Mistik anlatımlarla okuyanın zihin dünyasını meşgul eden Bilge Karasu'nun ölüm yılı

ensonhaber.com

Edebiyatımızın önemli kayıplarından olan Bilge Karasu'nun bugün 18'inci ölüm yıl dönümü. Yazarı saygıyla anıyoruz.

Bilge Karasu'ya dair bazı notlar...

Bilge Karasu 1930'da doğdu. Şişli Terakki Lisesi'nde ve İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'nde okudu.

Şiir dışında, roman, öykü, deneme alanında başarılı eserleri edebiyatımıza kazandıran Bilge Karasu, bireyin iç dünyasını, ölüm korkusunu, tutku, aşk, inançlar arasındaki çatışma gibi ve konuları nevi şahsına münhasır sembolik bir üslupla nakşetmiştir.

Özellikle yazdığı öykülerle öykücülük anlayışımıza yeni bir nefes getirdiğini söyleyebilirim. Zira bu düşüncemi birçok edebiyat eleştirmenleri tarafından da daha önce dile getirilmiştir.

Bilge Karasu'nun konu çeşitliliği

Yazar, kediler ve kitaplar dışında birçok konu başlıklarıyla okuyucularını düşündürüyor, bilgilendiriyor, eğlendiriyor. Onları bulundukları mekândan alıp uzak diyarlara gezintiye çıkartır.

Bunun yanında denemelerinde insanoğluna ait ne kadar duygu ve düşünce varsa hepsini ustalıkla anlatmıştır. Bilhassa, ölüm korkusu, bireyin iç dünyasına dair satırlar bendenizi düşündürdüğü gibi sizleri de aynı düşüncelere sevk edeceğini varsayıyorum.

Edebi kişiliği

Bilge Karasu’nun edebiyat sitili alışılmışın dışındadır. Çünkü bir yazarı ancak onu okuyabilenler bilir. Mistik anlatımlar, insanın zihnini yoran ve bir o kadar da besleyen cümleler okuyucularda bazen aynı bazen de farklı fikir dünyalarında keşfe çıkartıyor. Aynı satırlar üzerinde münakaşa edebilecek kadar edebi bir lezzet onunki.

Eminim ki siz kitapseverler de benim gibi bir kitabı okumaya karar verdiğinizde nasıl bir dille yazıldığını, akıcı olup olmadığına bakarsınız. Ya da önceden yazar ve kitap hakkında hiçbir bilgi sahibi olmadan da çevrenizde size yapılan telkinler sonucunda okumalar yapıyor olabilirsiniz.

Dil ve biçim

Aslında ilk başta söylemek istediğimi yazının sonlarına doğru saklamak istedim. O da şu ki; Bilge Karasu’nun anlatım tarzı sizi yorabilir, daha kitabın ilk sayfalarında bir kenara atıp kurtulma yollarını arayabilirsiniz.

Ağdalı ve kılçıklı bir dil sizi kitaptan okumaya alıkoymasın. Bilge Karasu’nun dili ağdalı değildir. Demek istediğim seçtiği kelimeler sizi birazcık olsa da yorabilir. Bu duruma düşmemek için yazının başında da belirttiğim gibi çok okumalar yapmak gerekir.

Ya da yanınızda mutlaka bir sözlük bulundurun. Patinaj yaptığınız her cümlede başvurabileceğiniz yardımcı kaynağınız yanı başınızda bulunsun. Sizleri korkuttuğumu sanmayın lütfen benim yaptığım sadece mürşitlik.