İngiltere'de Müslüman karşıtlığı 3 kattan fazla arttı

İngiltere'de, Müslüman karşıtı nefret vakalarındaki artış dikkat çekiyor.

İsrail'de yaşanan 7 Ekim olaylarının ardından vakalarda 3 kattan fazla artış meydana geldi.

Ülkede Müslüman karşıtı olayları ve nefret suçlarını izleyen sivil toplum kuruluşu Tell Mama'dan yapılan açıklamada, 7 Ekim 2023'ten 7 Şubat 2024'e kadar İngiltere'de Müslüman karşıtı 2 bin 10 vaka kaydedildiği belirtildi.

En yüksek vaka sayısı

Açıklamada, bu sayının, 2011'de Tell Mama'nın kurulduğu tarihten bu yana 4 ayda tespit edilen "en yüksek vaka sayısı" olarak kayıtlara geçtiği ifade edildi.

Müslüman karşıtı vakaların 901'inin çevrim dışı, 1109'unun ise çevrim içi gerçekleştiği belirtilen açıklamada, bir yıl önceki aynı zaman diliminde (7 Ekim 2022-7 Şubat 2023 tarihlerinde) 310 çevrim dışı ve 290 çevrim içi vaka kaydedildiği belirtildi.

Evler hedef alındı

Vakalar türleri bakımından incelendiğinde bunların 535'inin taciz, 77'sinin tehdit, 83'ünün saldırı, 79'unun vandalizm, 69'unun ayrımcılık vakası, 39'unun nefret söylemi ve 19'unun Müslüman karşıtı yayın olduğu bilgisi verilen açıklamada, vakaların birinde Müslüman bir ailenin, evlerinin kapısına "Hamas" yazılarak hedef alındığı bildirildi.

Saldırıların çoğu kadınlara yönelik

Açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

Bu vakaların yüzde 65'inden fazlasında saldırıların hedefi kadınlar olmuştur. Bu da bir kez daha göstermektedir ki bu süre zarfında Müslüman karşıtı nefretin en büyük yükünü Britanyalı Müslüman kadınlar çekmiştir.

"Müslüman karşıtı nefret kabul edilemez"

Tell Mama Direktörü Iman Atta, şöyle dedi:

Müslüman karşıtı nefretteki bu artış kabul edilemez ve siyasi liderlerin, antisemitizm gibi Müslüman karşıtı nefretin de ülkemizde kabul edilemez olduğuna dair net mesaj vermek üzere seslerini yükseltmelerini umuyoruz.

"Toplumlar arasındaki bağları sürdürmemiz önemli"

Atta, nefrete yer olmadığının altını çizerek şu değerlendirmede bulundu:

Hepimizin toplumlarımızda ve ülkemizde kendimizi değerli ve güvende hissetmemiz için toplumlar arasındaki bağları sürdürmemiz, beslememiz ve korumamız her zamankinden daha önemlidir.