Kemal Kılıçdaroğlu'nun son parti grubu konuşması

Kemal Kılıçdaroğlu'nun son parti grubu konuşması

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu parti grubu toplantısında iktidarı hedef alan sert açıklamalarda bulundu. Balyoz davaları, yargı reformu ve Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç'ın yargı ile ilgili sözlerine tepki gösteren CHP lideri, 'Sen kimsin ki hukuk dersi veriyorsun...' diye konuştu.

İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından önemli satır başları:

Türkiye'deki kadar gündemin değiştiği başka bir ülke var mı? Kim nerede ne zaman tutuklanacak?

Geçenlerde Adana'daydık. Her üç kişiden biri işsiz. Onlarca fabrikanın kapısını kilit vurulmuş durumda. Tüm bunlar karşısında hükümet üç maymunu oynuyor. Hangi aklı evvel de çıkıp AKP ülkeyi iyi yönetiyor diyor.

Gelirin olmadığı bakkal da çöktü. Orta sınıfı çökerttiniz. Bunlar bereketsiz parti. Eğer siz bir kentte en verimli kentte işsizliği bir numaralı sorun haline getirmişseniz siz Adana'ya hangi yüzle geleceksiniz?

ONLAR RANTA TALİP OLDU BİZ DERDE TALİBİZ

Ülke yönetiminde CHP ve AKP arasında ne fark var dediler. Ben de dedim ki AKP bu ülkenin rantına talip oldu biz bu ülkenin derdine talibiz.

Ekonominin e'sini bilmeyenler ülkeyi yönetiyor. İnsan bir döner kendisine bakar. Bu ülkenin yurttaşlarıyla derdiniz nedir? Ve Adana artık bir üniversiteyi kaldırmıyor. Adana o bölgenin havzası. Onlara sözüm var; Adana'ya ikinci üçüncü üniversiteyi biz getireceğiz.

Geçen hafta AB'nin genişlemeden sorumlu yetkilisi ile görüştük. Kendilerine Anayasa değişikliklerinin AB'ye üyelik sürecini hızlanacağı söylenmiş. Sizin desteğinizle o yasalar geçti. Bize söz vermişler, anayasa değişikliği sonrasında yapılacak diğer tüm değişikliklerde geniş mütabakat sağlayacağız dediler. Size söz verdiler. O sözün muhattabı sizsiniz dedim. Avrupa'nın etik değerleri önemlidir. Yalan söyleyeni affetmezler, siz Türkiye'yi reddetmek istemiyorsunuz ama Türkiye'ye bir gün sizi almıyoruz diyeceksiniz.

AKLINIZI PEYNİR EKMEKLE Mİ YEDİNİZ

Siz çıkıp anayasa değişiklikleri iyidir diyordunuz da, herhangi bir AB ülkesinde bu değişiklikleri tasarı olarak getirin de görelim. Bu tasarıyı hiç bir AB ülkesi kendi parlamentosuna sunamaz. Aklınızı peynir ekmekle mi yediniz derler.

Yargıtay'dan, Danıştay'dan görüş almadılar, barolardan, derneklerden görüş almadılar. Görüş almak onlar için zaman kaybı. Adalet Komisyonu'ndaki üyelerimizin konuşma sürelerini kısalttılar. Zulüm değil mi bu, siz buna demokrasi mi diyorsunuz? Türkiye'nin bugün geldiği bu noktadaki durumdan sorumlu olan kurumlardan biri de Avrupa Birliği'dir. Bunun sorumlusu da AB yetkilileridir.

CUMHURBAŞKANI'NA NOTER BENZETMESİ

Davranışını kısmen yadırgadığımız bir kişi de sayın Cumhurbaşkanı. Yargı reformu imzalandı. Noter bile önüne gelen metne bir bakar ya hata var mı yok mu? Devletin en tepesindeki isim bunu nasıl bu kadar hızlı imzalıyor. Cumhurbaşkanı'na çağrı yaparken imzalayacağını biliyordum. Diyet borcunu ödeyenlerin yapacağı başka bir şey yoktur. Demokrasiyi demokrasi yapan kurumlardır.

Meclis'te konuşurken çıkıp 'Sen mi susturacaksın ben mi susturacağım. İşini yap yoksa seni görevden alırım' bu açık bir tehdittir. Peki yargı neydi; bağımsızdı,tarafsızdı. Hakim karar mı verecek, benim istemediğim bir karar mı seni değiştiririm.

TÜM VATANSEVERLERİ CHP ÇATISI ALTINA ÇAĞIRIYORUM

İntihar eden vatandaşı 8 sütun haber yapan medya, korkmadan ayağa kalkan bir medya. Önce sırayla götürdüler sesimi çıkarmadım, sıra bana geldiğinde sesini çıkartacak kimse kalmadı. Her yurttaş korkmayacak. Bugün bütün vatanseverleri, ülkesini sevenleri görev başına çağırıyorum, CHP çatısı altına çağırıyorum.

Bütün bunları yapıyorlar bir de ileri demokrasi diyorlar. Kanıma dokunuyor bunlar. Adı ileri demokrasi...

Nefes alacak hal bırakmamak için çaba harcayacaklar. Baskıyı yargı aracılığıyla uygulayacaklardır. Öyle noktalara geliyoruz ki öğrenciler Erzurum'a gidecek ama Başbakan orada, bunlar da protesto eder diye engellerler.

İSTER AS İSTER KES ANLAYIŞI

Başbakan, 23 Nisan'da çıkıp öğrenciye ders verir gibi 'ister as ister kes' diyebiliyor. Başbakan'ın kafasında hukuk algısı yok. Çok farklı bir algı var. Başbakan hakkında dava bile açılamaz diyorlar.

Üç yıldır sabah akşam darbe yapacaklar deyip gidiyorlar. Nasıl bir darbe, hangi anlayışla bir darbe. 500 kişi toplanıp bir salonda darbe planlıyor. Ama sen aynı olay içerisine başka insanları doldurursan bu olmaz. Dolmabahçe'de Balyoz davasının savcısı ve Genelkurmay Başkanı görüştü. Bugün de telkinde bulunuyor yargının işine müdahale etmeyin. Senin vekilin mektup yazıyor burada suç yok dava açmayın diyor. Sen o vekiline ne yaptın? Senin bakanın Erzincan'a telefon açıyor müdahale ediyor ona niye ses çıkarmıyorsun?

BALYOZ BELGELERİNİN ÇOĞU SAHTE

Karar açıklanırken mahkeme başkanı kapıları kapattırıyor ve öyle açıklıyor kararı. Eğer delilleri karartacaklarsa hay hay. Bunlar yokken nasıl tutuklayacaksınız. Biz belgelerin büyük bir kısmının sahte olduğunu biliyoruz. Biz bu olayların takipçisi olacağız.

Dün önemli bir gelişme oldu. Odatv'ye baskın yapıldı, Soner Yalçın ve 4 kişi gözaltına alındı. Onurlu duran bir kimliği var. Yazılmayanları yazıyor. Gazeteler oradan alıntılar yapıyor. İnternet sitesine 3 video koydu. Polislerin ABD'liler tarafından nasıl eğitildikleri gösteriliyor. Ardından baskın yapıldı. Yalçın bir adam kaya gibi bir adam, ödün vermez. Biz yeni bir TV kanalı kuracaktık onu engellemek için harekete geçtiler. Eğer o hortumcu olsaydı sırtı sıvazlanırdı, yandaş olsaydı yaz yaz diyeceklerdi. Onurlu dik duran saygın kalemini satmayan bir gazeteciydi. Siz onu arama yaparak susturacağını zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Bizim de her türlü desteğimiz onun arkasında..

HAŞİM KILIÇ'A TEPKİ: SEN KİMSİN Kİ..

Sayın Cumhurbaşkanı suçlular hemen dışarı çıkmasın diye imzaladım diyorsun. Hülle ile Anayasa Mahkemesi'ne üye atadın senin elin nasıl o kaleme gitti. Anayasa Mahkemesi nasıl bu duruma sessiz kaldı. Sen kimsin ki hukuk dersi veriyorsun...

Başbakan'a sesleniyorum; bizim dokunulmazlıklarımızı kaldır. sayın savcıların bize uydurma suç uydurabilirler. Senin dokunulmazlığın kalsın. Biz bu ülkeye demokrasiyi getirmek için her türlü adımı atmaya kararlıyız.

Başbakan bizim siyasetimizde korkutmak yok demiş. Bunlar ne diyorlarsa tam tersi oluyor. Bakın şimdi ileri demokrasi, baroların sustuğu, üniversitelerin sesinin kestirilmeye çalışıldığı bir yönetim anlayışı ileri demokrasi oluyor.

Geçenlerde ortaya çıktı Kenan Evren'in avukatı AKP'li vekil çıktı. Bir de maaşına zam yaptılar. Pislikleri temizliyoruz diyor. Peki senin kabinende değil mi o dönemde görev alan bakanlar. O AKP'li diyor ki para almadım diyor. Para almadıysan gönül birliğin var demektir. Peki silah aldı mı?

Maraş'taki göçükte kalan işçiler sanırım yıllarca orada kalacak.

Tutup Tunus'a ve Mısır'a sahip çıkan Erdoğan Irak'ta insanlar ölürken, kadınlara tecavüz edilirken sen neredeydin?

'Kaynak benim' dediğimde bilinçli söyledim çünkü toplamayı çıkarmayı en iyi biz biliriz. Başbakan bilmez. Bu ülkenin kaynaklarını biz biliriz.

Sayın Başbakan merak etmesin, onu gölgesi kadar yakın takip ediyoruz. Maskesini indireceğiz.