ensonhaber.com

Dünya, tam 18 gündür insanlık dramına yol açan savaşı takip ediyor.

İsrail-Filistin arasında başlayan savaşta tansiyon düşmek bilmiyor.

Öyle ki, İsrail ordusu hava harekatını sürdürerek Gazze Şeridi'ni adeta enkaza çeviriyor.

Yapılan saldırılarda ise hedef siviller oluyor.

Hastanelerde tedavi edilen ve kiliselere sığınan vatandaşlar, saldırılara maruz kalıyor.

Bu süreçte küçük çocukların görüntüleri ise yürekleri dağlıyor.

Meclis'te gündem Gazze

Bölgedeki savaş tüm ayrıntılarıyla yakından takip edilirken, Türkiye'de de ilk gündem maddesi oldu.

Siyasi isimler de konuya ilişkin açıklamalarda bulunurken geçtiğimiz gün toplanan TBMM Genel Kurulu'nda, Gazze ele alındı.

Burada konuşma yapan isimlerden biri de AK Parti Milletvekili Prof. Dr. Halit Yerebakan oldu.

"Tüm insanlığın meseledir"

Yerebakan'ın konuşması şu şekilde:

Gazze’deki durum sadece bir devletin veya milletin meselesi değil, tüm insanlığın meseledir. Gazze’de devam eden şiddetin devam ettiği bir dönemde, bu kürsüde suskun kalmak insanlığa olan sorumluluğumuza ihanettir. Gazze, açık hava cezaevi olarak tanımlanıyor. Şimdi masum çocukların çığlıklarıyla ve evlatlarını kaybeden annelerin feryatlarıyla yankılanan bir yer olmuştur. Hiçbir çocuk, hiçbir kadın tercih etmedikleri bir çatışmanın bedelini ödememelidir.

"Yürümeyi öğrenmeden ölmeyi öğrenen çocuklar..."

Gazze’de hiç kimsenin masum olmadığına dair bir söylemi de kulaklarımız duydu. Ancak dünyaya soruyorum: Duman olmayan gökyüzünü hayal eden, kendi mahallesinin sınırlarının dışında başka hiçbir şey bilmeyen bir çocuk nasıl olur da masum olmaz. Yürümeyi öğrenmeden ölmeyi öğrenen çocukların olduğu Gazze'de, çatışmanın şiddeti ve insan hayatına olan etkisi ahlaki pusulanın yeniden gözden geçirilmesi için dünyaya bir çağrı yapmaktadır.

"Adalet ve vicdanın sesi olmaya davet ediyorum"

Sadece sözlerle değil, eylemlerle de barış için çaba gösterelim. Bu kürsüden dünya liderlerine, uluslararası kuruluşlara ve tüm insanlık alemine sesleniyorum: Gazze halkının acı çektiği bu dönemde, adalet ve vicdanın sesi olmaya davet ediyorum. Tarihin gölgesinin şimdiki zamanımızı karartmasına izin vermeyeceğimizi, adaletsizliğe ve yaşanan acılara ışık tutacağımızı ve birlikte daha aydınlık, daha merhametli bir geleceğe doğru yolumuzu çizeceğimizi ilan edelim. Arkamızda bırakacağımız mirasın yıkım değil umudun ve barış olmasını sağlayalım.

"Cumhurbaşkanımız büyük bir diplomasi mücadelesi veriyor"

Yerebakan, sosyal medya hesabından paylaştığı konuşmasına ise şu notu ekledi:

Gazze’de bebeklerin içinde bulunduğu insani kriz gözlerimizin önünde. Onlar için yaşamın, bizler için umudun son anlarının içindeyiz...

Temel ihtiyaçlardan yoksun olmaları, sadece acı verici değil, aynı zamanda kabul edilemez bir insanlık durumudur.

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Gazzelilerin yaşadığı bu trajediye acil çözüm bulma yolunda büyük bir diplomasi mücadelesi veriyor. Türkiye olarak Gazzelilerin yanındayız, Sağlık Bakanlığımız gerekli ihtiyaçlar için harekete geçti ve bizler uluslararası toplumu, acil tıbbi ve insani yardım sağlamak için, barışı tesis etmek için bir araya gelmeye çağırıyoruz.

"İnsanlık adına bir acil durum çağrısıdır"

Gazzelilerin acilen ihtiyaç duyduğu temiz su, gıda, mama, tıbbi yardım ve enerji konusunda acil adımlar atılmalıdır.

Bu çağrı, insanlık adına bir acil durum çağrısıdır. Bu insanlık dramına derhal müdahale etmek, sadece bir sorumluluk değil, aynı zamanda insanlık haysiyetini korumak için bir sorumluluktur.