Türkiye son 20 yılda enerji alanında tarih yazdı.
Yıllarca dışa bağımlı şekilde bu alanda varlık göstermeye çalışan ülkemiz, enerjide dışa bağımlılıktan kurtulmanın kiralık sondaj ve sismik arama gemileri ile olmadığını anlayınca bu alanda bir devrime imza attı.
2017 yılında dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak'ın attı ilk adımla Fatih isimli sondaj gemizi Türkiye'ye kazandırıldı.
Fatih ilk adım
229 metre uzunluğunda, 36 metre genişliğindeki Fatih, 12 bin 200 metre derinde sondaj yapabilme kabiliyetine ve üst düzey bir teknolojiyle Karadeniz'e açılan ilk gemi oldu.
Kendi sınıfındaki 16 gemi arasından en yüksek teknolojiyle donatılmış dünyanın ilk 5 gemisinden biri olan Fatih'ten sonra süreç devam etti.
Yavuz 2018'de geldi
İkinci büyük adım 2018'de geldi.
Yavuz Sondaj Gemisi 6'ncı nesil ultra derin deniz teknolojisine sahip bir gemi olarak envantere katıldı.
Kuyu üst inşaatları yapılan Yavuz, 230 metre uzunluğunda ve 36 metre genişliğe sahip.
Çift kuleli tasarımı ile eş zamanlı operasyon imkanı bulunan Yavuz, dünya genelinde bu konsepteki 16 gemiden biri olma özelliğini taşıyor.
2020'de büyük bir adım daha: Kanuni
2020 yılında ise filonun amiral gemilerinden biri olan Kanuni sahneye çıktı.
Türkiye'nin üçüncü sondaj gemisi olarak 2020 yılında filoya katılan Kanuni, 227 metre uzunluğunda ve 42 metre genişliğinde. 11 bin 400 metre derinde ise sondaj yapabilme kabiliyetine sahip.
Son katılım 2022'de geldi: Abdülhamid Han
Bu alandaki son büyük hamle 2022'de geldi.
İsmi ile de büyük heyecan yaratan Abdülhamid Han filoya katıldı.
Teknik donanımı ve fiziksel özellikleriyle filonun en güçlüsü olan Abdülhamid Han, Dünyanın en gelişmiş 5 sondaj gemisinden biri olarak dikkat çekiyor.
238 metre uzunluğa ve 42 metre genişliğe sahip Abdülhamid, kule yüksekliği 104 metre ve 12 bin 200 metreye kadar sondaj yapabilme yeteneğine sahip. Gemide helikopter pisti de bulunuyor.
Mavi Vatan'da hidrokarbon arama çalışmalarına güç katıyor.
Filonun gaz dedektörleri: Sismik tarama gemileri Oruç Reis ve Barbaros
Türk filosunun sondaj gemilerinin yanında, süreci başlatan özelliğe sahip rezervin bulunması için tarama yapan sismik araştırma gemileri de dikkat çekiyor.
İki ve üç boyutlu sismik araştırma yapabilme özelliğine sahip Barbaros Hayreddin Paşa, 2012'nin sonunda envantere katıldı. Gemi denizin 8 kilometre altındaki jeolojik yapıları inceleyebiliyor.
Uzunluğu 84, genişliği yaklaşık 22 metre olan gemide bir helikopter pisti bulunuyor.
Oruç Reis ise 2017 yılında büyük filoda yerini aldı.
Açık denizlerde iki ve üç boyutlu derin sismik araştırmalar yapabilen gemi, kıta sahanlığı gibi stratejik öneme sahip bilimsel araştırmalarda kullanılıyor.
Deniz tabanından itibaren 15 bin metre derinlikteki jeolojik yapıları görüntüleyebiliyor.
Boyu 86, genişliği 22 metre olan gemi, 35 gün boyunca denizde kalabiliyor.
İlk meyve 2020'de geldi: Tuna-1
İşte bu büyük hazırlık, kararlı mücadele ve çalışma azmi sonuç verdi.
Türkiye tarihinde dönüm noktası olan bu süreci başarılı bir düzleme çıkardı.
Kurulan bu filonun çalışmaları ile Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Ağustos 2020'de Tuna-1 kuyusunda 320 milyar metreküplük bir doğalgaz keşfi gerçekleştirdi. Ekim 2020'de Tuna-1 kuyusundaki sondaj tamamlandığında, kuyudaki rezerv miktarı 85 milyar metreküplük revizyonla 405 milyar metreküp olarak güncellendi.
2021'de bir müjde daha geldi: 135 milyar metreküp
Haziran 2021'de Amasra-1 kuyusunda 135 milyar metreküplük yeni bir rezerv keşfi gerçekleştirildi. Yeni keşiflerle Karadeniz'deki toplam doğalgaz rezervi 540 milyar metreküpe ulaştı.
Tarihi keşif 2022'de: Rezerv toplamı 710 milyar metreküpe ulaştı
Aralık 2022'de ise söz konusu rezerv DeGolyer & MacNaughton adlı bağımsız kuruluşun yeniden değerlendirme çalışması sonucu 652 milyar metreküp olarak tekrar güncellendi ve Çaycuma-1 kuyusunda 58 milyar metreküplük yeni bir rezerv keşfi daha gerçekleştirildiği açıklandı.
Böylece Karadeniz'deki toplam rezerv miktarı Aralık 2022 itibarıyla 710 milyar metreküpe ulaştı.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış