Çalıkuşu’nun başrol oyuncusu Fahriye Evcen, Hello dergisinin son sayısına konuştu.
Çalıkuşu’nun başrol oyuncusu Fahriye Evcen, Hello dergisinin son sayısına konuştu.
Evcen, ‘Oyunculuk ego tatminiyle bütünleşmiş bir meslek. Sonuçta beğeni, alkış ve takdirle beslenen bundan müthiş haz duyan insanlarız; ama özel yaşantımda tam aksine, mümkün olduğunca uzak yaşamayı seviyorum’ dedi.
Küçük yaşta şatafatlı bir dünyanın ortasına düştüğünüzü hissetiniz mi?
Aslında hiçbir zaman öyle hissetmedim. Ne en başında ne de şimdi. Oyunculuk ego tatminiyle bütünleşmiş bir meslek olabilir. Sonuçta beğeni, alkış ve takdirle beslenen insanlarız; ama bu demek değil ki kendi yaşantımızda egosantrik insanlarız.
Tam aksine, işin şaşaasından mümkün olduğunca uzak yaşamayı seviyorum. Rafine bir yaşam benimle daha çok örtüşüyor. Bu yüzden sade yaşamayı tercih ediyorum hayatımı.
Oyunculuk en başta gözlem gerektiriyor. Daha sonra etki tepki geliyor. Bu gözlemleri yaparken veya oyun halinde herhangi bir etkiye tepki gösterirken, aslında bunların bana ve hayatıma ne çok şey kattığını gördüm. Normalde hiç olmadığı kadar çok gözlem yapar oldum. İnsanların tepkisi dikkatimi çekmeye başladı. Oyunculuk idrak ve algılama kabiliyetimi artırdı diyebilirim.
Projenin hazırlık sürecinden beri Feride ile yatıyor, Feride ile kalkıyorum. Her gün onunla yaşıyorum. Neredeyse her gün aynaya Feride olarak bakıyorum. Feride konuşuyor, Feride yiyip içiyor, etkilenmemek mümkün değil.
Her hafta bir boş günüm var sadece. O gün ve geceleri eve geldiğimde Fahriye’yim şu sıralar. Neyse ki Feride’yi çok seviyorum (gülüyor). Onun duygularını fütursuzca yaşaması benim eksik bir yanım mesela. Beni tamamlayan tarafları var. Bu yüzden sorun olmuyor.