İsias Oteli olayı nedir, ne oldu? 72 kişiye mezar olan İsias Oteli davası
ensonhaber.com

6 Şubat'ta felaketi yaşayan Türkiye, depremin yaralarını hala taşıyor.

Kahramanmaraş merkezli deprem çevre illeri de adeta yıktı geçti.

Binlerce can kaybına neden olan deprem, ihmalleri de gözler önüne serdi.

Mezara dönüşen binalarda ihmal olanlar için adli süreç işliyor.

Bu kapsamda Adıyaman Cumhuriyet Başsavcılığınca, depremlerde aralarında Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nden (KKTC) sporcu, öğretmen ve tur rehberinin de bulunduğu 72 kişinin yaşamını yitirdiği yıkılan İsias Oteli'ne ilişkin soruşturma tamamlandı.

İsias Oteli'ne ilişkin 5'i tutuklu 11 sanığın yargılanmasına başlandı.

Sosyal medyanın da gündeme taşıdığı konuya ilişkin adalet arayışı sürüyor. Bu kapsamda, "İsias Oteli" hakkında birçok detay araştırılıyor.

Peki, İsias Oteli nerede, ne oldu? İsias Oteli'nde kaç kişi öldü? İşte İsias Oteli davası...

İsias Oteli davası

Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinde, ilk sarsıntıda saniyeler içinde enkaza dönüşen Adıyaman’daki İsias Otel, 72 kişinin ölümüne sebep oldu.

22 yıl 6 aya kadar hapis cezası istemiyle yargılanan 5'i tutuklu 11 sanık, ilk kez hakim karşısına çıktı.

Dava kapsamında hazırlanan iddianamede şüpheliler, "bilinçli taksirle birden fazla insanın ölümüne ve yaralanmasına neden olmakla" suçlanıyor.

İddianameyi eksik bulduğunu belirten Kuzey Kıbrıslı aileler ve avukatları ise yargılamanın “olası kast” suçlaması üzerine kurulması gerektiğini savunuyor.

Kuzey Kıbrıs Başbakanı Ünal Üstel, duruşmayı, beraberindeki yaklaşık 100 kişilik heyetle takip ettiklerini söyledi.

Üstel, "Dava bizim için çok önemlidir. İsias Oteli davası, depreme ilişkin davalardan biridir. Dolayısıyla dava görüşülecek ve çıkacak netice hem Türkiye açısından diğer davalara emsal açısından önemlidir, hem de KKTC için çok önemlidir. Çünkü İsias davası bizim de davamızdır. Biz Türkiye Cumhuriyetinin yüce Türk adaletine güveniyoruz" dedi.

Sanıkların ifadeleri

Duruşmada dinlenen otel sahibi tutuklu sanık Ahmet B, otel arsasının ticari konut olarak imara açıldığını, başvuru yaptığı belediyeden kendisine buranın 9 kat imarlı olduğu ancak ilerleyen zamanda 12 kata çıkarılacağı ve projenin de buna göre hazırlanması gerektiğinin söylendiğini savundu.

Sanık, soru üzerine demir ya da kolon kesildiği söylemlerinin iftira olduğunu kaydetti.

Ahmet B, "Suçlu değilim, suçlu insan pişmanlığını ortaya koyar, 52 bin can gitmiş, otelimdeki misafirler gitmiş, sadece çok üzüntülüyüm, kahroluyorum. Eğer suçlu olsaydım ben gider enkazın başında hayatıma son verirdim." dedi.

İnşaat mühendisi tutuklu sanık Halil B, iddianamede 185 sayfa rapor yazıldığıyla ilgili suçlamayı iddianamede gördüğünü aktararak iddianın doğru olmadığını, kendisinin sadece eski-yeni raporları karşılaştırdığını ve 3 sayfalık rapor hazırladığını kaydetti.

Tutuksuz sanık Mehmet G. ise "Biz sadece statik projesini yapar, tespit ederiz. 1975 yönetmeliğine göre yapıp tespit etmişiz, bunun dışında bir sorumluluğumuz yok. Projeyi otel olarak çizmedim, konut olarak çizdim." diye konuştu.

Aileler anlattı

Yaşamını yitiren Hasan Bilge’nin babası Mehmet Akif Bilge, "Çocuklarımızın ağzı, burnu, kulakları kum dolmuştu, hiçbir yaşam üçgeni yoktu, zaten savcılık raporunda da var, havasızlıktan ölmüşler. Yüce adalete güveniyoruz, bir son verilmesi lazım, tüm ilgililerden şikayetçiyiz.” dedi.

Hayatını kaybeden sporcu İmran Aydoğdu’nun kardeşi İrem Aydoğdu ise “Kardeşim kum yığınında boğulmuştu, biz artık yaşamıyoruz. Bu çocuklar Kıbrıs’ın aydınlık yüzleri, ülkelerinin gururuydu. Sadece biz değil, tüm Kıbrıs etkilendi.” dedi.

Anne Deniz Çetiner, tüm sorumlulardan şikayetçi olduğunu dile getirerek, “Benim çocuğum donarak ölmedi, raporda yazıyor karın baskısı ve iç kanamadan öldü, yatağında öldü. Keşke sanıkların başına yıkılsaydı.” diye konuştu.