İnsanlığın "ayak izleri" bugünlere kadar nasıl geldi

Hatay'daki Tell Kurdu Höyük'te 7 bin yıllık insan ayak izleri bulunması, aklımızda bir soru oluşturdu: Ayak izleri nasıl bugünlere kadar gelebildi? Açıklıyoruz!

İnsanlığın sıfır noktasını dahi içeren Anadolu, elbette ki birçok izi de barındırıyor.

Öyle ki, atılan her kazma da neredeyse bir ize rastlamak mümkün.

Her bir karesi kadim medeniyetlerden izler taşıyan yurdumuz, tarihe de ışık tutuyor.

Son olarak Hatay'da milattan önce 5200'e, Ubeyd Dönemi'ne tarihlenen tabakalarda 5 insan ayak izi tespit edildi.

Yağmurla ıslanmış çamurun üzerinde yürüyen insanlara ait bu izler, binlerce yıl öncesinden bize ulaşan eşsiz bir tanıklık sunuyor. 

Bakanlıktan yapılan açıklamaya göre, 21 Ağustos 2025'te 8564 açmasında yapılan çalışmalarda gün ışığına çıkarılan ayak izlerinin, yoğun yağmura veya suya maruz kalmış çamurlu dolgu tabakasında yürüyen bireylere ait olduğu belirlendi.

Bu ve bunun gibi haberlere birçok kez rastladığımızdan, şöyle bir soru da araştırma konumuz oldu: Ayak izleri nasıl oluştu? Nasıl bugünlere kadar kaldı? Ve neden ayak izleri kaldı? Gelin, yakından bakalım.

İLK SEBEBİ: JEOLOJİ

Eski dönem insanlarının ayak izlerinin bugünlere kadar kalabilmesinin sebebi tamamen jeolojik koşulların şansı diyebiliriz.

İnsan ya da hayvan ayağı, ıslak çamur, kil veya volkanik kül gibi kolay şekil alan ama sonra sertleşebilen yüzeylere basarsa, net bir iz çıkar.

İZİN MÜHÜRLENMESİ

Mesela kuru kumda yürüdüğünüzde iz birkaç dakika içinde kaybolur, ama yağmur sonrası kil veya kül tabakasına bastığınızda iz sabit kalabilir.

İz oluştuktan kısa süre sonra üzerine yeni bir tortu tabakası gelir: ince kum, kül, çamur ya da suyun getirdiği başka mineral katmanları.

Bu örtü sayesinde iz dış etkenlerden korunur.

Yüzbinlerce yıl boyunca bu tabakaların içindeki mineraller, iz boşluklarını doldurur.

GÜN YÜZÜNE ÇIKMASI

Böylece yumuşak iz taşa dönüşür. Tıpkı bir kalıp gibi, taşlaşmış zeminde ayak izinin 3 boyutlu şekli kalır.

Milyonlarca yıl boyunca bu tabakalar toprağın, taşın içinde gizli kalır.

Sonrasında erozyon, yağmur, rüzgar veya arkeolojik kazılar sayesinde yüzeye çıkar.

Böylece biz bugün onları görebiliyoruz...

Laetoli Ayak İzleri – Tanzanya (yaklaşık 3,6 milyon yıl önce)

Australopithecus afarensis türüne ait izlerdir. Volkanik kül tabakasında korunmuş, iki ayaklı yürüyüşün en eski kanıtıdır.

Ileret Ayak İzleri – Kenya (yaklaşık 1,5 milyon yıl önce)

Homo erectus’a ait olduğu düşünülen izlerdir. Modern insan yürüyüşüne oldukça benzer.

Happisburgh Ayak İzleri – İngiltere (yaklaşık 800 bin yıl önce)

Avrupa’da bilinen en eski insan izleridir.. Erken homininlerin kuzey Avrupa’ya göçünü gösteriyor.

Roccamonfina Ayak İzleri – İtalya (yaklaşık 350 bin yıl önce)

Yanardağ patlaması sonrası oluşan tüf tabakasında bulunmuştur. İnsan atalarının lava kaçışı sırasında bıraktığı izler

White Sands Ayak İzleri – New Mexico, ABD (yaklaşık 23 bin yıl önce)

Kurumuş göl tabanında kalmış izlerdir. Erken Homo sapiens’in Amerika kıtasındaki varlığına dair kanıttır.

Kula Ayak İzleri – Türkiye (yaklaşık 10–15 bin yıl önce)

Volkanik tüf tabakasında korunmuştur. Anadolu’da tarih öncesi insan yaşamını gösteriyor.

Kapadokya Ayak İzleri – Türkiye (yaklaşık 5–10 bin yıl önce)

Nevşehir ve çevresinde tüf tabakalarında bulunmuştur. Erken tarım topluluklarının izlerini yansıtıyor.