Özgürlük hareketi, "Mısır'dan sonra yıkılacak domino taşı" olarak nitelendirilen Suriye'de yankı buldu. Esad, "Halkın istekleri dikkate alınmalı" dedi, reform ve özgürlük sözü verdi.
ORTADOĞU'DA REFORM ŞART
Babasının ölümünden sonra 2000 yılında Suriye devlet başkanlığını üstlenen Beşar Esad, uzun bir zaman sonra ABD gazetesi Wall Street Journal'a röportaj verdi ve tarihi açıklamalarda bulundu. Esad, Mısır, Tunus ve Yemen'deki protesto gösterilerinin, Ortadoğu'da "yeni bir çağa öncülük ettiğini" ve Arap yöneticilerin halkın siyasi ve mali isteklerini yerine getirmek için daha fazlasını yapması gerekeceğini belirtti.
İşte Suriye liderinin mesajları:
* Umutsuzluk nedeniyle olaylar oluyor. Bunun iç ve dış iki faktörü var. İç faktöründe yetkililer olarak suçlanması gereken bizleriz. Dış faktör ise büyük güçler ya da batıda 'uluslararası kamuoyu' dediğiniz sizlersiniz. Uluslararası kamuoyu ABD ve birkaç ülkeden oluşuyor.
Medyaya özgürlük
* Mısır ve Tunus'tan önce reformun gerekli olduğunu görmezseniz reform için çok geçtir. Olanlardan sonra reform yaparsanız, bu etki değil, tepki olacaktır. Tepkiyle değil, inançla yapmak daha iyidir.
* Her zaman halkımızın sesini dinleyen bir iktidar olduk. Şimdi karar alma mekanizmasında halka daha çok yer veriyoruz. Özel üniversitelerin açılması, bankacılık sektörü serbestleşmesi sağlanacak. Ayrıca özel medyaya da izin veriyoruz. Yeni medya yasasıyla basın üzerinde rahatlık sağlanacak. Daha çok uzun bir yolumuz var çünkü bu bir süreç. Gerçekçi olmak gerekirse reformu getirecek olan bizden bir sonraki nesil olacak.
İnsan hakları karnesi zayıf
Esad'ın da mensubu olduğu Nusayriler (Arap Alevileri) Suriye'de sayıca azınlık (%14) olmalarına rağmen iktidarda. Suriye'nin insan hakları karnesi çok zayıf. Esad hükümeti demokrasi ve insan hakları savunucularını hapse atması nedeniyle sert eleştiriler alıyor. Tunus'ta yaşanan sivil darbenin ardından internet üzerindeki kısıtlamalar daha da sıkılaştırıldı, Facebook yasaklandı, bloggerlar gözaltına alındı. Seyahat etme özgürlükleri konusunda ülkede büyük sıkıntı yaşanıyor. Özel medya kuruluşlarının açılması yasak. TV ve gazeteler tamamen devletin kontrolünde. Namus cinayetleri ve kadın hakları konusundaki kısıtlamalar insan hakları karnesinin en zayıf yönlerinden. Esad ailesi ve çevresindeki iş adamları ekonomininin tamamına hakim, yolsuzluk iddiaları örtbas ediliyor.
Bunları dile getirenler, "Yalan haberlerle halkın moralini bozma" suçlamasıyla karşı karşıya kalıyor ve hapse atılıyor.
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış