Sıcak geçen yaz aylarında serinlemek için soğuk içecekler ve buz gibi meyveler tüketiliyor. Ancak zararı bilinmesine rağmen bir türlü vazgeçilemeyen asitli içecekler ve içinde barındırdığı asit sebebiyle dişlere zarar veren meyve ve meyve suları, sanılandan daha büyük sorunlara yol açabiliyor. Özellikle de yaz aylarında tüketimi artan asitli içecekler ve çeşitli besinlerin, dişlerde sarı tabakayı ortaya çıkardığını vurgulayan uzmanlar asit erozyonunun geri dönülmez zararlara sebebiyet verdiğini belirtiyor.
DİŞLERİ BEKLEYEN BÜYÜK SORUN
Vücuttaki en sert ve dayanıklı madde olan diş minesi, çeşitli sebeplerden dolayı deformasyona uğruyor. Diş minesinin aşınması anlamına gelen asit erozyonunun yaşanmasında, yaşam tarzının önemli etkisi olduğu ise yadsınamaz bir gerçek. Her yaştan kişiyi tehdit eden asit erozyonu, asitli yiyecek ve içeceklerin dişle teması sonucunda diş minesi yüzeyinin yumuşaması ile ortaya çıkıyor. Zamanla bu asidik yumuşama önemli bir aşınmaya ve dolayısıyla da diş minesinin kalınlığının azalmasına yol açarak dişin dokusu, şekli ve görünümünde değişime ve diş hassasiyetinin artmasına neden oluyor.
ASİT EROZYONUNUN BELİRTİLERİ
Dişlerde transparanlık, renk değişikliği, diş yüzeyinde meydana gelen aşınmalar, çatlaklar, çiğneme yüzeyinde boşluk ve çukurlar, dişlerde hassasiyet gibi belirtileri olan asit erozyon özellikle bazı gıdalar davetiye çıkarıyor. Modern beslenme alışkanlıklarının bir parçası olarak tüketilen bazı yiyecek ve içecekler, yüksek düzeyde asit içermesi sebebiyle dişlerde geri dönülmez bir hasara yol açabiliyor.
EN ÇOK GAZLI İÇECEKLER ZARAR VERİYOR
Son zamanlarda sağlıklı ve besleyici olmaları sebebiyle meyve suları, düşük kalorili ve yağ oranı düşük yiyecek ve içecekler sıklıkla tercih ediliyor. Fakat birçok meyve ve meyve suyunda, çayda, sirkede, şekerli veya şekersiz gazlı içeceklerde bulunan asit diş minesinin yüzeyinin yumuşamasına ve zamanla diş minesinin aşınmasına sebep oluyor. Bu nedenle özellikle asitli içeceklerden uzak durulması diş sağlığı bakımından büyük önem kazanıyor.
PİŞİRME YÖNTEMLERİNE DİKKAT
Uzmanlar, modern pişirme trendlerinin de yiyeceklerin içindeki asidi etkileyebileceğine dikkat çekiyor. Örneğin, İngiltere’de yapılan bir araştırma; kabak, soğan ve biber gibi sebzelerin fırında pişirilmesinin bu sebzelerdeki asidi, haşlama ve kısık ateşte pişirme gibi geleneksel tekniklere oranla artırdığını ortaya koyuyor.
YEMEKTEN HEMEN SONRA DİŞ FIRÇALAMAK ÇOK ZARARLI
Modern yaşamın diğer gereklilikleri de dişlerde asit erozyonu oluşturma riskini fazlalaştırıyor. Bembeyaz dişlere sahip olma modası, piyasada ciddi biçimde aşınmaya yol açan diş macunlarının artmasını sağlıyor. Aşınmaya yol açan diş macunları ve özellikle yemeklerden hemen sonra dişlerin fırçalanması ile yüksek derecede asit içeren yiyecek ve içeceklerin tüketiminin bir araya gelmesi, asit erozyonunun ortaya çıkmasında önemli bir rol oynuyor.
ZAMANLA DİŞLERİN SARI TABAKASI ORTAYA ÇIKIYOR
Asit erozyonunun ilk safhalarında dişlerin parlaklığı ya da görünümünde yüzeyin aşınmasına bağlı olarak değişim gözleniyor. Diş minesi aşındıkça, minenin altındaki dentin gözle görülebilir duruma geliyor. Bu da dişlerin daha sarı renkte görünmesine, ayrıca sıcak ve soğuk yiyecek, içeceklere karşı daha hassas olmasına sebep olabiliyor. Asit erozyonu daha ciddi boyutlara ulaştığında ise dişlerde belirgin sarı lekelere, şeffaflığa, diş uçlarında çatlaklara, daha fazla hassasiyete ve diş yüzeyinde ufak oyuklara sebep olabiliyor.
DİŞLERİNİZİ SERT FIRÇALAMAKTAN KAÇININ
Dişlerin sert ve hızlı fırçalanması ile diş etleri zarar görüyor. Dişlerdeki dentin ve enamel adlı tabakaların aşınmasına neden oluyor. Asit erozyonunun etkilerinin geri döndürülemez olduğunu vurgulayan uzmanlar, diş muayenesi sırasında diş hekiminden asit erozyonunun belirtilerini mutlaka kontrol edilmesini öneriyor.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış