Ege’den ikinci kitap: Asil Dede’nin Düğünü

90’larda renkli şarkılarından tanıdığımız, iki yıl önce çıkardığı ilk romanı “İsyan” ile edebiyat dünyasından da tam not alan Ege, ikinci kitabı Asil Dede’nin Düğünü ile karşımızda…

Giriş:
Özel İçerik

Dün çocukluğumun sevdiğim şarkıları arasında yerini alan şarkılarıyla tanıdığım Ege’nin ikinci kitabı Asil Dede’nin Düğünü’nün lansmanındaydım. İşimin sevdiğim yanlarının tadını çıkarıyorum elbette. Ben de ayrı bir yer edinen bu lansmanda, Ege’nin edebiyatçı kimliğiyle de yakından tanışmış oldum. Kendisi samimi, ortam samimi, keyfimize diyecek yoktu doğrusu. Tanıtım sonrası samimi bir masa bile kuruldu; dost meclisi tadındaydı her şey…

Tabii röportaj da pek yakında...

(Vedat Bayrak ile)

Pera Adalı’da gerçekleşen lansmanda, Ege’yi dostları da yalnız bırakmadı. Haber kanalları yanında Vedat Bayrak, Nazım Alpman, Şebnem Scheafer, Tuğba Sarıünal, Neslihan Maltepe, Lütfu Sapmaz gibi isimler de oradaydı. Kitabıyla ilgili duygularını dile getirirken ise, çok heyecanlı olduğunu ve esas değerlendirmenin okurlardan gelecek tepkiler olduğunu söyledi…

(Soldan sağa: Neslihan Maltepe, Ege, Şebnem Scheafer)

BU İKİNCİ KİTAP

Ege’nin edebiyatçı kimliği ile henüz tanışmamış olanlar için özellikle belirtmeli ki, Asil Dede’nin Düğünü ikinci kitabı. İlk kitabı İsyan ile oldukça beğenilmişti. Bakalım ikinci romanda bizi neler bekliyor…

(Kapak tasarımını yapan Faruk Baydar ile)

ASİL DEDE'NİN DÜĞÜNÜ

Ege, üç bölümden oluşan romanını, "Umudu sağlam tutan, iyi insanların bir araya gelmesi gerektiğini, ancak bir araya gelinirse karanlıklarla savaşılabileceğini anlatan bir roman..." olarak tanımlıyor. Tasavvuf tarzı romanlarla ilgileniyorsanız bu romanı kesinlikle okuma listenize alabilirsiniz.

(, Ege)

Tanıtım bülteninde kitap çok güzel anlatılmış. Ben de size oradan aktarıyorum:

“Hakk, Asil Dede’yi âlemdeki her varlığın dilini anlama ve konuşma yeteneğiyle donatır. O sadece insanları, hayvanları, nebatı değil yağmuru, rüzgârı, ışığı, hatta karanlığı da duyan dinleyen bir derviştir. Asil Dede’nin görevi, birbirinin dilinden anlamayanları barıştırma ve iyilikte birleştirmedir artık. Ona aşkın dilini öğreten, vuslatın ölümüyle en büyük servetini kaybeden Asil Dede’ye, Hakk, yıllar sonra bir nimet daha sunar. Gündüzleri vazifesine sadık kalan adam, gözlerini kapattığında, öte yerde, sonsuzlukta buluşabilmektedir Vuslat’ıyla. Gün gelir, son görev fısıldanır kulağına: İyilik kandilinin ateşini harlamak!

Asil Dede bunun için bir düğün tertiplemeye karar verir.”

Asil Dede'nin Düğünü

Ege

Alfa Yay.

S.: 216

Kitabı satın almak için tıklayınız: D&R

*

Instagram: biyografivekitap

Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Ensonhaber'i Google News'te takip edin.
Abone Ol
Copyright © 2024 Ensonhaber Medya AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.