Ahmet Davutoğlu ilk röportajını verdi
ensonhaber.com

Başbakanlık koltuğunu ani bir kararla Binali Yıldırım’a bırakan eski Başbakan Prof. Ahmet Davutoğlu Başbakanlık’tan ayrıldıktan sonra ilk kez Habertürk'ten Kübra Par'a konuştu.

Ahmet Davutoğlu ilk röportajını verdi

KİTABINI ANLATTI

Şehirler ve medeniyetler konusunda dolu dolu bir röportaj veren Davutoğlu, Topkapı Sarayı’nın içindeki Mecidiye Köşkü’nde "Medeniyetler ve Şehirler” adlı kitabının çıkması hakkında da bilgi verdi.

"Başbakanlığı bıraktım ancak siyaseti bırakmadım. Ama bırakın bu seferlik sadece kitabı konuşalım” diyen Davutoğlu, medeniyetler hakkında düşüncelerini şu ifadelerle anlattı;

Ahmet Davutoğlu ilk röportajını verdi

MEDENİYETLER Mİ ŞEHİRLERİ OLUŞTURDU?

"Köklü bir kül­türün parçası olduğunuzu idrak edince önünüze soru­lar geliyor. “Medeniyetler mi şehirleri doğurmuştur, şehir­ler mi medeniyetleri doğur­muştur?” sorusu çok tartışılır mesela. Ben ikisinin de oldu­ğunu göstermeye çalıştım. Medeniyet kuran şehirler var. Roma, Medine ve kısmen Atina gibi...

Medine şehri Hz. Pey­gamber tarafından dönüştürü­lüp kurulduğunda İslam medeniyeti doğdu. Sonrasında her İslam şehri Medine’ye ben­zedi. Eksen şehirler oluştu.

Ahmet Davutoğlu ilk röportajını verdi

MEDENİYETİN KURDUĞU ŞEHİRLER VAR

Bir de medeniyetin kurduğu şehirler var. Bağdat, Abbasi Halifesi tara­fından fermanla kuruldu. Göçle ya da kültürel etkileşimle aktarı­lan şehirler var. Buhara, Konya, Üsküp 3 ayrı şehir ama sokak­larına girdiğinizde aynı şeyi hissediyorsunuz.

Medeniyet tarafından tasfiye edilen şehirler var. İskender çok sayıda şehir kuruyor ama Persapolis’i yıkıyor. Hayali şehir haline dönüşen şehirler de var. Sela­nik, Cordoba gibi...

ŞEHRİ KEŞFEDEN KENDİNİ DE KEŞFEDER

Marakeş, medeniyetin coğrafyayla bütünleştiği yerdir. Timbuktu’ya gittiğimde Büyük Sahra’nın ortasındaki o şehrin Marakeş’le nasıl bir hat oluşturduğunu gördüm. Jeokültürel Kuşaklar üzerinde şehirleri anlattığım yerler de oldu. Şehri keşfeden kendini de keşfeder...

LONDRA İLK GÖZ AĞRIM

Romanlardan ve İstanbul Lisesi’nde okuduğum Batı klasiklerinden dolayı Batı kültürüne aşinalığım vardı. Londra ilk göz ağrım olarak beni hâlâ etkiler. Piccadilly Circus’u Taksim Meydanı’yla karşılaştırırım.

LONDRA İSTANBUL'A GÖRE ÇOK YENİ BİR ŞEHİR

Londra İstanbul’a göre daha mekanik, daha düzenlidir ama İstanbul kadar insanı kuşatmaz. Çocukluğum Fatih, Fener ve Balat’ta geçti. Kilise, havra, camii bir aradaydı. Asırlardan beri oraya gelen rüzgarın kültür ahengini hissederdim. Londra bana çok tek tip geldi. Bir şehrin, şehir sınavından geçmesi için 1000 yılı devirmesi lazım. Londra, İstanbul’a göre çok yeni bir şehir.

Röportajın tamamı için TIKLAYIN..