menfaatlerinin yanında olabilsinler. Biz bunu istiyoruz." diyerek şu ifadeleri kullandı;

"AİHM'DE AMAÇLARI TARTIŞMA ALANI OLUŞTURMAK"

"Konuşmamda bahsettiğim gibi CHP'nin adalet arayışı adalet değil. AYM'ye başvurusu AYM'ye, AİHM'e başvurusu da AİHM'e başvuru değil. Bir tartışma alanı oluşturmak farklı sorun alanlarında yeni krizler üretmek ve sorundan beslenen bir siyasetin parçası olmak. YSK'nın kararlarının sonuçları son derece kesin ve açıktır."

Mahir Ünal'ın konuşmasından satır başları şu şekilde;

"KILIÇDAROĞLU'NUN PKK DİYEBİLMESİNİ BEKLERDİK"

"AK Parti siyasetinin iki neferi bu mücadeleyi verirken hayatlarını kaybettiler. Onların anısına da yılmadan mücadelemize devam edeceğiz. İnsanlarımızı vahşi terör örgütünün insafına bırakmayacağız. Ana muhalefet partisi lideri de aradı, baş sağlığı diledi, bu da güzel ama beklerdik ki Kılıçdaroğlu'nun PKK diyebilmesini, DHKP-C diyebilmesini, FETÖ diyebilmesini de beklerdik.

"15 TEMMUZ ANMA TÖRENLERİ"

15 Temmuz anma törenleri çerçevesinde hangi etkinlikleri yapacağız. Biraz onu paylaşmak istedik. Bu milletin o gece ölümüne kendi demokrasisini nasıl müdafaa ettiğini gördük. 15 Temmuz'un önemi ne kadar perdelenmek istense de, önemi ve kıymeti, milletin nasıl destan yazdığını unutmadık, unutmayacağız. Kontrollü darbe, başarısızlığa mahkum edilmiş darbe, halkın 15 Temmuz'u gibi ifadeler üzerinden bölünmesine izin vermeyeceğiz. Nasıl ölümüne mücadele verdiysek, bundan sonra nesillerimizin de zihinlerinde yer etmesi için bu anma törenlerini gerçekleştireceğiz.

"ŞAŞKINLIK İÇERİSİNDE İZLİYORUZ"

Kılıçdaroğlu ve arkadaşları 15 Temmuz'u nasıl okuyorlar, açıkçası şaşkınlık içerisinde izliyoruz. Demokrasi nöbetleri için birileri sokakta demokrasi aramak ifadesi olarak anlıyorlarsa, bu anlaşılmadığı anlamına gelir. Yıl dönümünde de bir anma, hatırlama sembolü olarak tabii ki demokrasi nöbeti tutacağız. 29 gün boyunca millet demokrasi nöbeti tuttu. Cumhurbaşkanımızın talimatı ile yaptı. Talimatı ile birlikte demokrasi nöbeti başladı, işareti ile birlikte tamamlandı. Cumhurbaşkanımızı kıymetli yapan, bu millet üzerindeki teveccühüdür. Recep Tayyip Erdoğan yoldan geçerken Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne oturmuş değildir. Bu, milletin tercihine, reyine, oyuna sahip çıkmasıdır. Kemal Kılıçdaroğlu ve arkadaşları bunu anlamalıdır. Demokrasi de budur zaten. 15 Temmuz akşamı da bu millet demokrasisini müdafaa etti. Hiç kimse bir takım kelime oyunları içerisinde girmesin.

"CHP MEŞRU HÜKÜMETİN MEŞRUİYETİNİ TARTIŞMAYA AÇTI"

Biz Gezi'de bir şey yaşadık. On binlerce insan sokağa çıktı. CHP, 20 milyonun üzerinde oy almış meşru hükümetin meşruiyetini tartışmaya açtı. Sandıktan seçilmiş hükümet, sokak hareketleri üzerinden meşruiyeti tartışmalı hale getirilmez. Demokrasilerde böyle bir şey yoktur. CHP, bugün 10 bin kişi ile yürüdüğü için 23 milyon oy almış bir hükümetin, yüzde 52 oy almış bir Cumhurbaşkanının meşruiyetini tartışmaya açıyorsa, burada şüphe etmeliyiz. Yüzde 50 oy alsaydı o zaman CHP, kimseye su vermeyecekti. Don Kişot'un yeldeğirmenlerini canavar zannetmesi gibi, CHP demek ki 1-2 milyonluk mitingler yapsa kimseye su vermeyecek."