Erdoğan'ın Kentsel Dönüşüm Projesi konuşması

Erdoğan'ın Kentsel Dönüşüm Projesi konuşması

Kentsel Dönüşüm'ün ikinci büyük ayağı bugün Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın katılımıyla İstanbul Gaziosmanpaşa'da gerçekleşti. Törende konuşan Başbakan Erdoğan, Gaziosmanpaşa ile beraber Kartal, Bağcılar ve Bayrampaşa'nın yanı sıra İzmir, Sakarya, Rize ve Diyarbakır'da da kentsel dönüşümün startını verdi.

BAYRAKTAR: RIZAYLA DÖNÜŞÜM YAPIYORUZ

Törende konuşan Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar, '''Kentsel dönüşümün ikinci büyük adımını bugün atıyoruz. Yaklaşık 35 bin birim bağımsız konutun dönüştürülmesini başlatacağız. Bu, bundan sonra dalga dalga devam edecek. 2013'ün sonuna kadar 200 bin, 2014 yılı sonuna kadar da 400 bin birim bağımsız konut ve iş yerinin dönüşümünün başlatılmasını hedefliyoruz. Tabii yerinde, rızaya dayalı dönüşüm yapıyoruz. Vatandaşlarımıza kira yardımı yapıyoruz ve kredi desteği veriyoruz. Kentsel dönüşüm yapılan yerlerde vatandaş açısından KDV, vergi, harç yok. Bu bakımdan riskli evini yenileyecek vatandaşlar çok avantajlı. Bu yüzden istiyoruz ki, 'Vatandaştan talep gelsin ve biz bu kentsel dönüşümü vatandaşın isteği doğrultusunda yürütelim'. Nitekim öyle de yapıyoruz. Bu konuda çok başarılı olan belediyelerimiz var. Bu projeyi ülkemizin modern şehirlere kavuşması, şehirlerimizin çevreci boyutuna sahip olması, vatandaşlarımızın daha mutlu ve huzurlu olması, modern hayatın gerektirdiği donatılarla bezenmiş, yeşili, parkı, bahçesi ve eğitim tesisleri olan yerleşim birimlerine kavuşması için önemsiyoruz ve yoğun bir gayret içerisindeyiz.''' şeklinde konuştu.

ERDOĞAN'IN AÇIKLAMALARININ SATIR BAŞLARI

Bugün sizlerle yine tarihi bir anı yaşıyoruz. Yine tarihe birlikte şahitlik ediyoruz. Bugüne kadar hiç bir hükümetin cesaret edemediği bir dönüşümü sizlerle birlikte milletimizle birlikte gerçekleştiriyoruz. Hep beraber sizin desteğinizle sokak aralarındaki vatandaşlarımın heyecanıyla duasıyla adeta tarihi yeniden inşaa ediyoruz.

5 Ekim 2012 tarihinde başlattığımız büyük dönüşüm kapsamında bugüne kadar 13 bin bağımsız bölüm için kentsel dönüşüm gerçekleştirdik. İstanbul genelinde 32 bin 205, İzmir'de 110, Diyarbakır'da 371 ve Rize'de 534 olmak üzere Türkiye genelinde 33 binin üzerinde bağımsız bölümün kentsel dönüşümünü gerçekleştireceğiz. O tarihten bu yana 46 bin bölümün dönüşümünü gerçekleştirdik. 2013 yılında 200 bin 2014 yılı sonuna kadar 400 bin bağımsız konutun dönüşümünü tamamlamak. Gördüğünüz gibi binaları yıkıyoruz ama yeniden yapmak için. Milletimize sizlere daha sağlıklı alanlar oluşturmak için yıkıyoruz. Biz onarılması mümkün olmayan çatlakların üzerini kapatmıyoruz. Tamir olmayacak sorunların üzerini örtmüyoruz biz yıkıyoruz yeniden yapıyoruz. Daha yenisini inşaa ediyoruz. Çevre Bakanlığı da dahil olmak üzere tüm belediye başkanlarıma duyuruyorum, fevkalede bir hal olmadıkça biz bu tür yapılanmalarda gökdelenler dikmemeliyiz zemin artı 4 artı 5. Bunun daha fazla üzerine çıkmamalıyız. Biz kültürümüzün de derinliklerinden gelen bir estetiğe özen göstermeliyiz. İnsanoğlu toprağa yakın yaşamalı. Ve biz çocuklarımızın rahat rahat inip çıkabileceği konutlar inşaa etmeliyiz. Çocukluğumda Sarıgöl'e gelirdim rahmetli babacığım getirirdi beni buraya. Şimdi bu kentsel dönüşümün buralarda daha modernini yapacağız ama iç içe değil.

"TARİHE KAYIT DÜŞÜYORUZ"

Çevre Bakanımızın üzerinde büyük mesuliyet var. Dikkatli olmalı. Biz tarihe kayıt düşüyoruz ve bu kayıdı halkımızla sizlerle inşaa ediyoruz. Bu kentsel dönüşüme karşı çıkanlar da var ama biz bedeli ne olursa gerçekleştireceğiz. Biz çakma takma zihniyetlerle yürümüyoruz biz halkımızın ruh köküne hiptap eden zihniyetle yürüyoruz. Yeni şehirler inşaa edecek dünya sathında parmakla gösterilmemizi sağlayacak iş yerleri yapacağız.

Binaya insanı katmak gerek. Kültürümüzle şekillendirmek gerek. Şehir insanın çalışıp akşam da evine gidip yattığı yer değildir. Şehir aynı zamanda içinde yaşadığı insanlara kimlik sunar.

Köhnemiş konutlarla küreselleşmiş dünyada Türkiye'nin yeri olmaz olamaz. Biz geçen 10 yıllık sürede yep yeni bir şehir perspektifi gerçekleştirdik. Biz aziz milletimizi yalıtımı olmayan tenekelerle kaplanmış kapısı penceresi dökük evlerde oturtmayız.

SADECE BİNALARI DEĞİL MİADINI DOLDURMUŞ ANLAYIŞI DA YIKIYORUZ

Türkiye küresel bir güç haline gelirken önünde kanalizasyon geçen yaşam alanlarına halkımızı mahkum etmeyiz. 10 yılı aşkın süredir her alanda Türkiye'ye eser hizmet kazandırdık. Düşünün şurada Küçükköy'de gel Alibeyköy'e bir gidiş bir geliş yoktu ama buraları bile duble yol haline getiriyoruz. Muhalefetin bir kez olsun şu konuda iyi yaptınız dediği şey oldu mu? Bunların bizi takdir ettiklerine şahit oldunuz mu? Dünya siz sessiz devrim yaptınız diyor bunlar yalanla dolanla yol alıyorlar.Muhalefetin defalarca yanılmasına rağmen bir kez olsun güreşe doyduklarını yüzlerinin kızardığını gördünüz mü?

Kentsel dönüşüme karşı bilmeden körü körüne bir muhalefet sergiliyorlar. Biz bu kentsel dönüşümü gönül rızalarıyla yapıyoruz. Kiraları bizim tarafımızdan ödeniyor. Arka taraflarda vinçler var oralarda yeni binalar inşaa ediliyor. Vatandaşlarımızın onayını desteklerini alıyoruz hayır dualarını alıyor ve kentsel dönüşümü gerçekleştiriyoruz. Adalet duygusunu zedelemeden bu dönüşümü yapıyoruz. Modern konutlara sosyal ve kültürel sahalar inşaa ediyoruz. Biz yıkım yaparken şu miadını doldurmuş anlayışı kendini insandan soyutlamış insanı yer ile yeksan ediyoruz. Her insan bir cihandır anlayışını benimseyerek buraya geldik.

İSTANBUL'DAKİ NÜFUS ARTIŞINA DİKKAT ÇEKTİ

Amacımız hem depreme uygun konutlar inşaa etmek hem de güvenli yerleşim alanları üretmek. Fatih Sulan Mehmet İstanbul'u fethettiğinde İstanbul'da 40 bin kişi kalmıştı. Ben belediye başkanıyken İstanbul'da 8.5 milyon insan yaşıyordu. Şimdi 14.5 milyon insan yaşıyor. Bana göre bu gidiş doğru değil. İstanbul bu kadar zorluğu kaldırmaz. Bizim buna ayrıca bir çözüm getirmemiz lazım. İstanbul'a girişi nakil ilmuhaline bağlamak lazım dedik bize dediler ki İstanbul'a gelmelerin önüne geçmeye mi çalışıyorsunuz dediler. Hayır biz dedik ki Anadoluyu niye boşaltıyorsunuz?

Ziyaret gezme hepsi bir plan işidir. Şehir adeta viraneye dönüşmüştü. Şehrin insanlarında azim heyecan kalmamıştı taa Fatih'in döneminde. Fatih ne yaptı vakıflar aracılığıyla güzide bir şehir yarattı. Fatih bir şehrin değil bir milletin geleceğini inşaa etti. Hüner bir şehir imar etmektir. Halka kalbin abad etmektir. Mesele yıkmak değil mesele yeniden yapmak da değil. Mesele bina yaparken milletin gönlünü de yapmak ve millete bir ufuk çizebilmektir. Gönül ustaları ruh mimarları güzele bakmayı bilenler kurar. Yollarından gezinenler farklı bir atmosferi bulur. Ben aziz kardeşlerimi beton yığınlarının arasında dolaştıran bir ülkenin başbakanı mı olayım? Hayır..

"HALİÇ'İ YENİDEN KAZANDIK"

İstanbul'da Belediye Başkanı'yken Haliç'in halini biliyordunuz değil mi? Kasımpaşa'da doğdum büyüdüm. Adacıklar oluşmuştu ne zamanki belediye başkanı olduk sorduk ne yapalım diye? Hocalar profesörler dediler ki Haliç'i dolduracaksınız başka çözüm yok dediler. Biz Haliç'i yeniden kazanmak istiyoruz. Fatih Haliç'i fethettiğinde Haliç kokuyor muydu? Hayır. Bunu yapabilir miyiz dedik hayır dediler iki yaka çöker dediler. Daha sonra bir müteahhitle anlaştık. Amerika'dan bir firma geldi. Mimarlar hocalar geldi. Dediler ki biz bu işi çözeriz. Dediler bu çevrede buranın çamurunu boşaltacak yer verin dediler. O zamanlar Viyalan alanın yeri taş ocağıydı. Biz Haliç'ten buraya bir çamur boru hattı yaptık tam 9 km. Burada adeta bir tülbent gibi süzmenin yapıldığı suyun ise Haliç'e döndü. Sonunda 2.5 milyon küp çamuru taşıdık ve Haliç'te 650 dönüm alan kazandık. Orayı yeşil alan yapmıştık. Şimdi bu alan bir konsorsiyum talip oldu. Viyaland şimdi burada meydana geldi. 29 Mayıs'a kadar gibi bitiyor ve açılışını yapıyoruz. Açılıştan önce bir gezeyim diyorum. Ben buradan sesleniyırum ey muhalefet; bizim yaptıklarımıza sizin hayaliniz bile ulaşamaz. Şu anda Haliç yaşanır hale geldi mi? Boğaz'ı sağolsun taa o zamanki projeler Topbaş kardeşim boğazları delerek su cenderesine bağladı mı? Şimdi Boğaz'dan tertemiz su geliyor ve su sirkilasyonunda bir sorun yok. Şimdi Haliç'te 48 balık çeşidi var. İnsanların yaşamakta zorlandığı yerde balıklar her geçen gün artyor. Şehrin sahibi tek başına hiç kimse değiildir. Şehir herkesindir ve Allah'ın bize bir emanetidir.

Toprağa ayak basmamış çocuklarımızın büyük fikirleri olabilir mi? Tabiatı yanlızca belgesellerde izleyenlerin ruh dünyası sağlıklı olabilir mi? Ülkesine milletine hayırlı hizmeti olabilir mi? Biz büyük Türkiye inşaa etmek için mücadele ediyoruz.

YILLARDIR OLANLAR GÖRMEZDEN GELİNDİ

Yaklaşık 30 yıldır Türkiye terörle mücadele ediyor. Gaziosman Paşa, Sultan Gazi çok önemli; terörün ortaya çıktığı anda terörü ortaya çıkaran sebepler hiç konuşulmadı bataklıkları kurutmayı hiç kimse tartışmadı. Askerimiz polisimiz terörle mücadele ederken devlet terörünm istismar ettiği dertlere çare üretmedi. Büyükşehirlere akın akın göç yaşanırken gecekondular büyürken gözrmezden gelindi. Yoksul mahalleler terörün istismar edildiği alanlara dönüştürüldü.

Bizler sizin dertliniziz, sizlere aşığız onun için bunları açık konuşuyorum. İstanbul'un nice semtlerinde genç evlatlarımız yola çıkıyorlar, saatlerce yollarda gidip iş yerlerine ulaşıyorlar; kimileri sigaortasız kimileri asgari ücretle çalıştırılıyor. Elektrik kesik, evde sıcak yemek yok. Bunların üzerine televizyonu açıyor lüks hayatları görüyor. Lüks araçları görüyor. Umut yok heyecan yok yaşama sevinci yok. Bu çocuklarımıza kötü niyetliler musallat oluyorlar, uyuşturucuyla fuhuşla hırsızlıkla terörle musallat oluyorlar.

Bir yandan terörle kararlı bir şekilde mücadele ettik ama bataklığın da kurutulması için mücadele ettik. Ekonomiyi büyüterek iş imkanları yarattık. Terörün istismar ettiği her ne varsa kararlılıkla üzerine gittik. Kentsel dönüşüm gerçekleştirirken sadece şehri yenilemiyoruz bütün bunlardan önemlisi çocuklarımıza umutlu coşkulu bir çevre bir ortam kazandırıyoruz.

AKİL İNSANLARDAN BAHSETTİ

Adına çözüm süreci dedik ve bu sürece inancına bakmadan 63 kendisine saygı duyduğumuz akil insanlar seçtik. Onlarla şu anda çalışmaya başladık. İlk toplantımızı yaptık. Mesajımı verdim ve kendilerinden sorular aldım. Türkiye'nin 7 bölgesine dağılacağız. Bazı çevreler bundan çok rahatsız kimisi orada yok diye feryat ediyor kimileri de kıskançlıklarından çatlıyorlar kimileri de ulusalcı oldukları için sağın da solun da aşırı uçlarından çok çektik. Terörle mücadelede bir şeyler yaparken maalesef birileri oralarda rant elde etmeye çalışıyor. Biz samimiyetle bu yola çıktık. Niyetimiz hayır akıbet de hayır olacak inşallah. Hangi adımı atarsak atalım zaten karşılarında duruyorlar. Bu kafaları çok ama çok iyi tanımanızı sizlerden rica ediyorum. Bu sürece karşı çıkanlar kentlerimizi harabeye çeviren o harabeden her türlü illetin üremesine fırsat sağlayan zihniyettir. Şimdi o bataklığın kurutulmasına karşı çıkıyorlar. Kendileri bataklıklarda sivrisinek yetiştirdiler şimdi o sivri sineklerin yok edilmesine karşı çıkıyorlar. Bunların ez kaza iktidar olması halinde geride bıraktıkları eser bataklık harabe virane yıkılmış evler kırılmış kalpler umutsuzluğa sevk edilmiş kitleler. Geride bıraktıkları eserlerin ortadan kaldırılmasına tahammül edemiyorlar. O bataklıkları gül bahçelerine çeviriyoruz.

Kırılan kalpleri onarıyor umutsuzluğu umuda çeviriyoruz. Milletim rahat olsun. Her nen yaparsak sizinle yapıyoruz.

Kentsel dönüşümü sizlerle yapıyoruz. Bütün bu süreçler büyüyen bir Türkiye'nin ayak sesleridir. Huzurun umudun mutlu mesut bir yaşamın umut sesleridir ayak sesleridir.