Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın kaleminden alafranga bir aşk sarmalı: Mürebbiye
ensonhaber.com

Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın en çok okunan eserlerinden biri olan Mürebbiye, değişen Osmanlı toplumunu bir konağın sakinleri özelinde anlatan, eşsiz bir roman. Yazarın keskin mizahının belki de en yetkin örneği olan bu eserde, Fransız bir mürebbiyenin hayatlarına girmesiyle feleklerini şaşıran konak erkeklerinin halleri, düştükleri içler acısı durumlar eğlenceli bir dille anlatılıyor.

"Bu kokona karısı geleli bizim yalıyı periler istila etti. El ayak hemen çekilir çekilmez ne hikmet bilmem, şu sofadaki lamba kendi kendine sönüyor. Ortalık zifirî karanlık kesiliyor. Ondan sonra evin içinde bir pıtırtı bir çıtırtıdır gidiyor...

Şu yalıda doğmadımsa büyüdüm. Şimdiye kadar buralarda ne cin vardı ne şeytan! Ben biliyorum ya! Bu pıtırdayan şeytanlar murabiye midir, kurabiye midir, matmazel midir, müptezel midir, ne karın ağrısıysa işte o karının fistanından dökülüyor."

Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın kaleminden alafranga bir aşk sarmalı: Mürebbiye

Sayfa: 216

"Hüseyin Rahmi'yi hep severdik"

Yazar Halit Ziya Uşaklıgil, ünlü romancı hakkında şöyle diyor:

"Hikâyede elbette zamanın en kudretli kalemi, Hüseyin Rahmi'nin elindeydi. Mürebbiye'yle birdenbire şöhretin ve muvaffakiyetin en yüksek mertebesine çıkan muharriri hep severdik."

Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın kaleminden alafranga bir aşk sarmalı: Mürebbiye

Yazar hakkında

Hüseyin Rahmi Gürpınar, 1864'te İstanbul'da doğdu. Dört yaşında annesini kaybetti. Çocukluğu teyzesinin yanında, Aksaray'da geçti. Mahmudiye Rüşdiyesi'nde okudu.

Hastalığı sebebiyle Mülkiye'deki eğitimini yarım bıraktı. Kısa süreli birkaç memuriyet denemesi ve bir dönem milletvekilliği haricinde hayatını hep yazdıklarıyla kazandı.

Henüz 23 yaşındayken yazdığı ilk romanı Şık, Ahmet Midhat Efendi'nin övgüleriyle karşılandı ve 1887'de Tercüman-ı Hakikat'te tefrika edildi. Sonraki yıllarda verimli bir yazarlık hayatı geçirdi.

19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başı İstanbul'unun konak ve sokak hayatını eserlerinde ustalıkla işledi. Klasikleşmiş birçok romanının yanı sıra hikâye, oyun, makale türlerinde de eserler verdi.

Edebiyatımızda gerçekçiliğin ve doğalcılığın en önemli temsilcilerinden biri olan Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın eserlerinde halkı pozitif bilimlere yönlendirme isteği de açıkça görülür. 1944'te ölen yazarın mezarı, hayatının son 31 yılını geçirdiği Heybeliada'dadır.