Ümit Yenişehirli yazdı: Dünyada 40 civarında ‘yılbaşı’ var
2026'ya girmeye saatler kala Ümit Yenişehirli, insanoğlunun tarih boyunca kullandığı takvimleri inceledi.
Bugün, 2025’in son günü. Saatler 00.00’ı gösterdiğinde bir kez daha yeni yıla gireceğiz, en azından Türkiye ile aynı saat dilimini kullanan bir grup ülkeyle beraber hemen hemen aynı anda 2026’yı karşılayacağız.
YENİ YIL KİRİBATİ’DE BAŞLIYOR
Dünyanın elips yapısı, kendi etrafındaki dönüşünü batıdan doğuya doğru yapıyor oluşu, bu nedenle de Güneş’in her zaman doğu ufkunda daha erken görünmesi, boylamlardan kaynaklı saat farkları, Uluslararası Tarih Çizgisi’nin (International Date Line) durumu ve daha birkaç teknik detaydan dolayı, Türkiye’de yeni yıla girilirken; yığınla ülke yeni yıla çoktan girmiş, yine bir yığın ülke de yeni yıla girmek için sırasını bekliyor olacak.
Böylece her miladî yılbaşında olduğu gibi; Avustralya kıtası ya da Japonya gibi ülkelerin “gerisindeki” Kiribati Cumhuriyeti dünyada yeni yıla ilk giren – Türkiye’den 9 saat önce - bölge olurken, ABD’nin “ilerisindeki” Amerikan Samoası ise – Türkiye’den 14 saat sonra - en son girecek.
DÜNYADA 40 CİVARINDA “YILBAŞI” VAR
Bütün bu temel coğrafî ve zamansal notların da gösterdiği üzere; yerküre, coğrafî konum, zaman, saatler, hemen hepsi aslında fevkalade izafî (görece) şeyler. Tıpkı, Batı merkezli, başta kültürel olmak üzere bir dizi hegomanik etki güçlerinin dayattığı, “tek ve geçerli yılbaşının miladî yılbaşı olduğu algısı” gibi.
Oysa kronoloji (zaman bilimi) kaynaklarına göre; “yeni yıl” kavramı, insanlık tarihi boyunca sadece bir takvim başlangıcı değil, dünyadaki yığınla toplumsal, dinsel, mitik, tarihsel, dolayısıyla da birden çok fazla sebebe müteallik bir olgu. Dünyada bugün hâlâ dinî, kültürel veya idari amaçlarla farklı pek çok takvim, dolayısıyla da çok sayıda “yılbaşı” bulunuyor.
Dünya tarihine bakıldığında, Hz. İsa’nın (as) doğum yılını “sıfır” kabul eden ve bu gece 2026’ncısına ulaşılacak olan miladî takvim dışında 40 civarında “yeni yıl” sistemi bulunuyor. Bu yılbaşılar; ülkeler ya da bölgeler nezdinde, bir bölümü kültürel, ritüel, bazısı da hem kültürel, ritüel hem de resmi olarak kutlanıyor.
Dünyanın kayıt altına alınabilen tarihiyle birlikte varlığından haberdar olunan takvimlerden bazıları antik çağların dehlizlerinde donup kalmışken, bazılar ise günümüzde de kullanılıyor. Bu sistemler, “astronomik ve mevsimsel dönüşlere dayananlar” ve “Ay ve Güneş döngülerini harmanlayanlar” ile “bölgesel / kültürel merkezliler” olmak üzere üç ayrı kategoride toplanmakta. Bunlardan kimilerinde “yılbaşı”, bazen birden fazla günde de devam edebiliyor.
ANTİK ÇAĞLARDAN BU YANA DEĞİŞEN TAKVİMLER
Bu takvimlerden “astronomik / mevsimsel” olanları, genellikle gece-gündüz eşitliği (ekinoks) ile gündönümlerini esas almaktalar. Bunlar arasında; eski Pers – Zerdüşt toplumlarının kullandığı takvime göre 21 Mart tarihli Nevruz yılbaşısı, Antik Mısır kökenli (Srius yıldızının doğuşu) 15 Temmuz tarihli Wepet Renpet yılbaşısı, Etiyopya Saba Melikesi kökenli, bazen 11, bazen de 12 Eylül tarihli Enkutatash yılbaşısı yer almakta.
“Ay ve Güneş döngülerini harmanlayan” takvim sistemleri içinde ise 21 Ocak – 20 Şubat arasında kutlanan Çin Yeni Yılı bulunuyor. Antik kökenli ve günümüzde de kullanılan bu takvimde her yıl, ejderha, kaplan gibi bir hayvanla temsil ediliyor. Yahudiliğin ilk asırlarından itibaren kullanılan Yahudi takvimine göre ise Roş Aşana yılbaşısı, eylül ile ekim ayları arasında kutlanıyor. Yahudi inancına göre yılbaşı, dünyanın yaratıldığı gün olarak kabul ediliyor.
PEYGAMBER EFENDİMİZ’İN HİCRETİYLE BAŞLAYAN TAKVİM
Müslüman âleminin yılbaşı ise Hicri takvime göre kutlanıyor. Ay takvimi esasıyla Muharrem ayının birinci günü İslam dünyasının yılbaşısı. Bu takvim, Peygamber Efendimizin (sav) Mekke’den Medine’ye hicret edişini esas alınarak belirlenmişti.
Hicrî takvim, miladî yıla göre her yıl yaklaşık 11 gün geri gitmekte. Ramazan ayı, hac mevsimi ve diğer dinî günlerin yıllar içinde mevsimsel yerinin değişmesi de bu özellikten kaynaklanıyor.
Takvim grupları içinde “bölgesel ve kültürel” etkilerle oluşturulanlar arasında, 13-15 Nisan’da kutlanan Tayland takvimine göre kutlanan yılbaşı da bulunuyor. Bu kutlamaya “su festivali” de deniliyordu. “Tayland yılbaşısı”nda insanlar, birbirlerini ıslatarak geride bırakılan yılın kötü şansından arındıklarına inanıyorlar.
İNGİLTERE, 1752 YILINA KADAR 1 OCAK’I YILBAŞI KABUL ETMEMİŞTİ
“Bölgesellik” meselesi, günümüzde miladî yılbaşının patronajını elinde bulunduran Avrupa’da, üstelik nispeten yakın tarihlerde bile gündemdeydi. Örneğin, Orta Çağ Avrupa’sında 25 Mart Müjde Günü, yılbaşı olarak kutlanıyordu. Hâttâ İngiltere, 1752 yılına kadar 1 Ocak’ı resmi yılbaşı olarak kabul etmemişti.
210 GÜNDE BİR KUTLANAN YILBAŞI
Maya ve Aztek takvimlerine göre de 1 Ocak yılbaşı olarak kabul edilmiyor. Bölgesel takvimler arasında Endonezya ve Bali’de kullanılan takvim ise yılı 365 değil 210 gün kabul eden karmaşık bir hesaplama sistemine dayanıyor. Dolayısıyla da bu bölgelerde yılbaşı, miladî takvime göre birkaç senede bir, yılda iki defa kutlanıyor.
Balinese Saka, Nepal Sambat, Tamil, Orta Asya’nın 12 Hayvanlı Türk, Kuzey Afrika Berberî, modern Asur topluluklarının Asur, Ermeni takvimleri de da yine diğer bazı bölgesel takvimler olarak varlıklarını sürdürüyor.
Hindistan’da, tıpkı çok sayıda “tanrı” olması gibi, çok sayıda da takvim bulunuyor. Yezidîler de kullandıkları Melek Tavus’lu takvime göre, Nisan ayının ilk Çarşamba gününü yılbaşı kabul ediyorlar.
“FRANSIZ DEVRİMCİLERİ”NİN KUTLADIĞI YILBAŞI
Takvimleri, dolayısıyla da yılbaşlarını belirlemede bazen siyasi olaylar da belirleyici olmuştu. Fransa’da bugün, kendisini Fransa Devrimi’nin takipçisi kabul eden, sayıları hiç de az olmayan bir grup, 22 Eylül’ü yılbaşı olarak kutluyor.
“Cumhuriyetçi Takvimi” adı verilen bu takvim, 21 Eylül 1792’de monarşi resmen kaldırılması ve 22 Eylül 1792’de Fransa Cumhuriyeti’nin ilan edilmesini kendisine başlangıç noktası sayıyor.
KUZEY KORE BU GECE 2026’YA DEĞİL 114’E GİRECEK
Yine bu grupta; Hindu Takvimi’nin Diwali (Işık) yılbaşısı yer alırken, Kuzey Kore’nin Juche Takvimi ise çok yeni bir zaman dilimini ifade ediyor. Geçtiğimiz yüzyılda, miladî 1912 yılında başlayan bu takvime göre, Kuzey Kore bu gece 2026’ya değil, 114’e girecek.
Bu durum, ülkeyi yaklaşık seksen yıldır diktatörlükle yöneten Kim ailesine sahte bir “tarihsel kült” uydurmakla alakalı. Kuzey Kore’de, mevcut Devlet Başkanı Kim Jong Un’un dedesi, ülkenin kurucu diktatörü Kim İl-Sung’un doğum yılı, takvim başlangıcı olarak kabul ediliyor.