ensonhaber.com

TBMM'de geçtiğimiz yılın son ayıdan yürütülen bütçe görüşmelerinde Kürtçe ve Süryanice tartışması yaşanmıştı.

Meclis kürsüsüne çıkan DEM Partili vekillerin bazıları yine Kürtçe konuşmuştu.

Yaşananların ardından Deva Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, DEM Partili milletvekillerine destek vermişti.

Meclis'te yaşanan Kürtçe ve Süryanice tartışması: Diyarbakır ziyaretinde yine değindi

Babacan, Diyarbakır ziyaretinde bir kez daha aynı konuyla ilgili konuştu.

Babacan, bir kez daha Türkiye'de en çok konuşulan ikinci dilin, Meclis'te yasak sayıldığına, tutanaklara "X" ya da "bilinmeyen dil" olarak yazıldığına işaret etti.

"Fransızcayı, İngilizceyi bilenler, konuşulduğunda tanıyanlar, ülkemizde milyonlarca insanın konuştuğu dilin hangi dil olduğunu bilmiyor"

Meclis kürsüsünde Kürtçe konuşulmasına gösterilen tepkileri de 'ayıp' olarak nitelendiren Babacan, "Fransızcayı, İngilizceyi bilenler, konuşulduğunda tanıyanlar, ülkemizde milyonlarca insanın konuştuğu dilin hangi dil olduğunu bilmiyor. Öyle mi?" dedi.

"Tutanaklara Türkçe olmayan dil yazdılar"

Babacan, konuyla ilgili şu ifadeleri kullandı:

Daha geçtiğimiz ay, Meclis Genel Kurulu'nda bütçe görüşmelerinde yine bir Kürtçe krizi yaşandı. Neymiş, Kürtçe konuşulmuş. Ne büyük ayıp değil mi? Biliyorsunuz, ülkemizde en çok konuşulan ikinci dil, Meclis çatısı altında ısrarla ama ısrarla yok sayılıyor. Tutanaklara X yazıyorlar. “Bilinmeyen dil” yazıyorlar. Ne demek bilinmeyen dil? Fransızcayı, İngilizceyi bilenler, konuşulduğunda tanıyanlar, ülkemizde milyonlarca insanın konuştuğu dilin hangi dil olduğunu bilmiyor. Öyle mi? Şimdi en son tutanaklara baktık. Bu sefer ne yapmışlar? Üç nokta koyup, altına da “Türkçe olmayan kelimeler ifade edildi” demişler. Ya şunun adını bir koyun ya. Siz bunun adını koymazsanız bu ülkede eşit vatandaşlıktan bahsedemezsiniz; Bu ülkede temel haklardan bahsedemezsiniz. Ne oldu kürsü özgürlüğüne? Kürsüde ifade özgürlüğü yok mu? Aha aynısını Süryanice için de yaptılar. Mardin vekilinin Süryanice bayram kutlamasına tahammül edemediler. Yine tutanaklara üç nokta, altına da “Türkçe olmayan dil” yazdılar.

Kayyum uygulamasını da eleştirdi: Demokrasinin ortasına açılmış koca bir çukur

Öte yandan Babacan, Kürtçeyle ilgili ifadelerinin ardından kayyum uygulamasını da eleştirdi.

Kayyum uygulamasının bir çukur olduğunu iddia eden Babacan, şunları söyledi:

Beştepe’dekilere göre Diyarbakırlının oyu önemsiz. Beştepe’dekilere göre Diyarbakırlının oyu değersiz. Demokrasilerde böyle bir şey olmaz. Sayın Erdoğan, belediye başkanlığı ile çıktığı yolda, o günkü vesayet düzenine karşı mücadele ederek, halkın oylarıyla kazandı. Ben öyle Ankara’da, İstanbul’da, İzmir’de başka konuşup da Diyarbakır’a geldiğimde lafı değiştirenlerden değilim. Bir kez de Diyarbakır’dan, yüksek sesle söylüyorum: İktidarın uyguladığı kayyum politikası, halkın iradesini yok saymaktır. Bu kayyum politikası, halkı cezalandırmaktır. Kayyum politikası, demokrasimizin orta yerine açılmış koca bir çukurdur. Kayyum politikası, demokratik siyaset yapmayı anlamsızlaştıran, seçme seçilme hakkını askıya alan bir uygulamadır.