Mutlu olma ihtimalini hiç unutmayan, gerçek bir yaşama dayanan kitap: Rıza
ensonhaber.com

Çok genç yaşta amansız bir hastalık yüzünden hayatını kaybeden sevgi dolu, herkes tarafından da çok sevilen, sayılan bir dayı ve onunla aynı hastalığın pençesine düşüp bu mücadeleden zaferle çıkan bir yeğenin yolculuğu.

Yeğen mücadelesine devam ederken küçük yaşta kaybettiği dayısının hayatını, dayısının hastalıkla mücadele sürecini, ailesinin köklerini araştırmaya başlar.

Araştırdıkça yıllardır içinde hissettiği boşluğun, dayısına karşı hissettiği büyük sevgi ve hayranlığın nedenlerini tek tek bulur. Yeğen, hikayesini tüm dünyayla paylaşmak, dayısını sevenleriyle ölümsüzleştirmek ve dayısıyla el ele “Bu dünyada biz de varız...” demek ister…

Rıza henüz yirmi dört yaşında yarım kalan hayallerini, ideallerini ve aşkını büyük bir enkazın altında bırakarak ayrıldı bu dünyadan.

Ardında bıraktığı siyasi kimliği, kimliği için mücadelesi, vatanına kazandırdıkları, vatanı uğruna kendinden yitirdikleri, gözü açık hayata veda ederek aşkına kavuşamaması, hafızasında götürdüğü ama onca insanın hafızasına ilmek ilmek kazıyarak miras bıraktığı yakılan çuvallar dolusu kitaplarının külleri de enkazın altında unutulmaya terk edilenlerdendi.

Gerçek bir hayat hikayesi

Gerçek bir hayat hikayesinden uyarlanan bu kitabı okurken yarım kalan bir hayatı yaşamanın mı yoksa gidenin ardında kalmanın mı daha acı olduğunu düşünecek, ölümsüz aşkın varlığına tanık olacaksınız.

Sayfa: 344

Hayatın köklerine doğru yola çıkmak

Hayatını tepetaklak eden kanserle boğuşan yazar bilmediği köklerine doğru yola çıkar. Bu yolculuk, yaşamındaki zorluklara çare olmaktan öte yeni sıkıntıların kapısını açar. Geçmişin derinliklerine indikçe kırılganlıklarının, zaaflarının kaynaklarını da bulmaya başlar. Varlığındaki anlam arayışının en önemli durağına geldiğinde dayısı Rıza’nın yaşamıyla karşılaşır.

Dayısının yarasıyla iyileşmek

Yirmi dört yaşında aynı kanser türünden ölen dayısının yaşadığı büyük aşk, devrim peşindeki hayatının da yansımasıdır. Yazar, dayısına hep gizliden gizliye duyduğu hayranlığın nedenlerini çözmeye başlar. Bu yeni yaralar ve yeni kabuklar demektir. Ama bilir ki yara kıymetlidir. Dayısının yarasıyla kendisi iyileşir.