Kılıçdaroğlu seçim zamanı tatile giden seçmenini uyardı
ensonhaber.com

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunduğu grup toplantısında, seçmenine "Tatile gitmeyin." uyarısı yaptı.

Kılıçdaroğlu'nun bu sözleri, CHP'li seçmenin seçim günlerinde genelde tatilde olduğunu ve oy kullanmadığını bildiğini gösteriyor.

CHP lideri uyarısını şu şekilde yaptı:

"EĞLENELİM, TATİLE GİDELİM GİBİ BİR LÜKSÜMÜZ YOK"

"Haziran ayında hepimize görev düşüyor. Bugün hava güzel eğlenelim, tatile gidelim öyle bir lüksümüz yok. Vatanını, bayrağını savunan herkes sandığa gidecek.

Ben Gazi'nin kurduğu bu devleti korumak için onurumla, gururumla oyumu verdim diyecek. Haziran ayı kiraz ayıdır, aydınlığın çok olduğu bir aydır. Haziran ayı beklentilerin gerçekleşeceği aydır.

Diktatörleri gönderip demokrasiyi getireceğimiz aydır, Haziran'a çok iyi hazırlanacağız."

Kemal Kılıçdaroğlu: Tatile gitme lüksümüz yok VİDEO

Kılıçdaroğlunun açıklamaları şöyle:

"BANA KIZDILAR"

"Dün 23 Nisan'dı, TBMM'nin açıldığı tarihti. Her kesimin temsil edildiği Meclis TBMM olarak tanımlanmıştır. Ben TBMM'de konuşma yaparken iktidar kanadından büyük bir rahatsızlık duyuldu. Neden rahatsız oldular, ben onu gayet iyi biliyorum. Ben Meclis'i savunuyorum onlar tek adamı savunuyorlar.

Dün 15 Temmuz gecesi Meclis'teki milletvekillerine şükranlarımı sundum. Ben bu darbeye izin verenlerin de çocuklarına kötü bir miras bırakacaklarını söyledim, o yüzden kızdılar bana. Ben bunu söylemesem görevimi yapmış olur muyum?

Biz 15 Temmuz darbe girişimine nasıl yüreklice karşı durduysak, 20 Temmuz darbesine de aynı kararlılıkla karşı duracağız.

"SEÇİMLER KİŞİSEL KAVGA ALANI DEĞİLDİR"

Önümüzde seçimler var, bu seçimler bir parti seçimi değildir. Bu seçimler kişisel kavga alanı değildir. Bu seçimler kişisel koltuk arayışı da değildir. Bu seçimler, söz konusu vatansa gerisi teferruattır seçimleridir.

Kişisel olarak bir beklentim yok, evim var, aylığım var, çocuklarımla oturuyorum ama benim derdim Türkiye. Vatanımda huzur içinde yaşanmasını istiyorum.

Devleti kirlettiler, şu anda devlette adalet yok. Şu anda aramızda erlerin aileleri var, ömür boyu müebbet hapis verilen erlerin aileleri. Komutan demiyorum bakın erlerin aileleri var, devleti kirlettiler, adaleti kirlettiler, adalet kalmadı. Adalet mülkün, yani devletin temelidir. Kirlenen devleti temizlemek Cumhuriyet'in kurucu ayarlarına yeniden dönmek için beraber mücadele etmek zorundayız.

Kılıçdaroğlu seçim zamanı tatile giden seçmenini uyardı

"YÜZDE 60'LA CUMHURBAŞKANLIĞINI ALACAĞIZ"

Milletvekili sayımızı artıracağız, yüzde 60'la da Cumhurbaşkanlığı'nı alacağız. Haziran ayında hepimize görev düşüyor. Bugün hava güzel eğlenelim, tatile gidelim öyle bir lüksümüz yok. Vatanını, bayrağını savunan herkes sandığa gidecek. Ben Gazi'nin kurduğu bu devleti korumak için onurumla, gururumla oyumu verdim diyecek. Haziran ayı kiraz ayıdır, aydınlığın çok olduğu bir aydır. Haziran ayı beklentilerin gerçekleşeceği aydır, diktatörleri gönderip demokrasiyi getireceğimiz aydır, Haziran'a çok iyi hazırlanacağız.

İhsan Eliaçık 3 aşağı 5 yukarı tanırız. Adaleti, hakkı, hukuku savunur. İnançların sömürülmesine karşıdır. Çanakkale Adalet Çalıştayı'mıza geldiğinde şöyle söyledi, 'Evimizde çıkan yangını söndürürsek değil, komşuda çıkan yangını söndürürsek adaleti savunmuş oluruz.' İhsan Eliaçık her zaman demokrasiden yana olmuştur. Pasaportunu aldılar, İstanbul dışına çıkamazsın dediler. İmza atacaksın dediler. Biz de demokrasi var diyorlar. Recep Bey sen bunu bana değil, külahıma anlatacaksın.

"AŞAĞI GELECEKSİN"

Meclis'teki konuşmalarıma istinaden Özgür Özel'in sözlerine yanıt verdiler. Bay Recep, "Yukarıda olmasam ağzının payını vermekle kalmazdım." dedi. Senin yerin orası değil, aşağısı zaten. Aşağı geleceksin, aşağı.

Yörüklerin çalıştayına katıldım. Keşkelerini ikram ettiler, hepsi haklarını helal etsinler. Yörük Türkmenlerle olmak benim için onur ve gururdur. Yörük Türkmenler sadece Anadolu ve Trakyadan gelmediler. Kuzey Irak'tan da, Kıbrıs'tan da geldiler. O çadırlarda türküler söylenir, ağıtlar yakılır. Küçüklere masallar, hikayelr anlatılır. O çadırlar zalime karşıdır, zulme direnirler. O çadırlar Kuvayı Milliyecilerin çadırlarıdır. Bay Recep diyor ki, "Kılıçdaroğlu orada konuştu." Evet konuştum. Yörüklere zulüm yapılmış, evet yapılmış. Sen tarih bilmiyorsan ne yapayım? Sana tarih kitabı göndereyim oku. Dadaloğlu şiirini bana söylemiyor herhalde.

"KİMSE SİYASAL YASAKLI OLMASIN"

Biz ezber bozduk. 15 vekilimiz İYİ Parti'ye geçti. Kümeste yakalanan tilki gibi hepsi saldırmaya başladı. Ben senin kumpasını bozacağım arkadaş, sen beni tanımıyorsun? Sen kumpas yapacaksın, ben gözlerimi kapatacağım. Yemezler arkadaş, yemezler. Ayarları bozuldu, her türlü hakareti yapıyorlar. Benim gibi düşünmeyenle oturup çay kahve içebilmeliyim. İstedikleri gibi saldırsınlar, yemezler. Bu kararı neden aldık? Tarihsel süreçteki CHP'nin rolünü o zat öğrensin diye anlatıyorum. Kimse siyasi yasaklı olmasın. Beyefendi unutmuş herhalde. Ben muhtar olamazdım diyordu, sana o yolu kim açtı. CHP açtı, seni sevdi için değil, demokrasi için açtı.

Ahmet Davutoğlu'nu kapının önüne koydular kim savundu, biz savunduk. Yüzde 49.5 alan bir partinin lideri kapının önüne konulamaz. Bizden başka savunan olmadı. Recep Bey sanıyor ki ben konuşursam CHP'de korkar. Recep Bey sen anlamadın mı, biz Kuvayı Milliye'den geldik. 15 arkadaşımı da gözlerinden öpüyorum. 450 kilometre yürüdüm, niye yürüyorsun dediler. Adalet var diyemediler. "