Ali Atıf Bir'den AK Parti ve Erdoğan'a övgü

Ali Atıf Bir'den AK Parti ve Erdoğan'a övgü

Türkiye'nin son bir aydaki bir numaralı gündem maddesi haline gelen Gezi olayları hükümet karşıtı gösterilere dönerken Bugün yazarı Ali Atıf Bir'den dikkat çekici bir analiz geldi. "Gelin AK Parti'ye oy veren çoğunluk seçmenin içini okuyalım." diyen Bir, seçmenin gözünden yaşananları yorumladı.

GEZİCİLER KOALİSYON İSTİYOR DİYE KİMSE KOALİSYONA OY VERMEZ

"2002 yılından bu yana yaşadığımız tek başına iktidar deneyimi, huzur ortamı, Türkiye'nin ekonomik açıdan gelişimi bana yine tek başına iktidar diyor. Koalisyon hükümetlerinin Türkiye'de çalışmadığını, Türkiye'nin batağa saplandığını 2002 öncesi deneyimlerimizden biliyoruz.

BAKMAYIN ÖZGÜRLÜK DEDİKLERİNE HAYALLERİ TEK TİP İNSAN

Peki kimin tek başına iktidarı? Gezi olaylarında bir kez daha gördük ki bir kısım medya ile sosyal demokratların ortak propagandası, yani CHP Türkiye'yi yine baskıcı, tek tip, fabrika tipi insan yetiştirme düzenine götürebilir "şeriatı getirir bunlar" söylemi yine hortlatılıp Türkiye her bireyin özgürlüğünü temel alacak demokrasiden kolayca uzaklaşabilir.

NE TÜRKÇÜSÜ NE DE KÜRTÇÜSÜ YÖNETSİN  İSTİYORUM

MHP ve BDP'nin tek başına iktidarından ise Allah bırakın Türkiye'yi, dünyayı korusun. Beni ne Türkçü'nün ne de Kürtçü'nün yönetmesini istiyorum. Ben insanlık istiyorum, insanlık.

Geriye ne kalıyor?

DİNDAR DEMOKRATLAR-MEDYA-KAOS

AK Parti. Gezi olaylarında da gördük ki bir kısım medya ile dindar demokratların birleşimi bize kaos olarak dönebilir, iç çatışma çıkarabilir. Baskıcı, tek tip, fabrika tipi insan yetiştirme tehlikesi Türkiye'yi bölebilir; "din elden gidiyor, kutsallarımıza saygıları yok bunların" söyleminin dibine vurulup her bireyin temel özgürlüklerine saygılı, kimsenin yaşam biçimine baskı yapmayacak bir demokrasi ortamından kolayca uzaklaşılabilir.

Peki ne yapacağız?

AK PARTİ HALA TEK SEÇENEK

AK Parti ne yazık ki hâlâ tek seçenek. Kaos çıksın istemiyoruz ama ötekilere de güvenmiyoruz. Bugün "yaşam biçimimiz tehlikede" diye ayağa kalkan kişiler daha düne kadar askerle işbirliği yapıp Balyoz'la kafamıza inmeye çalışan, yaşam biçimlerimizi tehdit eden kişiler değil miydi Ellerine ilk fırsat geçtiğinde farklı davranacaklarına neden inanayım? Niye onlara güveneyim? Günün sonunda bugün "çevre, kararlara katılım, aşağılandık" diye masum tepkilerini ortaya koyanlar bile "başka alternatif yok" diye gidip bize daha önce baskı yapan CHP'ye oy vermeyecekler mi?

80 YIL GÜVENMEDİM SENİN İDEOLOJİNE 20 GÜNDE Mİ GÜVENECEĞİM

Güvenmiyorum işte! AK Parti'yi desteklerim, ondan sonra da ne olursa olur. Keşke daha az baskıcı davranılsa bizi de kararlara katsa, dilini aşağılama dilinden kurtarsa ama kendi elimle kendi hapishanemi öremem ki kardeşim."

Gezi Parkı'nın masum destekleyicileri, onlar gibi masum duygularla Başbakan Erdoğan'a sahip çıkan, AK Parti'den vazgeçmeyen, onların "özgürlük" isteklerine kulak tıkayan insanları anlamak istiyorlarsa bu iç konuşmayı mutlaka okusunlar ve de kendilerine sorsunlar: 80 yılda yıkılan güven 20 günden nasıl oluşsun!

Çekirgelik

Güvenmediğin insandan uzak dur. (Napoleon Bonaparte)