Yunanistan krizini çıkaran 5 neden

Yunanlı siyasetçiler ve ekonomistler, devletçi yapı ile israfın ülkede ekonomik krizin çıkmasına neden olduğu görüşünde hem fikir.

Yunanistan krizini çıkaran 5 neden

YUNANİSTAN

Yunanistan Parlamento Başkan Yardımcısı ve Atina Siriza Milletvekili Yannis Balafas ve Yunanistan Parekande Şirketler Birliği Başkan Vekili ve Dışişleri Bakanlığı eski Uluslararası Kalkınma İşbirliği Genel Müdürü Dr. Antonis Zairis, ülkedeki son gelişmeleri yorumladı.

Yarın yapılacak referandumda Balafas 'hayır', Zairis ise 'evet' diyeceğini açıkladı.

YUNANİSTAN KRİZİNİ ÇIKARAN 5 NEDEN

- Yunanlı siyasetçi ve ekonomistlere göre krizi çıkaran 5 neden;

-Devletçi yapı, -Kamuda israf, -Özel teşşebüsün öldürülmesi, -İthalat, -Üretmenin neredeyse ülkece unutulması

DEVLETÇİ YAPI VE İSRAF KRİZİ GETİRDİ

Yunan analistler, ülkeyi iflasa sürükleyen en önemli nedenlerin başında eski hükümetlerin hatalarını gösteriyor. Onlarca yıl siyasetçilerin vatandaşlara müşteri (seçmen) muamelesi yaptığını anlatan uzmanlar, kamuda torpille işe almalar, devamlı şişirilen devlet sektörü, rekabete girmekten kaçınan ekonomi ve düşük faiz ile tüketimin patlatılması gösteriliyor. Referandum sonrasına ilişkin senaryolar da ülkede yaşanan dramatik sahnelerin bir süre daha süreceğini gösteriyor.

REFERANDUM YARIN

Yarın yapılacak referandum sonrasına ilişkin siyasi ve ekonomik belirsizlik ile işlerin daha da içinden çıkılmaz hale dönüşme ihtimalinin yüksek olması herkesin yüreğini ağzına getiriyor.

BALAFAS: KRİZİ KUCAĞIMIZDA BULDUK

Yunan Parlamentosu Başkan Yardımcısı ve iktidar partisi Siriza Atina Milletvekili Yannis Balafas, ilk defa iktidara gelen solun eski hükümetler tarafından biriktirilmiş kriz sorunlarını kucağında bulduğunu söyledi.

Balafas, yoğun müzakereler sürecinde hükümetin tecrübesizliğin çok büyük problem teşkil etmediğini belirtti. Yannis Balafas şunları söyledi: "Biz çok berbat bir durum miras aldık. Çok zor. Önceki hükümetler, kemer sıkma programlarını hayata geçirdiler. Sanki bu politikaların hedefi, ülkede küçülme olsun diye uygulandı. Bu durgunluk değil küçülme getiren bir durgunluktu. Bu politikalar ülkeye küçülme getirsin diye hayata geçirildi. GSMH düşsün, işsizlik artsın, orta direk sınırlandırılsın ve baskı altına alınsın ve çalışan ve emeklilerin alım güçleri vs düşsün diye çalışıldı. 25 Ocak'ta 1,5 milyon işsiz, 3 milyon fakir, azalmış GSMH genel anlamda küçülen bir ekonomi devraldık. Çok zorluklarla karşı karşıya kaldık. Normal olan bir ülkeyi devralmadık. Küçülen bir ülkeydi."