Fikircibey yazdı: Türkiye 1. raundu kazandı

Fikircibey yazdı: Türkiye 1. raundu kazandı

Fikri hür, vicdanı hür Fikirci Bey yazıyor.

BİRİNCİ RAUND

Türkiye 30 Mart seçimleri ile birlikte bir darbe girişimini daha “savuşturdu”.

Savuşturma sözcüğü hafif kalsa da bu Türkiye için bir başarıdır, çünkü son 12 yıla kadar darbeleri savuşturamıyordu, teslim oluyordu, yeniliyordu.

"TÜRKİYE ARTIK GÜCÜNÜ AŞAN YUMRUKLAR ATIYOR"

Bir yabancı siyaset yorumcusu Türkiye'nin dış siyasetindeki son 10 yıllık değişimi şöyle özetliyordu: “Türkiye daha önce gücüne kıyasla küçük yumruklar atan bir boksör gibiydi, şimdi ise gücünü aşan yumruklar atmaya çalışıyor.”

Biliyorsunuz, kimin ne kadar “yumruk” atabileceğini ölçen kuruluşlar vardır dünyada. Bunlar sizin Dünya ekonomisindeki yerinizi tespit ederek derecelendirirler. Esasen “hard power”, “soft power” denen şeyin sizin askeri gücünüzle doğrudan alakası yoktur. Daha çok dünya ekonomisindeki yeriniz ve vazgeçilmezliğiniz belirler gücünüzü.

Bu açıdan tüm övünmelerimize rağmen Türkiye yakın zamana kadar esasen “sinek siklet” idi. Bırakın dünya genelinde, Ortadoğu politikalarında bile kimse bizi “takmazdı”. Dünyadaki yerimiz ekonomik gelişmemiz ve milli gelirimizle birlikte arttı.

Peki bu bizden başka kimseyi memnun etti mi? Ortadoğuda, gözünü bu başarılı müslüman ülkeye dikmiş ve ona takdirle bakan dostlarımızı memnun etti.

"BU YUMRUKLARIN HESABI SORULMALIYDI"

Ama Türkiye'nin “kontrol edilebilir” olmaktan çıkması sistemin asıl sahiplerini huzursuz etti. Onlara göre atmamamız gereken, atmaya gücümüzün yetmeyeceği yumruklar atmaya başladık. Türkiye'nin ne haddine “one minute” demek, Çin'le NATO dışı silah anlaşması yapmak, İran ile değerli metal karşılığı alış veriş yapıp ambargoyu zorlamak, İstanbul'a 3. Havalimanı yapıp Lufthansa'ya rakip olmak, ne o öyle üçüncü köprüler, Marmaraylar falan? Hele hele Mavi Marmara…Hayır bunlar Türkiye'nin atabileceği yumruklar olmamalı. Bunların hesabı sorulmalı ve derhal o yumruklar uygun seviyeye çekilmeli.

"ÖNCE KUZEY IRAK PETROLÜ VE HALKBANK HEDEF ALINDI"

Önce Kuzey Irak petrolünün gelirlerinin Halkbank'ta toplanması engellendi, düzenlenen kumpas ile Halkbankası müdürü Pensilvanya müritleri tarafından alaşağı edilmek istendi. Bu başarılamasa da artık Kuzey Irak petrolü ABD'nin New York kentindeki JP Morgan Bankası'na yatırılacak. Yani asıl amaç hasıl oldu. Ayrıca ambargo genişletilerek İran ile sadece dolarla değil değerli madenlerle de alış veriş yapmak yasaklandı. Bu konuda aracılık yapanlar da şaibelendirildi, Hatta İran'ın da bu operasyonlara destek olacağı iddiası ile Ertuğrul Özkök “sıranın Tayyip Erdoğan'a da geleceğini” ima ederek son 12 yıldır tadamadığı darbecilik hezeyanını bir sure daha canlı tuttu ve seçim öncesi oluşturan bulanık suya bir avuç çamur katmış olmanın heyecanını yaşadı.

Türkiye'nin tüm kurumları böceklendirildi, en hassas operasyonlar faş edilerek MİT'in tırı çevrildi, malum medya eşliğinde MİT görevlileri yere yatırıldı, Dünyaya, Türkiye'nin Suriye'yi karıştıran yeni Taliban olduğu izlenimi verilmeye çalışıldı.

En hassas milli menfaatlerin, operasyonların konuşulduğu toplantılar Facebook'a, Twitter'a, Youtube'a yüklendi.

Yani sadece boksörün yumrukları küçültülmedi, bel altına da vuruldu.

Bel altı vurmalar bitti mi? Hayır, daha dün Türkiye'nin Suriye'deki muhalefete kimyasal silah sağladığı yalanı işlendi.

Bitecek mi?

Hayır…

Ama Türk halkı 30 Mart seçimlerinde bunların hiçbirini yutmadığını gösterdi.

Saldırılar sürecek, kimbilir daha ne adileri planlanıyor. Ama Türkiye ilk raundu kazandı.

Uluslararası güven tekrar inşa edildi. Dolar 2013 seviyesine döndü. 2,09 seviyelerindeydi bu sabah.

"HADİ GEZİCİLER KOŞUN"

Koşun “Türkiye batıyorcular”, “Gezi soytarıları” meydanları doldurun, Dolar tekrar yükselsin, Türkiye'nin kalkınmasına karşı şanlı direnişiniz sürsün, muhalefet tavan yapsın, hadi koşun geç kalmayın! Merak etmeyin içeriden kumanyalarınız, dışarıdan medya desteğiniz gelir, siz yeter ki bir avuç tuz alıp yola çıkın.