Brezilya'yı keşfediyoruz: Sao Paulo, Porto Segura ve Rio
Özel Haber
Elif HAMAMCI

Amerika’nın doğal güzellikleri ile büyüleyen cennet gibi bir güneyi var. Bu koca kıtanın güneyi kuzeyine göre daha bakir. İyi ki de öyle çünkü dünya oksijeninin %20’sini karşılayan Amazon ormanları burada yer alıyor. Kıtanın ABD’den sonra ikinci en büyük ülkesi Brezilya. 8.5 milyon kilometre kare ile dünyanın 5. büyük ülkesi. Ve Amazon ormanlarının büyük bir kısmı da bu ülkede yer alıyor.

THY İLE DİREKT UÇUŞ VAR

THY’nin direkt uçuşu ile ülkenin sanayi kenti Sao Paulo’ya uçabilirsiniz. Bu uçuş yaklaşık 13 saat sürüyor. Neyse ki uçak büyük, ayaklarınıza kara sular inmiyor. Ayrıca uçağın arkasındaki büfeden istediğiniz kadar sandviç yiyebiliyorsunuz.

DOĞA HARİKASI IBİRAPUERA PARK

Sao Paulo, ülkenin o cennet köşelerinden biri değil. Ama cennet gibi bir park yapmışlar ‘Ibirapuera Park’. Güzel bir florası ve kocaman bir yapay göleti var, durgun su yüzeyinde yer ile gök birleşmiş gibi duruyor. Parkın içinde aynı zamanda kıtanın Afrikalı geçmişi ve sanatı dikkatini çekenler için bir Afro-amerikan müzesi var. Burada Afrika kültürünün yanı sıra kölelik kültürüne de kafa yormanız lazım. Brezilya’da 1800’lü yıllarda nüfus 2.5 milyonken nüfusun 1.3 milyonu çiftlik ve madenlerde çalıştırılmak üzere getirilen zencilerden oluşuyormuş. Şu an kıtada beyaz, siyah ve yerli karışımı zengin bir ırk yaşıyor.

Brezilya'yı keşfediyoruz: Sao Paulo, Porto Segura ve Rio

100 YILLIK TİYATRO BİNASI

Sao Paulo’dan ayrılmadan önce görebileceğiniz bir yer daha var. O da ‘Teatro Municipal’ yani tiyatro binası. Zamanın büyük balolarının yapıldığı bu binada bir rehber eşliğinde geziyorsanız rehberin abartısına çok kulak asmayın zira bina yalnızca 100 yıllık.

Brezilya'yı keşfediyoruz: Sao Paulo, Porto Segura ve Rio

Brezilya'yı keşfediyoruz: Sao Paulo, Porto Segura ve Rio

GEZMENİZ İÇİN 1 GÜN YETERLİ

Çok da güvenli olmayan bu şehirde dikkatli olmalısınız. Geçireceğiniz bir gün bu şehri gezmek için yeterli. Bahia eyaletinde Porto Segura’ya uçalım. Burası ülkenin her mevsim denize girilebilen şehri. Tabi yağmur yağmadığı zamanlarda. Özellikle kış aylarında bir hayli yağmur yağıyor; bunun için yanınızda ya plastik çizme ya da parmak arası terlik getirmeniz lazım.

Brezilya'yı keşfediyoruz: Sao Paulo, Porto Segura ve Rio

RENGARENK KASABA PORTO SEGURA

Adından da anlaşılacağı üzere bu şehir aslında ülkenin eski dünyaya açılan ilk kapısı. Portekizli denizciler buraya gelip yanlışlıkla kıtayı keşfetmişler. Bu şehri tarif etmek istesem size Bodrum’la Şile karışımı rengarenk bir sahil kasabası diyebilirim. Şehrin en güzel tarafı iki kattan daha yüksek bina görememeniz, tabi Atlantik Okyanus’u kıyısındaki plajını saymazsak. Plajın Akdeniz’in güzel denizine alışmış insanlar için harika olduğu söylenemez. Koca bir dalgakıranla oluşturulmuş yüzme alanı oldukça sığ, yine de taze bir hindistan cevizi suyu ile keyifli zaman geçirilebilir.

HAZİRANDA GİDERSENİZ ÇOK ŞANSLISINIZ

Körfezi dolaşmak saatler sürdüğünden banliyöden şehir merkezine ilkel arabalı vapurlarla geçiliyor. Limanda el yapımı nefis dondurmadan yemenizi öneririm. Biz haziran ayında geldik, yani güney yarım küre için kış mevsiminde. Kış dediğime bakmayın, burada kış aylarında sadece bolca yağmur yağıyor. Aslında bu ayda geldiğimiz için kendimi oldukça şanslı hissettim. Hem aşırı sıcak ve sivrisinek yok, hem de rengarenk hasat festivaline denk geldim.

Hasat festivalinde şehrin tüm sokakları rengarenk bayraklarla donatılıyor ve kelimenin tam anlamı ile muhteşem görünüyor. Küçük çocuklar ekose gömlek ve pantolon askıları ile birer çiftçi gibi giydiriliyor ve yüzlerine kalemle bıyık çiziliyor. Herkes çok mutlu görünüyor, çünkü artık güneşli günler gelecek, etraf nem kokmayacak ve çamaşırlarını kurutabilecekler.

MST ÇİFTLİĞİNE GİRMEK CESARET İSTİYOR

Bu ülkede biz mi fazla cesuruz yoksa halk mı fazla tedirgin emin olamıyorum. Sürekli hırsızlık ve gasp hikayeleri anlatılıyor. Favelalardan uzak durmak gerektiğini iyice anladık ama bu durum buraya kadar gelip de, topraksız çiftçi hareketi (MST) çiftliğine girmemize engel olamazdı. Serde Türklük var, bize bir şey olmaz dedik.

Brezilya çok geniş topraklara sahip ama toprakların büyük bir kısmı devletin ya da zengin çiftçilerin. Burada birkaç fakir topraksız çiftçi birleşip ellerine silah alıp bir toprak parçasını sahipleniyorlar, bir kısmı da bu çatışmalarda ölüyor. Santa Cruz da böyle bir yer. Neyse ki yerleşimin lideri Lindaura da bizi güzel karşıladı. E ne de olsa sıcak kanlı insanlarız.

Brezilya'yı keşfediyoruz: Sao Paulo, Porto Segura ve Rio

KIZILDERİLİ KÜLTÜRÜ NEREDEYSE YOK OLUYOR

MST bölgesinden çıktıktan sonra sıra uzak akrabalarımızı ziyaret etmeye geldi. Şehir merkezinden uzakta kendi özel kapıları olan Kızılderili bölgelerini gezmeye başladık. Temkinli yaptığımız gezintide Kızılderili kültürünün neredeyse yok olduğunu, mahallelerin ve insanların diğerlerinden hemen hiç farkının kalmadığını üzüntüyle gördüm.

ALDEİA'DA KÜLTÜR HALA YAŞATILIYOR

Kültürün tek yaşatıldığı yer ise ‘Aldeia Indigena’ bölgesi, o da sadece turistler için. Kapıda sizi Kızılderili savaşçılar karşılıyor. Bizi oldukça sıcak ağırlıyorlar, sanırım kan çekiyor. Onlarla birlikte sık ormanın içinden geçip çadırların olduğu bölgeye gidiyorsunuz. Burada büyükten küçüğe herkes yerli kıyafetleri giymiş.

Brezilya'yı keşfediyoruz: Sao Paulo, Porto Segura ve Rio

Brezilya'yı keşfediyoruz: Sao Paulo, Porto Segura ve Rio

YÖRESEL GELENEKLERİYLE PARA KAZANIYORLAR

Kızılderililer burada ezeli düşmanları soluk benizlilere kutsal danslarını yaparak para kazanıyorlar. Aynı zamanda el yapımı takıları, tüylü başlıkları satıyorlar. Soluk benizlilerle artık eskisi kadar düşman görünmüyorlar çünkü kapitalizm her şeyi değiştirebilir. Plaj, çarşı, Kızılderili köyleri... Eğer kafanızı dinlemek istiyorsanız istediğiniz kadar bu huzurlu bölgede kalabilirsiniz. Ama bizim için macera vakti, Rio de Janeiro bizi bekler.

Brezilya'yı keşfediyoruz: Sao Paulo, Porto Segura ve Rio

Brezilya'yı keşfediyoruz: Sao Paulo, Porto Segura ve Rio

RİO DE JANERIO'DA EĞLENCE VAKTİ

Rio denilince aklınıza sadece karnaval gelmesin, çünkü Rio bundan çok daha fazlası. Şehre karnaval zamanı gelmediğimiz için çok mutluyum. Hava güzel, doğa harika, sokaklar kalabalık değil. Doğa harika demek aslında yetersiz.

DOĞA HARİKASI BİR YER

Coğrafi yapısının, florasının, hayvanlarının, ikliminin farklılığı ile kendimi başka bir gezegende gibi hissettim. Burası denizle karanın iç içe geçtiği bir şehir. Şehre yüksekten bakacak birçok alternatif var. Bunlardan en keyiflisi Sugar Loaf Dağı’na teleferik ile çıkmak. İki aşamadan oluşan teleferik ile şehrin panoramasının keyfini çıkarabilirsiniz. Ayrıca Vista Chinesa’ya çıkıp maymunları besleyerek gün batımını izleyebilirsiniz. Bunun için yanınıza bir koçan muz almanızı öneririm. Maymunlardan sakın korkmayın, onlar sadece boğaz derdindeler.

En keyifli aktivite Sugar Loaf Dağı’na teleferik ile çıkmak VİDEO

Sıra geldi Kurtarıcı İsa heykeline çıkmaya...

DÜNYA HARİKALARINDAN BİRİ

Şehrin birçok yerinden görülebilen heykele çıkmak için toplu taşımayı kullanabilirsiniz. Biz şehirde çok gezilecek yer olduğu için araba kiralamayı tercih ettik ama zirveye kadar araçla çıkılamıyor. Bir yerde park edip minibüslerle devam etmek zorundasınız. Rio’ya gelmeden önce bolca fotoğrafını gördüğüm dünyanın harikalarından biri sayılan bu heykeli görünce biraz hayal kırıklığına uğradım diyebilirim. Zira kafamda çok daha büyük olduğunu kurgulamıştım. Burası oldukça kalabalıktı. Herkes farklı pozlar veriyor fotoğraflar çekiyordu ama tabii ki en çok da Japonlar. Kalabalığın arasındaki birkaç Türk’ü hemen ayırt edebildim çünkü üşüdükleri için üstlerine THY logolu battaniyeleri almışlardı. Her ne kadar benim hayalimdeki gibi devasa olmasa da Rio’ya geldiyseniz üşenmeyip mutlaka buraya gelin.

Brezilya'yı keşfediyoruz: Sao Paulo, Porto Segura ve Rio

MUHTEŞEM MİMARİSİ İLE PARQUE LAGE KONAĞI

Bu şehirde görülecek çok fazla şey olduğu için birkaç gün burada kalmanızı tavsiye ederim. Eğer sarıhumma aşınız varsa böcek sokmalarından korkmadan yüzlerce farklı bitki çeşidi ile botanik parkına gitmenizi öneririm. Ayrıca muhteşem bir atmosfere sahip olan Parque Lage konağı ile gördüğüm en farklı mimarili Rio de Janeiro Katedrali’ne gitmeniz gerek.

Brezilya'yı keşfediyoruz: Sao Paulo, Porto Segura ve Rio

FUTBOL KALELERİYLE ÜNLÜ COPACABANA PLAJI

Son olarak dünyanın en meşhur sahillerinden olan Copacabana plajından söz etmek istiyorum. 4 km uzunluğundaki bu sahil futbol kaleleri ile dolu. Buranın milli sporunun futbol olduğunu söylemek zaten gereksiz.

Brezilya'yı keşfediyoruz: Sao Paulo, Porto Segura ve Rio

Mevsiminden midir bilmiyorum ama okyanustaki dev dalgalardan gözüm korktuğu için denize girmeye cesaret edemedim, gördüğüm kadarı ile cesaret edenlerin sayısı da pek fazla değildi. Ama kumsal gerçekten harikaydı. Burada ne yedin ne içtin diye soracak olursanız, ekonomik ve lezzetli büfeleri tavsiye ederim. Ayrıca kilo ile yemek satan restoranlar ve koni suşiciler de var.

Gezmeyi, keşfetmeyi ve fotoğraf çekmeyi seviyorsanız Brezilya’yı görmelisiniz. Tabii erken bilet alıp fiyat avantajlarından faydalanmak kaydıyla.