Fikirci Bey yazıyor: Çatı değil şemsiye

Çatı adayıymış.

Çatı lafını duyan da herkesi kapsayan, olumlu, kimseyi dışlamayan, “ne olursan ol gel” gibi bir oluşum sanır. Duyan da sanır ki Kürtüne, Ermenisine, ezilenine, bozulanına kucak açılmış. Hayır, adayda sorun yok, ben çatının sponsorlarından söz ediyorum. Peki, bakalım çatı nereleri örtebiliyor.

MUHALEFET HALKTAN GÜVEN OYU ALAMIYOR

CHP 33 ilde, MHP ise 47 ilde vekil çıkaramadı Hele DSP, BTP ve DP'yi hiç saymıyorum. Bunların üçü toplam %1 oy alamıyor. Çatının bir ucu İzmir'den, Antalya'dan içeri fazla uzanamıyor Öteki ucunda Orta Anadolu'nun ortası açıkta kalıyor. Doğuyu hiç sorma, külliyen açık. Gidemiyorlar. Deyim yerindeyse muhalefet halktan güven oyu alamıyor.

TÜM İLLERDEN VEKİL ÇIKARABİLEN TEK PARTİ

Parti üyeliği konusuna hiç girmeyelim, AK Parti üye sayısı kayıtlı tüm partilerin tüm üyelerinin üç katı. Yani katılım bir yana, genel ilgi de düşük.

2002'den bu yana Tunceli hariç tüm illerden vekil çıkarabilen tek parti AK Parti Bütün seçimlerde yedi bölgede de birinci olabilen tek parti. Şimdi bu ülkenin “çatısı” AK Parti değil de muhalefet öyle mi? Ben söyleyeyim, çatı değil o, şemsiye, Demokrasiden, açılımdan, barıştan kaçan vesayetin şemsiyesi. Ama bu seçimden sonra o şemsiye bir daha açılmaz. Neden mi? Şemsiye işte...

İnsan siyaset dışılığını bu kadar belli eder mi? Siyasi partiler ama adaylarının siyaset dışı olmasını istiyorlar Çünkü siyaset üretemiyorlar, üretmeye de niyetleri yok Cumhurbaşkanlığı seçiminin sonuçlarının yerel seçim sonuçlarından çok daha farklı olacağını düşündüren hiçbir kırılma yok. Artık tapeler de işe yaramıyor Dua edin de ilk turda %51 ile kazansın Recep Tayyip Erdoğan, yoksa ikinci tura kalırsa %60-65 alır daha fazla moraliniz bozulur. Ne yani Selahattin Demirtaş birinci turda elenince ikinci turda Kürt vatandaşların size oy vereceğini sanmıyorsunuz her halde..