Nazım Hikmet'in Ceviz Ağacı şiirinin bilinmeyen öyküsü

Nazım Hikmet'in meşhur şiiri olan Ceviz Ağacı, şairin Gülhane parkında polisten saklanarak yazıldığı iddia edildi. Bu iddia her ne kadar doğru olsa da başka bir söylenti de mevcut.

Giriş: 05.03.2022 - 09:35 Güncelleme:
Haber Merkezi

Türk şiirinin en önemli şairlerinden olan Nazım Hikmet, edebi hayatına pek çok önemli şiir sığdırdı. Bunlardan en biri de Ceviz Ağacı şiiridir. Cem Karaca'nın eşsiz yorumuyla bütünleşen Ceviz Ağacı, Nazım Hikmet'in polisten kaçarak yazdığı iddia edilse de gerçek hiç de öyle değil.

Nitekim Nazım Hikmet Ceviz Ağacı şiirini 1 Temmuz 1957'de Bulgaristan'da yazdı. Ama yazılan şiirde ise memleket özlemi ve hasreti var. Buna rağmen hemen hemen herkesin bildiği ise Nazım Hikmet'in Gülhane parkında sevgilisini beklerken o anda polisin geldiği ve Nazım Hikmet'in de polisi gördükten sonra bir ağaca çıktığı ve şiiri öyle yazdığı söylenir.

Bu iddia her ne kadar romantik ve meceralı olsa da gerçek bize başka bir şeyi söylüyor. O da şu: Nazım Hikmet o tarihlerde yurt dışında yaşadığı ve şiiri Bulgaristan'da yazdığı.

Ceviz Ağacı şirinin herkes tarafından bilinen başka öyküsü de var. Ona da bakalım...

BİR DİĞER İDDİA

Bir diğer iddia ise şu; Nazım Hikmet, kaçak olduğu ve polis tarafından aranıldığı günlerden bir gün sevgilisi Piraye’ye olan özleminden duramaz ve buluşmak ister. Bu sebeple de güvendiği bir arkadaşı aracılığıyla Piraye‘ ye haber ulaştırır.

Fakat Nazım Hikmet’in arkadaşı sanıldığı gibi güvenilir birisi değildir. Öyle ki bu arkadaşı polislere, "Nazım’ın Gülhane Parkı’nda, en ulu ceviz ağacının altında buluşacak" diye haber verir.

Buluşma günü gelip çatar, Piraye’nin hasreti ile yanan Nazım Hikmet, Gülhane Parkı’na gider. Gider gitmesine fakat her yer polis kaynamaktadır. Polislere görünmemek için meşhur ceviz ağacına tırmanıverir.

AĞACIN TEPESİNDE BİR ŞAİR

Nazım, ağacın tepesindeyken sevgilisi Piraye ceviz ağacının altında belirir ve kendisini beklemeye başlar. Polisler ise uzaktan Piraye’yi gözetlemekte, Nazım’ın onun yanına gelmesini beklemektedir.

Polisler bir köşede… Piraye ağacın altında… Nazım ağacın tepesinde… Herkes birbirini beklemektedir. Şairimiz ne ağaçtan inebilir ne de sesini duyurabilir sevdasılına. Çaresiz bir şekilde kağıdını kalemini çıkarıp, o meşhur şiirini yazar.

CEVİZ AĞACI

Başım köpük köpük bulut
İçim dışım deniz
Ben bir ceviz ağacıyım
Gülhane Parkı'nda
Budak budak
Şerham şerham ihtiyar bir ceviz
Ne sen bunun farkındasın
Ne polis farkında Ben bir ceviz ağacıyım
Gülhane Parkı'nda
Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl
Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril
Koparıver gözlerinin gülüm yaşını sil
Yapraklarım ellerimdir
Tam yüz bin elim var
Yüz bin elle dokunurum sana İstanbul'a
Yapraklarım gözlerimdir
Şaşarak bakarım
Yüz bin gözle seyrederim seni İstanbul'u
Yüz bin yürek gibi
Çarpar çarpar yapraklarım. Ben bir ceviz ağacıyım
Gülhane Parkı'nda
Ne sen bunun farkındasın
Ne polis farkında

Gelişmelerden haberdar olmak istiyor musunuz?
Ensonhaber'i Google News'te takip edin.
Abone Ol
Copyright © 2024 Ensonhaber Medya AŞ. Tüm Hakları Saklıdır.