İzmir’de yediği yemekten zehirlenip ölen kız çocuğunun ailesi dava açtı

Hollanda'da yaşayan ve tatil için Aydın'ın Didim ilçesindeki yazlık evlerine gelen Cihan ve Hasret Mercankaya çifti, geçen 13 Nisan'da İzmir'in Gaziemir ilçesindeki bir restoranda çocukları Ece Melisa (6) ve Ege (4) ile yemek yedi.

Teşhis konulamadı

Yemeğin ardından Mercankaya Ailesi, Didim'e döndü.

Bir süre sonra Hasret Mercankaya ve iki çocuğu rahatsızlandı.

Didim Devlet Hastanesi'ne birkaç kez giden Hasret Mercankaya ve iki çocuğuna, iddiaya göre bir teşhis konulamadı.

Durumları ağırlaştı

Ece Melisa'nın 17 Nisan'da durumu ağırlaşınca aile fertleri, bir kez daha aynı hastaneye gitti.

Minik Ece Melisa ile durumu daha iyi olan annesi Hasret Mercankaya Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne, Ege Mercankaya ise ertesi gün İzmir Ege Üniversitesi Hastanesi'ne sevk edildi.

Ece Melisa kurtarılamadı

Tedavileri süren aileden Ece Melisa, doktorların müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi.

Küçük kızın cansız bedeni, kesin ölüm nedeninin tespiti için otopsi yapılmak üzere Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Adli Tıp morguna gönderildi.

Ege ile annesi Hasret Mercankaya'nın ise tedavilerinin sürdüğü bildirildi.

Anne ve 2 çocuk karnıyarık yedi

Torununu kaybetmenin acısını yaşayan Davut Ülgen, “Kızım Hasret Mercankaya, damadım ve iki torunumla bir restorana yemeğe gitmiş. Kızım ve iki torunum karnıyarık, damadım ise başka bir yemek yemiş. Ardından Didim'e eve döndüklerinde 3'ü rahatsızlanıp, kusmaya başlamış. Didim Devlet Hastanesi'ne bir günde 5 defa gitmelerine rağmen teşhis koyamadılar. Bize de bir bilgi vermediler. Torunum Ece Melisa'nın durumu çok ağırlaşınca başka hastaneye sevk ettiler. Hastanedeki doktorlar, 'Bunların bir şeyi yok neden ikide bir getiriyorsunuz' demiş. Zamanında başka hastaneye sevk etseler belki torunum kurtulacaktı. Diğer torunum ve kızımın tedavileri sürüyor.” dedi.

Suç duyurusunda bulundular

DHA'nın haberine göre torununun ölümünde ihmal olduğunu düşündüklerini belirten Ülgen, “Bu nedenle Aydın Cumhuriyet Savcılığı'na Didim Devlet Hastanesi başhekim ve doktorları ile restoran hakkında suç duyurusunda bulunduk. Otopsi sonucuna göre hareket edeceğiz.” dedi.

Manisa'da toprağa verildi

Öte yandan yaşamını yitiren Ece Melisa Mercankaya'nın cenazesi, bu sabah Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi morgundan yakınları tarafından alınarak memleketleri olan Manisa'nın Şehzadeler ilçesine götürüldü.

Ayakta durmakta güçlük çektiler

Küçük Ece Melisa için Manisa’nın Şehzadeler ilçesi Yusuf Sedat Altıntaş Camisi'nde öğlen cenaze töreni düzenlendi.

Cenazede anne Hasret Mercankaya ve baba Cihan Mercankaya ayakta durmakta güçlük çekti.

Çift, kızlarının tabutuna sarılarak ağladı.

Anneye olaydan 3 gün önce meme kanseri teşhisi konuldu

Cihan Mercankaya'nın “Canım kızım” diyerek gözyaşı döktüğü görüldü.

Kılınan namazın ardından Ece Melisa'nın cenazesi Kırtık Mezarlığı'na götürülüp, toprağa verildi.

Anne Hasret Mercankaya'ya olaydan 3 gün önce meme kanseri teşhisi konulduğu öğrenildi.

“Dönüş yolunda kusmaya başladılar”

Yaşananları anlatan Cihan Mercankaya, “Gaziemir'deki bir alışveriş merkezindeki restoranda yemek yedik. Eşim ve çocuklarım karnıyarık, köfte ve patates yedi. Ben karnıyarık yemedim.  Bana bir şey olmadı. Başka da bir şey yemedik. Didim'e dönmek için yola çıktık. Söke yolundayken kızım, oğlum ve eşim rahatsızlandı. Kusmaya başladılar.” dedi.

“Her defasında bizi eve gönderdiler”

Eşi ve çocuklarını Didim Devlet Hastanesi'ne götürdüğünü belirten Mercankaya, “Ancak her defasında bizi eve gönderdiler. 4'üncü defa acile gittiğimizde 17 Nisan Pazar günü bizi Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi'ne sevk ettiler. Kızım, orada yoğun bakıma alındı, 12 saat sonra da öldü. Oğlum da aynı şekilde yoğun bakımda 35 saattir makinelere bağlı bir şekilde yaşıyor. Onu da sevk etmediler ben kendim hastaneden alıp Ege Üniversitesi'ne götürdüm.” diye konuştu.

“Kızımın hiçbir rahatsızlığı yoktu”

Didim Devlet Hastanesi'nden şikayetçi olduğunu belirten Mercankaya, şöyle devam etti:

“Eşime ilaç verdiler, o kurtuldu. Çocuklarıma ilaç vermediler. 3 saat sonra bizi taburcu ettiler. Kızımı kurtarabilirlerdi. Arabamız vardı. Bizi yönlendirselerdi, başka hastaneye giderdik. Bize 'çocuğun iyi' dendi ama çocuğum öldü. Kızım sapasağlamdı, hiçbir rahatsızlığı da yoktu.”