CHP'den istifa eden Mustafa Kemal Çiçek'e tazminat davası

CHP İletişim Koordinatörlüğünden yapılan açıklamada, CHP'nin ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun avukatlığını yapan Mustafa Kemal Çiçek'in, bugün bir gazeteye verdiği demeçte, partiye yönelik iftiralarda bulunduğu belirtildi.

Bu açıklamalarla ilgili, "iftira ve avukatlık görevini kötüye kullanma" suçlarından işlem yapılmak üzere Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulacağı bildirilen açıklamada, şunlar kaydedildi:

"DİSİPLİN İŞLEMİ BAŞLATILDI"

"Avukatlık mesleğiyle bağdaşmayan tutum ve davranışlarından ötürü, Ankara Barosu Başkanlığına başvuru yapılarak, hakkında disiplin işlemi başlatılması sağlanacaktır. Tamamen yalan ve iftira kapsamlı açıklaması nedeniyle de hakkında ayrıca tazminat davası açılacaktır."

"650 MİLYON LİRA NEREDE"

Mustafa Kemal Çiçek, istifa açıklamasında, CHP'nin, son 3 yıl içinde 650 milyon lirayı anket ve araştırma şirketlerine aktardığını belirtti.

Çiçek, açıklamasında şunları söyledi: "Sayın İnce'nin Cumhurbaşkanlığı kampanyasında yurttaşlarımızın kısıtlı bütçelerinden bağışları ile toplanan ve kampanyanın neticelenmesi sonrasında, denetim birimi olan Yüksek Seçim Kuruluna tüm harcamaların kuruşu kuruşuna hesabının verilmesine rağmen, ahlaksızca ve mesnetsizce, servis edilmek sureti ile menfaat sağladığı yönünde el altından fısıltılar çıkarılırken, son 3 yılda sorumsuzca harcanan 650 milyonun, önemli bir kısmının kimlere, hangi yayın organlarına, anket-araştırma şirketlerine verildiğini soramamak siyasi ahlaksızlığın ve vicdansızlığın tam da kendisidir."

"İNCE YÜZDE 30'U GEÇİNCE YÜZÜ DÜŞTÜ"

Avukat Çiçek, Cumhurbaşkanı seçiminin sonuçlarının ortaya çıktığı 24 Haziran 2018 akşamı, bir Genel Başkan Yardımcısının, İnce yüzde 30 rakamının üzerine çıkınca, yüzünün düştüğünü ve tepki veremediğini de aktardı.

Çiçek, "Sayın İnce'nin istifasının ardından, dostlar hanesine dahil edilen HDP yüzde 10 barajını geçince sevinçten havalara zıplayan üst düzey bir parti yöneticisinin bulunduğu yapının, milletimiz nazarında güven oluşturması mümkün, gerçekçi ve samimi olmadığı gibi Sayın İnce'ye yönelik başlatılan kasti itibarsızlaştırma operasyonunun da o gece itibarıyla hayata geçirildiği nazarımda somut bir vakadır." görüşünü savundu.