Mert'in katilinin babası konuştu: Aykut'la işimiz olmaz

Mert'in katilinin babası konuştu: Aykut'la işimiz olmaz

Kars'ta 6 Nisan günü babası Yolcu Aydın'ın işyerine yemek götüren Ziya Gökalp İlkokulu 3'üncü sınıf öğrencisi Mert Aydın'ın cesedi 7 Nisan günü kent merkezine 5 kilometre uzaklıktaki Karadağ çöplüğünün yanındaki boş bir tabyanın içinde bulundu. Tecavüz edildikten sonra boğularak öldürüldüğü anlaşılan Mert Aydın'ın katilini bulmak için polis kentteki 25 mobese ve 20 güvenlik kamerası görüntülerini inceledi. Görüntülerde İstasyon Mahallesindeki evlerine dönmek isteyen Mert'in, Digor Pazarında babasının işyerinden tanıştığı oto alım satımı yapan Aykut B. ile karşılaştığı ve kırmızı renkli 36 AV 079 plakalı hafif ticari araca bindiği tespit edildi. Geçen Cuma akşamı gözaltına alınan Mert'in katil zanlısı Aykut B. tutuklanarak güvenlik nedeniyle Erzurum H Tipi Cezaevine gönderildi.

"İYİ DEĞİLİM, FELÇ GEÇİRDİM"

Olaydan sonra başka bir kente göç etmek zorunda kalan Aykut B.'nin ailesi, ev ve işyerlerini satışa çıkardı. Digor yolu üzerindeki galericiler sitesinde oğlu Aykut B. ile birlikte oto alım satımı yapan baba Mürsel B. kendisine telefonla ulaşan DHA muhabirine "İyi değilim. Felç geçirdim, kendimde değilim" dedi. Oğlu Aykut B.'nin intihar girişiminde bulunduğu haberleri üzerine de Mürsel B., "İnşallah inşallah" diye karşılık verdi.

EV VE İŞYERLERİNİ SATIŞA ÇIKARDI

Olaydan sonra başka bir kente göç etmek zorunda kalan Aykut Balk'ın ailesi, ev ve işyerlerini satışa çıkardı.

Mert'in katilinin babası konuştu: Aykut'la işimiz olmaz

"AYKUT BENİM İÇİN ÖLDÜ"

Oğlu Aykut'un kendileri için öldüğünü belirten baba Mürsel Balk, “Durumum hiç iyi değil. Olaydan sonra Aykut'la hiç görüşmedim. Ne görüşeceğim. Aykut benim için öldü. Ailemizi karalayan biriyle işimiz olmaz” dedi. Olaydan sonra üzüntüden felç geçirdiğini ve iyi olmadığını ifade eden Mürsel Balk, “Bundan sonra ne yapacağımızı bilmiyorum” diye konuştu. Aykut'un Diyarbakır'da 3 asker tarafından tecavüze uğradığı iddialarının da yalan olduğunu belirten Baba Balk, “Yok öyle bir şey” dedi.