Özel Haber

Başta inşaat ve sanayi olmak üzere birçok sektörde son dönemde kalifiye eleman sorunu yaşanıyor.

Özellikle inşaat alanında sektör temsilleri, sık sık yaptıkları açıklamalarda aylık 90-100 bin TL'ye eleman bulamamaktan şikayet ediyor.

İnşaat sektöründeki bu açmazı İstanbul inşaatçılar Derneği (İNDER) Yönetim Kurulu Başkanı Ali Engin Keçeli ile konuştuk.

"Sorunun sorumlusu sektör temsilcileri ve yanlış eğitim politikası"

Sorunun gerçek olduğunu ve hem sektör temsilcilerinin tutumundan hem de yanlış eğitim politikasından kaynaklandığını söyleyen Keçeli, "Gerçekten böyle bir sorun var. Sadece inşaatta değil, sanayide de var. Bu tabii dünden bugüne oluşmuş bir şey değil. Yıllardan beri ara eleman eğitimine olan ilgisizliğimiz, hem devlet politikası olarak hem de biz yatırımcı ve iş adamları gerekli şekilde bunun üzerine eğilmedik." dedi.

"Kimse çocuğunun inşaatta çalışmasını istemiyor"

Kimsenin çocuğunu inşaat sektöründe çalıştırmak istemediğini belirten Keçeli, "Bizde eskiden, babadan oğula geçen, ustalık, çıraklık, kalfalık eğitimi vardı. Beton kalıp işinde çalışacak bir eleman çok güçlü kuvvetli olması lazım. Artık kimse kendi evladını bu tip sektörlerde çalıştırmak istemiyor. Bunun sıkıntısı var." diye konuştu.

"Deprem iş gücünü o bölgeye çekti"

Elaman sorununda Türkiye'nin 6 Şubat 2023'te yaşadığı Kahramanmaraş merkezli deprem felaketinin de önemli rol oynadığını söyleyen Keçeli şunları söyledi:

Bir de üzerine deprem gerçeği geldi. Deprem, büyük iş gücünü oraya çekti. Oradaki evleri yetiştirelim diye, haklı olarak... Bunun dışında yurt dışına giden çok var. Yurt dışında bizim buradakinin çok daha fevkinde maaş ve yevmiyeler alıyorlar. Özellikle düz işçiler ve usta kademesindeki arkadaşlarımız...

"İstanbul'da inşaat mühendisi ile sıva ustası aynı maaşı alıyor"

İstanbul'da inşaat mühendisleri ve kalifiye ustaların aynı maaşa çalıştıklarını belirten Keçeli, sözlerini şöyle sürdürdü:

Şu anda İstanbul'da beyaz yakalı inşaat mühendisinin maaşı 60-100 bin TL arasında değişiyor. Ama bir sıva veya bir duvar ustasının maaşı aylık 100 bin liralara geliyor.

Ben bununla ilgili şikayet ediyorum maliyetlerimiz artıyor diye. Ama bir taraftan da seviniyorum çünkü cazip hale geliyor bu işler. İnsanlar buralarda da doğru dürüst para kazanabileceklerine inanırlarsa bu tarafa yönelirler. Öbür türlü hem 3 kuruşa çalışacak hem de 12 saat çekiç-keser sallayacak... Çok zor!

"Operatörler aldıkları maaşı hak ediyor"

Son dönemde maşlarının 150 bin TL'ye dayandığı belirtilen vinç operatörleri konusuna da değinen Keçeli, "Bugün vinç operatörü dediğiniz insanlar çok önemli bir iş yapıyorlar ve aldıkları parayı da hak ediyorlar bence. Biz de artık bu maliyetleri göze alarak çalışacağız, yeter ki kalifiye eleman bulalım. Yani vinç operatörüne 100-150 bin lira verelim ama iyi eğitimli eleman bulalım derdimiz o. Biz paradan çok eğitimli eleman bulmanın derdindeyiz." dedi.

"Yabancılar arasından kalifiye usta çıkmıyor"

Sektördeki bu açığın yurt dışından ithal işçi ile çözülüp çözülemeyeceği sorusunu da yanıtlayan Keçeli, ifadelerini şöyle sürdürdü:

"Devletimiz de söylüyor bunu... Suriyeliler olmazsa sanayide kim çalışacak, Rize'de çayı kim toplayacak Trabzon'da fındığı kim toplayacak diyoruz. Doğrudur...

Bizim insanımız artık ağır işlerde çalışmak istemiyor ama eğer geliri düzgün olursa çalışır. İnsanlar bu ağır işi yaparak bir de hakkını alamadıkları zaman bu işlerde çalışmak istemiyorlar.

Yabancı işçi dediğiniz zaman gelen hep düz işçi. Amele, şurayı temizle burayı topla dediğimiz adamlar.

Ama gerçek manada duvar ustası, gerçek manada sıva ustası, mermer ustası, kalıp ustası... Bunlar gelen yabancılardan çıkmıyor. Bu alanların en iyi elemanları bizim insanımız.

"Okullara ağırlık vermek lazım"

Bunları yetiştirmek için okullara daha ağırlık vermek lazım. Orada benim hep önerdiğimi bir şey var, hep iddia ettiğim; Çıraklık eğitimi ile başlamak lazım. Çocuklar okurken de en az asgari ücret kadar maaş vermek lazım. Bunun bir şekilde özel sektör tarafından fonlanması lazım.

"Başka türlü arkadan gelen bir nesil yetiştiremeyeceğiz"

Çünkü biz başka türlü arkadan gelen bir nesil yetiştiremeyeceğiz. Babası bugün inşaat ustası, kalıpçı... Babası diyor ki 'bu çocuk burada hem eziyet çekecek hem de hakkını alamayacak.'

Okuldayken daha 13-14 yaşındaki çocuk ortaokul ya da liseye başlarken teknik liselere gidip, çıraklık eğitimi alıp, kalfalık eğitimi alıp bir de bir gelir elde ederse o zaman bu tür elemanları yetiştirmede rahatlık yaşarız. Hazırını bulmakta artık çok zorlanacağız."