Korkudan kalbi duran çocuğu taciz eden şahıs tutuklandı
DHA

çocuk taciz

İzmir'de ilkokul öğrencisi 9 yaşındaki Y.K. babasından izin alıp komşularının kızıyla balkonlarında oynamaya başladı. Oyunda yaşadıkları tartışma sırasında arkadaşı küsüp yanından ayrıldı. Bunun üzerine tek kalan Y. K.'nın yanına gelen arkadaşının dedesi Tuncay Ç., bebek alacağı vaadiyle küçük kızı torununun odasına götürdü. Hem bu odada, hem de evin salonunda torunu olmadığı sırada Tuncay Ç.'nin istismarına uğradığı belirtilen Y.K. bu durumdan rahatsız olup dışarı çıkarak karşıdaki evlerine gitti. Yaşadıklarını annesine anlatması üzerine ailesi polise şikayette bulundu. Gözaltına alınan Tuncay Ç., tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

KÜÇÜK ÇOCUK KALP KRİZİ GEÇİRDİ

DHA'nın haberine göre, Savcılık, soruşturmasından sonra da Tuncay Ç., hakkında İzmir 7'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde 'çocuğa cinsel istismarda bulunmak'tan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.

Y.K, duruşmada istismarcı ile karşılaşacağı için yaşadığı stres ve korkuya kalbinin dayanmaması sonucu davadan iki gün önce geçtiğimiz kasım ayında kalp krizinden hayatını kaybetti.

Mahkemede konuşan baba Tamer K., küçük kızın cinsel istisamrdan sonra psikolojisinin nasıl bozulduğunu şöyle anlattı:

"BAKKALA BİLE GİTMEK İSTEMEDİ"

“Olaydan bir gün önce sanığın torunu bizim eve kızım ile oynamaya geldi. Ben belediyede temizlik işlerinde çalışıyorum. Olay günü de akşam saatlerinde eve geldiğimde kızım Yağmur ağlayarak eve geldi. Önce annesiyle fısıldaştı. Ben ne olduğunu sorduğumda da bana biraz önce kızımın okunan ifadesinde belirttiği olayı anlattı. Kızım 'amca beni bir odaya kapattı, eve gelmek istedim. Bırakmadı. Sana bebek alacağım dedi. Beni yatağa yatırdı, oramı buramı elledi. İstemediğimi söyledim. Kendisinin de orasını burasın elletti' şeklinde sözler söyledi. Olayı kızımdan duyunca ben sanığın ismini de bilmediğim için komşumuz olmaları sebebiyle hemen evlerinin olduğu kısma gittim ve torunun ismi ile seslendim. Sanık balkona çıkıp bakınca da 'konuşabilir miyiz ' dediğimde, 'çocuklar kavga etmiş' şeklinde sözler söyleyip, kapıları kilitledi. Biz istesek sanığı linç edebilirdik. Ancak adaletinize güvendiğimiz için yasal şikayet yoluna başvurduk. Bu olay sonrasında kızımın psikolojisi bozuldu. Yerlere tükürmeye başladı. Daha önce bakkala gidip geldiği halde bu olaydan sonra bakkala bile gitmek istemedi. Annesiyle ya da başka biriyle sokağa çıkabildi. Biz duruşma günü yaklaştıkça kızımız Yağmur'a yavaş yavaş duruşmaya çıkacağını, olayı anlatması halinde sanığın cezasını alacağını söyleyip kendisini duruşmaya hazırlamaya çalıştığımızda, 'ben nasıl çıkacağım' dedi. Zaten ilk duruşmaya katılamadık. Zira kızım yaşamını yitirdi. Sanığın tutuklanmasını istiyorum. Kendisinden şikayetçiyim"

'ANNE BEYNİMDEKİLERİ NASIL SİLECEĞİM?’

Anne Fikriye K. da “Olay sonrasında kızım psikolojik tedavi gördü. Daha önce altına kaçırma huyu yokken altına kaçırmaya başladı. Sürekli yere tükürmeye başladı. Kendisinden iğreniyordu. Neden sürekli tükürdüğünü sorduğumda da, 'anne beynimdekileri nasıl sileceğim, kalbimden nasıl atacağım' diye sözler söylüyordu. Kızım geceleri uyuyamaz hale geldi, sokağa çıkamıyordu. Geceleri benim yanıma geliyordu. Kızım bu olayın stresiyle yaşamını yitirdi. Zaten bu olay sebebiyle ben de şu anda psikolojik tedavi görüyorum. Sanık elini kolunu sallayarak serbest dolaşıyor. Kızım ise mezarda çürüyor. Sanıktan şikayetçiyim" dedi.


Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)