AA & Ensonhaber

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Ersin Tatar, Ortahisar ilçesindeki bir otelde Kıbrıs gazileriyle buluştuğu toplantıda, Kıbrıs'taki soydaşlarının mal ve can güvenliğini koruyabilmek için Kıbrıs Barış Harekatı'na katılan, Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün küllerinden tekrar inşa ettiği Türkiye Cumhuriyeti'nin şanlı Türk Silahlı Kuvvetlerinin şerefli Mehmetçiklerine teşekkür etti.

"Doğu Akdeniz'de bağımsız bir Türk devleti varsa, sizin kahramanlığınız sayesinde"

Bunun anlamının çok büyük olduğunu dile getiren Tatar,

Çünkü büyük milletin evlatları olarak elbette Doğu Akdeniz'de Kıbrıs Adası'nı Rum ve Yunanlara teslim edecek değildiniz. Mekanı cennet olsun o zamanın Başbakanı Sayın Bülent Ecevit ve onun Başbakan Yardımcısı Necmettin Erbakan'ı rahmetle yad etmek istiyorum. Çünkü verdikleri karar, çok tarihi bir karardı. Bugün Doğu Akdeniz'de eğer bağımsız bir Türk devleti varsa işte bu sizlerin harekatı ve kahramanlığı, bizlerin mücahitleriyle o günlerde yazdığınız destan sayesinde orada bizlerin varlığı devam ediyor.

diye konuştu.

"20'li yaşlarda Mehmetçikler olarak büyük fedakarlıklar yaptınız"

Tatar, Kıbrıs Barış Harekatı'nın şanlı tarihte yerini aldığını vurgulayarak,

Böylesine önemli ve şanlı bir harekatta 20'li yaşlarda Mehmetçikler olarak yerini almanız hem şahsınıza hem ailelerinize, torunlarınıza ve milletimize yaptığınız büyük fedakarlıktır. O bakımdan da 50 yıl sonra sizleri Trabzon'da tebrik etmenin mutluluğu içerisindeyim.

ifadesini kullandı.

"Birlikte toprağa düştük, birlikte şehit olduk"

Şehitlere rahmet dileyen Tatar, sık sık gittiği şehitlikte mücahitlerle beraber yatan Anadolu'nun her yerinden askerleri görünce gözyaşı döktüğünü dile getirdi.

Tatar, şehitlerin sonsuza kadar etle tırnak gibi kaynaştığını belirterek, şunları kaydetti:

Bu çok önemlidir. Çünkü birlikte toprağa düştük, birlikte şehit olduk. İşte böylesine bir milletin elbette hakkını, hukukunu korumak, şanlı tarihimize yakışır bir şekilde, bundan sonra da bu siyaseti sürdürmek elbette çok önemli ve değerlidir. Bu bakımdan bir kez daha Türkiye Cumhuriyeti'nin Saygıdeğer Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, benim şu anda sürdürmekte olduğum iki ayrı bağımsız devlet siyasetine verdiği destekten dolayı teşekkür ediyorum.

"Kırmızı çizgilerimizden asla vazgeçemeyiz"

Yıllarca Kıbrıs'ta bir anlaşma için hep müzakerelerde yerlerini aldıklarına işaret eden Tatar, KKTC'nin Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş'ın bu uğurda verdiği mücadeleleri anlattı.

Kıbrıs tarihinde yaşanan gelişmeleri sıralayan Tatar, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin Avrupa Birliği'ne alınmasıyla oyunun kurallarının çok değiştiğine dikkati çekti.

Cumhurbaşkanı Tatar, konuşmasına şöyle devam etti:

Kuzey ile Güney federal bir çatı altında ve zaman içerisinde üniter bir devlete dönüşecek o yapı ile Avrupa Birliği içerisinde bizleri yok etmek için her bir entrikayı oynarken, Türkiye Cumhuriyeti Avrupa Birliği'nde olmadığı için kendilerinin ifadelerine göre, Türkiye'nin garantörlüğünün sona ermesi, Kıbrıs Federal Cumhuriyeti'nin garantörlüğünün Avrupa Birliği tarafından tanınması ve korunması ve daha da acısı siz Mehmetçiklerle Ada'ya intikal eden Türk Silahlı Kuvvetlerinin de Ada'dan çekilmesiydi. Biz böyle bir karara hiçbir zaman 'Evet' diyemeyiz, reddediyoruz. Bizlerin Kıbrıs'taki varlığı, Kıbrıs Türk halkının kendi bağımsızlığı ve özgürlüğü, mal ve can güvenliği ve aynı zamanda Kıbrıs etrafındaki mavi vatandaki hakkımızı, hukukumuzu, ana vatanımız Türkiye Cumhuriyeti'nde birlikte koruyabilmenin yegane temel şartları elbette Türkiye'nin garantörlüğünün devam etmesi ve Türk askerinin Kıbrıs'taki varlığının ilelebet sürebilmesinden geçmektedir. Onun için ben KKTC'nin Cumhurbaşkanı olarak halkımdan aldığım yetki ve Türkiye Cumhuriyeti ana vatan ve garantör ülkenin desteğiyle bütün dünyaya Kıbrıs'ta mutlak suretle Türkiye Cumhuriyeti'nin garantörlüğünün devam etmesi ve Türk askerinin orada ilelebet var olması şartını her gün haykırmaktayım çünkü biz bu temel kırmızı çizgilerimizden asla vazgeçemeyiz. Anadolu'nun, büyük Türk milletinin ayrılmaz ve kopmaz parçası olarak Kıbrıs Türk halkı, bağımsızlığını ve özgürlüğünü ancak bu temelle sürdürebilir. İşte bizim şu anda dünyaya karşı vermekte olduğumuz bu büyük mücadele, kutsal mücadeledir, kadim mücadeledir.

"Bölgede çok önemli kazanımlarımız olmuştur"

Ada'nın önemine dikkati çeken Tatar,

Kıbrıs'ın etrafında hidrokarbon zenginlikleri vardır. Kıbrıs'ın jeopolitik, jeostratejik önemi giderek artmaktadır. Bugün Suriye'ye, Irak'a, Filistin'e ve Libya'ya, coğrafyaya baktığımızda Kıbrıs Adası bir amiral gemisi olarak Türkiye'ye sadece 40 mil uzaklıkta. Sabah Girne'den baktığınızda Toroslar'ı görebildiğiniz, Toroslar'dan baktığınızda Beşparmakları görebildiğiniz, Anamur'dan asma borularla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ne su götürebildiğiniz, şimdilerde yine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatlarıyla çift yönlü kabloyla elektriğin götürülmesi için yapılan çalışmalarla Kıbrıs, Anadolu'nun, Türkiye'nin doğal bir uzantısı. Büyük projelerle aramızdaki bağları daha da güçlendirebiliyoruz.

değerlendirmesinde bulundu.

Tatar,

Siz Mehmetçiklerin 50 yıl önce Kıbrıs'a çıkmasıyla çok şeyler değişmiştir." ifadesini kullanarak, "Bölgede çok önemli kazanımlarımız olmuştur. Mavi vatandaki ülkelerimizin kazanımı en az 400 bin kilometrekaredir.

diye konuştu.

Ersin Tatar, gazilere hitabını şu sözlerle tamamladı:

KKTC Cumhurbaşkanı olarak, halkımın desteğiyle Türkiye'nin gerçekten büyük güvenini kazanmış bir kişi, şu anda yürütülen milli siyasetin bir temsilcisi olarak sizlere hitap edebilmenin mutluluğu ve bahtiyarlığı içerisindeyim. Bir kez daha sizleri kutluyorum, tebrik ediyorum çünkü 50 yıl kolay bir zaman dilimi değildir. 50 yılda çok şeyler değişmiştir ama biz giderek daha da güç kazanmışızdır. Çünkü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti, tarihte şaka olsun diye kurulmamıştır. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin halkı şimdi özgür, bağımsız, hür ve emin adımlarla geleceğe yürürken, Türkiye Cumhuriyeti 100. yılını tamamlamış, ikinci yüzyılında, yeni Türkiye Yüzyılı'nda çok daha büyük başarılarla büyük bir Türk devleti olarak hem bütün Türk dünyasına liderlik yapabilecek, aynı zamanda KKTC'deki haklı davamızın yürütülmesinde de oraya bunun çok olumlu yansımaları olacaktır. Kıbrıs Barış Harekatı'nın 50'nci yıl dönümünde inşallah dünyaya vereceğimiz çok önemli mesajlar da olacaktır. Kıbrıs'ta iki ayrı halk vardır. Diliyle diniyle kültürüyle tarihiyle yaşadıklarıyla kahramanlıklarıyla beklentileriyle. İki ayrı halkın, iki ayrı devlet çatısı altında yaşamlarını sürdürebilmesi ve Anadolu ile bu iletişim çağında aramızdaki münasebetlerin daha da kurumsallaşmasıyla gelecekte inşallah yeni nesiller bu coğrafyada başı dik, onurlu bir şekilde yaşamlarını devam ettireceklerdir.