Ilıcak Ahmet Hakan'a seslendi: Konuyu saptırıyorsun
ensonhaber.com

FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu olan gazeteci Nazlı Ilıcak'ın oğlu geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanı'nı ziyaret etti  ve Twitter hesabından; "Sn Cumhurbaşkanımıza bir kere daha HAYRAN kaldım. Niye mi? Annemin hapiste olmasına rağmen beni kabul etti, derdimi dinledi, vakit ayırdı. Annemin yaptıkları yüzünden beni cezalandırmadı. Ona olan öfkesini benden çıkarmadı. Aksine bana her zamanki sıcaklığı ile yaklaştı." cümleleriyle görüşünü paylaştı.

"TİTRE KENDİNE GEL MEHMET ALİ"

Ilıcak'ın bu düşüncelerini ise Ahmet Hakan Hürriyet gazetesindeki köşesinde bugün;
"Mehmet Ali!
Suçlu olduğu mahkemeler tarafından tespit edilmediğine göre senin annen suçlu değil.
Annene suçlu muamelesi yaptığın için utanmalısın.
İnsan hiç değilse “Mahkemede aklanacağına inanıyorum” falan der.
O senin annen Mehmet Ali...
Annesine böyle bir vefası olmayanın kimseye vefası olmaz. Titre ve kendine gel." diyerek eleştirdi.

Yaşanan tüm bu gelişmelerin ardından oğul Mehmet Ali Ilıcak, Twitter adresinden Ahmet Hakan'a cevaben şunları yazdı;

"HER ZAMANKİ GİBİ KONUYU SAPTIRMIŞ"

"Ahmet Hakan yazısında beni yazmış. Cumhurbaşkanımız ile yaptığım görüşmeyi ve akabinde yaptığım açıklamayı herzaman ki gibi saptırmış. Attığım Tweetleri bütünlüğü içinde okundunduğunda Ahmet'in yazdıkları ile alakası olmadığı besbelli. Ama Ahmet yinede bana saydırmış.

"VEFA KONUSUNA GİRMELEYELİM KAYBEDERSİN"

Öncelikle Ahmet’e şunu söylemek isterim: Arkana Hürriyet'i alarak ahkam kesmek kolay. Çık er meydanına eşit koşullarda konuşalım. “Vefa ve Utanma” hususuna ise istersen hiç girmeyelim kaybedersin! Hayatım boyunca inandığım yolda hep yalpalamadan yürüdüm. Annemle seneler içinde birçok hususda farklı düşündük. Ancak düşünceleri ile ayrı düşmem ona karşı kayıtsızım demek değil.

"İÇİMİN NASIL SIZLADIĞINI NEREDEN BİLİRSİN?"

Annem Kur’an’ın bana emaneti, bir evladın en kıymetli varlığı. Onu hapiste her gördüğüm vakit içimin nasıl sızladığını sen nereden bilirsin. Sen ailece akan yaşlarımızı, 2 ayda bir elini tutabildiğimiz vakit hissetiğimiz sıcaklığı, özlemi, acıyı, hüznü nereden bilirsin. Ancak bunlar, varsa hataları onları görmezden gelmemi gerektirmez. Yıllarca onu uyarmama rağmen kafasının dikine gitmesini affettirmez. Yazdıklarımın annemin durumu ile alakası yoktu Ahmet.

"ADALET YOLLARDA ARANARAK BULUNMAZ"

Mesele Cumhurbaşkanımın adaleti. Senin anlamadığını Onun görmesi bizi ayırmasıydı. Mesele Annesi hapiste olan, hakkında çeşitli iddialar olan birinin oğlunu kabul edip Onu ayrı tutabilmesi, alaka göstermesi, adil yaklaşmasıydı. Adalet yollarda yürüyerek değil; Cumhurbaşkanımın yaptığı gibi vicdan terazisini adaletli tutmakla sağlanır. Kal sağlıcakla Ahmet!"