Kültür ve doğanın buluştuğu Göreme Milli Parkı

Türkiye'nin önemli turizm merkezlerinden Kapadokya bölgesindeki Göreme Milli Parkı, kültürel ve doğal zenginlikleriyle ziyaretçilerini geçmişe yolculuğa çıkarıyor.

Yaşam izlerinin milattan önce 3 bin ila 5 bin yıllarına dayandığı Göreme Milli Parkı, kayadan oyma mağaralarıyla milattan sonra üçüncü yüzyıldan itibaren insanoğluna sığınak oldu.

TURİZM MERKEZİ KONUMUNDA

Selçuklu ve Osmanlı döneminde insanların barınma alanı olarak kullandığı mağaralar, günümüzde ise her yıl yüzbinlerce turisti ağırlıyor.

Daha önce vadi içlerine oyularak yapılan barınakların Hristiyanlığın ilk dönemlerinde peribacaları ile kaplı diğer alanlarda yaygınlaştığı Göreme Milli Parkı'nda çok sayıda kayadan oyma tarihi kilise, şapel, manastır ve yaşam alanları bulunuyor.

UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesine 1985 yılında dahil edilen milli park, dünyanın dört bir tarafından turist çekiyor ve bu sayede Türkiye'nin en çok ziyaret edilen ilk 10 turizm merkezi arasında yer alıyor.

Kapadokya bölgesine gelen turistlerin tamamının ziyaret ettiği Göreme Milli Parkı'nı Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü verilerine göre bu yılın ocak-haziran döneminde 2 milyon 206 bin 372 turist gezdi.

UNESCO DÜNYA MİRAS LİSTESİNDE

Nevşehir Müze Müdürü Murat Gülyaz, doğal ve kültürel zenginlikleri dolayısıyla UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesinde yer alan milli parkın korunması için titizlikle çalıştıklarını belirtti.

Son 5 yıldır alanda Türk ve İtalyan uzmanlar tarafından restorasyon çalışmaları yapıldığını aktaran Murat Gülyaz, Göreme Milli Parkı'nın inanç turizmi açısından Türkiye'deki önemli merkezlerin başında geldiğini kaydetti.

İNANÇ TURİZMİNDE ÖNEME SAHİP

Murat Gülyaz, "Ören yerine gelen ziyaretçiler aynı gün 10 müzeyi gezebiliyor. Kayalara oyulmuş kiliselerde İsa peygamberin hayatı ile ilgili İncil'den, Tevrat'tan alınan bazı sahneler bulunuyor. Bu kiliseleri, çoğunluğu 700 ile bininci yıla tarihlendirildiği için korumak çok önemli. İtalyan ve Türk restoratörler tarafından restorasyon çalışmalarımız 5 yıldır sürüyor. Ay sonunda bu yılki çalışmalarımız da başlayacak. Kapadokya bölgesi, İstanbul ve Efes'ten sonra inanç turizminde öneme sahip. Dünyanın dört bir tarafından ziyaretçiler var. Sadece Hristiyanlar değil, Budist ve Hindular da bölgeyi ziyaret ediyor. Tarihte, Hristiyanlık inancına sahip olan keşişler, daha batıya geldi. Kayalık Kapadokya'ya gelince yerleşmek için elverişli olduğunu görmüşler ve manastırlar yaparak bölgede yaşamışlardır." dedi.