DHA

İstanbul'da eşi tarafından defalarca bıçaklanan kadın yeniden hayata tutundu.

Daha önceki evliliğinden 2 çocuk sahibi olan 24 yaşındaki Dilem Gül Karlı, 5 ay önce akraba evliliği yaptığı Ferhat Karlı tarafından anlaşamadıkları ve kıskançlık nedeniyle evinden kovuldu.

Barışma teklifini reddetti

Bir süre sonra pişman olan Ferhat Karlı, 3 ay evli kaldığı eşinin geri evine dönmesini istedi. Eşinin evden kovmasıyla birlikte babasına taşınan ve boşanmak isteyen Dilem Karlı ise bu teklifi reddetti.

23 Mart'ta eşini arayan Ferhat Karlı, davadan önce son kez Dilem Karlı'ya konuşmak istediğini söyledi ve çift Küçükçekmece'de bir parkta buluştu.

Çift bir süre konuştuktan sonra Ferhat Karlı, eşine bir otele gitme teklifinde bulundu. Dilem Karlı ise bu teklifi reddederek Başakşehir'de bir arkadaşının doğum günü olduğunu söyledi.

22 yerinden bıçaklayıp ölmesini bekledi

Bunun üzerine Ferhat Karlı, eşine Başakşehir Şahintepe Mahallesi'ne kadar eşlik etti. Şahintepe Mahallesi'ne geldiklerinde Ferhat Karlı, birden eşi Dilem Karlı'yı sokak ortasında karnından bıçakladı.

Eşi Dilem Gül Karlı'yı 22 yerinden bıçaklayan Ferhat Karlı, başında ölmesini bekledi. Çevredekilerin ihbarı üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi.

Polis ekipleri yaralı eşinin başında bekleyen Karlı'yı gözaltına alarak zırhlı araçla emniyete götürdü.

Hayata tutundu

Sağlık ekipleri ise ilk müdahalenin ardından ağır yaralanan kadını ambulansla hastaneye sevk etti.

6 saat süren ameliyatın ardından bir hafta yoğun bakımda tedavi gören Dilem Karlı, hayati tehlikeyi atlattı. Gözaltına alınan Ferhat Karlı ise cezaevine gönderildi.

"Agresif değildi, sevecen yaklaştı"

O gün buluştuklarında yaşadıklarını anlatan Dilem Gül Karlı, "Biz akrabayız. Köye gittiğimde başladı, o zaman tanışık. Her şey güzel gidiyordu, bir ay içinde evlendik. Sonra ufak çaplı tartışmalarımız başladı. Benim onu arkadaşlarımdan üstün tutmam oldu, kız kardeşimi falan kıskanmaya başladı. 3 ay evli kaldık, 3 ay sonra evden kovulmamla gitmem bir oldu. Çok anlaşamıyorduk. O gün işten çıkmıştım, son kez görüşecektik. Bana pazartesi günü mahkememiz olduğunu söyledi. Yanına gittim çok doğaldı. Agresif değildi, sevecen yaklaştı. Önce otele gitmek istediğini söyledi, ben de reddettim. Daha sonra Küçükçekmece'de bir parkta oturduk, sohbet ettik. 'Kararlı mısın? Ayrılmak İstiyor musun?' diye sordu. Ardından, 'Başkalarıyla görüşüyor musun?' dedi, 'Hayır' dedim. 'Başkalarıyla buluştun mu?' dedi, 'Hayır' dedim. Buluşmuşsam da görüşmüşsem de hepsi arkadaşımdır. Çevrem çok çünkü benim. Ondan sonra beraber metroya binerek Başakşehir Şahintepe'ye geldik. Yanında bıçak taşıyormuş ama haberim olmadı." dedi.

"Ölüm döşeğinde olan beni bile o anda tehdit etti"

Olay anını anlatan Karlı, "Pastaneye gidip pastamızı aldık. Arkadaşıma gidiyordum o gün, doğum günüydü. Arkadaşımı aradım, 'Abla geliyorum' dedim. Telefonu kapatıp çantama koydum ve ilk bıçak darbesini o zaman karnımdan aldım. Ölmek istemiyordum. Ölmek istemediğimi bile bile defalarca her yerimden sırtımdan, karnımdan, boğazımın altından kolumdan bıçaklayarak başımda ölmemi bekledi. Herkes 7 dedi ama 22 tane bıçak darbem var. Yaşamam bir mucize. Sadece en ağır cezayı almasını istiyorum. Bana en son kulağıma fısıldayarak, 'Ben içeriye gireceğim ve görüş günüme geleceksin. Eğer gelmezsen küçük kızını da elinden alır ve onu da öldürürüm.' Ölüm döşeğinde olan beni bile o anda tehdit etti. Bıçakladıktan sonra başımda, 'Sen bana bunu yapmayacaktın' dedi ve çok değişikti." diye konuştu.

"22 bıçak darbesine rağmen ayaktayım ve ayakta olmaya devam edeceğim"

Sözlerini iki çocuk annesi olduğunu hatırlatarak sürdüren Karlı, "O gün çok korktum ve ölmek istemiyordum. Çünkü ben iki çocuk annesiyim ve ayakta durmak zorundayım, güçlü olmak zorundayım. Hakkımı istiyorum, hak ne ise onu istiyorum. Lütfen kadınlar ölmesin. Hiçbir suçumuz yokken, suçumuz olsun ya da olmasın. Bizim hakkımız bu değil. Şu an dalağım yok, yine risk altındayım. Kalbime stent takıldı, karaciğerim kesilmiş, karaciğerim onarıldı. Bağırsağım kesilmiş. Parmağım kesilmiş, parmağımdan ameliyat olmam lazım. Boğazımdan yutkunabiliyorum ama zor nefes alıyorum. Yürümeye çalışıyorum ama zorluk yaşıyorum. Burada benim adıma, 'Mucize kadın' diyorlar artık. 'Çok iyi toparladın, sen çok güçlüsün' diyorlar. Evet güçlüyüm, güçlü olmak zorundayım. 22 bıçak darbesine rağmen ayaktayım ve ayakta olmaya devam edeceğim. Hakkımı en sonuna kadar savunacağım." şeklinde konuştu.

Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)