Motosikletle İstanbul'a yakın rotalar

Havalar bu kadar güzelken, motorculara gün doğuyor. Yılın kaç ayı gönül rahatlığıyla binilebiliyor ki... Motora binip de eşinden dostundan onun ne kadar güvensiz, ne kadar tehlikeli olduğunu duymamış olan yoktur. Yazının başında anlaşalım. Motosiklet güvensiz, tehlikeli ya da “cısss” değil. Motosiklet üzerinde de aslında bir arabada olduğu kadar güvendesiniz. Ya da bir arabada olduğunuz kadar güvensiz. Arabadaki gibi sizi koruyan bir kaportanın olmadığını hatırlatmama hiç gerek yok zaten. Tamam baştan anlaştık, şimdi motosikletle gidebileceğimiz İstanbul’a en yakın rotalarına bakalım, ama onun da öncesinde birkaç önlem almamızda fayda var. ÖNCE DENGE Yolculuğunuzda motorunuza eşyalarınızı yükleyecekseniz, ağır malzemeleri olabildiğince alçak poziyonda depolayın. Sağ ve sol tarafın ağırlığını da birbirine eşitlemeye çalışın. Yağmurluk ve kolay erişilmesi gereken ekipmanları arka çantaya koyup, diğer ağır malzemeleri yan çantalara doldurabilirsiniz, şimdi dengeyi kurduk. ARTÇILI SEYAHAT Motorun sürücüsü kadar, artçı olarak seyahat eden de bu keyfi sürüyor. Ama sürücü sizseniz iki kişilik yolculuk yaparken bazı şeylerden ödün vermeniz gerekebilir. Genelde yanınıza ihtiyacınız olanın yarısı kadar eşya almanızı öneririm. Siz yine de her türlü ihtimali düşünerek gereğinden fazla yük almayın. Motorunuzla birlikte, en fazla iki saat uzaklıkta olan rotaları merak edenler için; trafiğe takılmadan, rüzgar eşliğinde gidebileceğiniz yerler... YENİKÖY-KARABURUN İstanbul‘a bağlı olup da çoğu kimsenin bilmediği çok eski bir balıkçı kasabasıdır Karaburun. Terkos Gölü’ne 5 km mesafede olan bu yerleşke, Karadeniz kıyısında yer alıyor. Motorla İstanbul’dan yola çıktığınızda ortalama 2 saatte varıyorsunuz. Güzergah olarak Hasdal-Kemerburgaz yolunu kullanabilirsiniz. LİMANA UĞRAYIN Kemerburgaz ve Göktürk’ü geçtikten sonra Saray yönüne doğru yaklaşık 20 km sonra Terkos çıkışına ulaşacaksınız. Ardından Terkos gölü kenarından geçerek Karaburun limanına gidebilirsiniz. Karaburun limanı İstanbul’daki en eski limanlardan biri oluyor. Bu limanın devamında sizi 5 km uzunluğunda bir sahil şeridi karşılayacak. Sahilde şeridinde ister denize girin, isterseniz de dalgakıranların üzerinde balık tutun. Akşama kadar orada olacaksanız, Karaburun fenerine çıkıp, sahil kasabasının ışıklarla donatılmış manzarasını izleyebilirsiniz. Günün sonunda dönüşe geçerken Karaburun sahilindeki deniz manzaralı balık restoranlarında akşam yemeyi unutmayın. ÇATALCA- İNCEĞİZ KÖYÜ Eski Türk filmlerinin çoğunun çekildiği köy tam da burası! Yer olarak da Çatalca’nın 9 kilometre ilerisinde kalıyor. Biraz fantastik bir yer. Gittiğinizde kayalara oyulmuş 3 manastır grubundan oluşan mağaraların bulunduğu vadinin sonunda ve mağaraların üst kısmında Maltepe Nekropol Alanı’nı göreceksiniz. Bu tarihi köyün bir Trak yerleşimi olduğunu zannediyorum. İçerisinde bir sürü mağara ve tarihi yapı bulunduran İnceğiz, turistlerin de oldukça ilgi odağı haline gelmiş. Gün içerisinde motosikletle gezmek için uygun parkurlar barındıyor. Burası gerçekten motosikletinizle keyifle gezi yapabileceğiniz bir rota. Mağaraların orta alanındaki mesire yerlerinde piknik yapıp, motosiklet ekibinizle güzel vakit geçirebilirsiniz. ACARLAR LONGOZU Burası da yine eski Türk filmlerindeki kasabalarını andıran bir yer. Sakarya’nın Karadeniz’e döküldüğü yerde, balık restoranlarıyla ünlü bir yer olmuş. Şöyle ki; Türkiye’nin ikinci büyük su basar ormanı Acarlar Longozu, nesli tükenmek üzere olan bitki ve hayvanlarına ev sahipliği yapıyor. Bu yüzden de korumaya alınmış. Ağaçlarla çevrili gölü, adım başı su menekşeleri ve nilüferler süslüyor, muazzam bir manzara. Son bir tavsiye; Sakarya’nın güneydoğu ucundaki kasabada Osmanlı’dan kalma tarihi evlerin, Arnavut kaldırımı dar sokakların arasında motosikletle gezmekten büyük keyif alacaksınız... AĞVA’NIN HER YERİ MOTORCULAR İÇİN Motosikletle İstanbul’a yakın farklı rotalar denildiğinde ilk akla gelen yer kesinlikle Ağva’dır, bunu hiçbir moturcu inkar edemez. Şile üzerinden ya da Kocaeli-Kandıra yolundan Ağva’ya ulaşabiliyorsunuz. Şile üzerinden gitmek isterseniz, arabayla olmadığınız için şanlısınız, oldukça virajlı bir yol sizi bekliyor. Hatta, sırf bu virajlar için bile buraya gidilebilir. Yol üzerinde kahvaltı için oldukça uygun fiyatlı gözlemeciler var, hem de o kadar lezzetli ki daha önce böylesini yememiştim diyorsunuz. Günübirlik bir gezi düşünüyorsanız sabah bu gözlemecilerde kahvaltı yapabilirsiniz, Ağva’ya ulaştıktan sonra, Ağva plajında denize girebilirsiniz, burası ücretsiz. Ancak ben rahatıma düşkünüm duşu, çadırı, bungalovu içinde olsun derseniz, sırayla birçok kamp alanı göreceksiniz. 60 TL gibi bir ücretle gün boyu bu imkanlardan yaralanabiliyorsunuz. Günün sonunda ise Göksu Deresi kenarında bulunan mekanlara gidebilirsiniz, gerçekten güzel bir ambiyansı var. KARADENİZ KIYISINA KURULMUŞ: YALIKÖY- ŞİLE Henüz keşfedilmemiş bir yer olduğu için, motorla gidebileceğiniz rotalara Yalıköy'ü de ekleyin. Beykoz ile Ortaçeşme kalan bu köyün, İstanbul'a da 55 kilometre mesafesi var. Çok sayıda Rum ve inzivayı seven insanın yaşadığı Yalıköy, eski bir balıkçı köyü. İstanbul’un keşfedilmemiş cennetlerinden diyebiliriz. Suyun klor seviyesi 0 olan bu köyden ayrılırken, yanınıza şişe şişe su almayı unutmayın. Denize girmek isterseniz sahili biraz ıssız. Tesis ve yeme içme alanları pek bulunmuyor. Bu yüzden ihtiyaçlarınızı önceden yanınıza almanızda fayda var.

Motosikletle İstanbul'a yakın rotalar

Virajları, yolları, sürati ve rüzgârı hissederek seyahat etmek gibisi var mı? Bunu en iyi motor tutkunları bilir. Motosiklet “cıss” değil, tam anlamıyla keyif!