İzmir Barosu Başkanı: Ne Türban ne Atatürk rozeti

İzmir Barosu Başkanı: Ne Türban ne Atatürk rozeti

Avukatların duruşmalara başörtüsüyle girmelerinin önünü açan düzenlemeyle ilgili konuşan İzmir Barosu Başkanı İzmir Barosu Başkanı Sema Pekdaş, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal'ı kızdıracak değerlendirmelerde bulundu. Pekdaş, yargı mensuplarının hem türban takmasına hem de Atatürk rozeti takmasına karşı çıktığını söyledi.

Akşam Gazetesi'nden Şenay Yıldız'a röportaj veren Pekdaş, "Ne Atatürk rozetli yargıç ne de başörtülü avukat olsun" dedi.

İŞTE O RÖPORTAJIN DİKKAT ÇEKİCİ AÇIKLAMALARI

- Avukatların başörtüsüyle davalara girmesi meselesine nasıl bakıyorsunuz?

Ben başörtülü üniversitede okunmasını, kadınların başörtüsü özgürlüğünü ve yaşamda yer almalarını hep savundum. Ama bazı görevler vardır ki, o görevler bir inancı sembolize eden hiçbir takının, örtünün, kıyafetin olmayacağı görevlerdir. Yargı bunlardan birisidir. Laik hukuk sisteminde görev yapan hakimler, savcılar ve avukatlar görüntüleriyle de tarafsız, renksiz, kokusuz olduklarını göstermelidirler.

- Avukatın duruşmaya türbanla girmesi onu taraf yapar mı?

Yapar. 'Ben inancımı yaşıyorum' diyor ve onu size gösteriyor. Biz niye cüppe giyiyoruz mesela? Cüppelerimizde düğme yoktur. Özgürüm, bağımsızım, ben kimsenin karşısında düğme iliklemem. Cebim yoktur, menfaat almam. Sembollerin mesajları vardır. Bu nedenle yargının kurucu unsuru olan avukatların da yargının tüm tarafları gibi objektifliğinin, tarafsızlığının görünmesi lazım. Burka takan bir kadın da 'Bu benim inancım' derse, onun da duruşmalara böyle girmesine, avukatlık yapmasına izin verecek miyiz? Nereye kadar götüreceğiz bu süreci?

NE ATATÜRK ROZETİ NE TÜRK BAYRAĞI NE TÜRBAN

- Siz insan hakları konusunda çok mücadele vermiş bir avukatsınız ama türbanlı avukatlara gelince bunu insan hakkı olarak görmüyorsunuz...

Bu insan hakkı perspektifinden tartışılacak bir konu değil. Her mesleğin kuralları, mesleği meslek yapan özellikler vardır. Orduda istediğim kıyafetle çalışırım, polis olarak istediğim gibi gidebilirim diyebilir misiniz? Avukatlık serbest yapılan bir iş ama sadece ticarete indirgenebilecek bir serbest meslek değil. Kamu görevi yapan kişilerin her türlü siyasi görüşten, inançtan, ideolojiden azade olduklarının gösterilmesi gerekir. 'Ben inancımı yaşıyorsam, onu göstermeliyim' deniyor. O zaman yıllardır Kemalist ideoloji diye devleti niye eleştirdiniz? O zaman da devletin rengi, kokusu vardı. Ona yanlış diyorsunuz da bunu niye sunuyorsunuz? Ben ona da yanlış diyordum, buna da karşıyım. Yargılananlar açısından, hakkı, özgürlüğü elinden alınanlar açısından da bu doğru değil. Bence yargıçlar da duruşmaya Atatürk rozeti, Türk bayrağı rozeti takarak çıkmamalı.

- Ne sakıncası var?

Yargıladığı insan Atatürk düşmanı da olabilir. Atatürk'e hakaret suçlamasıyla yargılanan bir kişiyi de yargılayabilir. Bitmiştir artık onun gözünde. Her şeyiyle tarafsızlığını göstermeli. Bu nedenle, inanç, ideoloji, düşünce... hiçbir şeyi üzerlerinde taşımamalılar. Yoksa yargılananın önyargılarının kararın önüne geçmesine neden olurlar. Kararlar bu saiklerle tartışılmamalı.