On binlerce masumu ısırgan otu gibi doğradılar

On binlerce masumu ısırgan otu gibi doğradılar

"Dersim isimli vatan parçasında cereyan eden bazı münferit isyan halleri, on binlerce saf ve masum Müslüman'ın çocuk, genç, ihtiyar, kadın... ısırgan otu yolunur gibi doğranması işinde sebep rolüne çıkmıştır. Dersim Faciası, yarının tarih savcıları elinde, büyük amme davası olarak açılacak olan bir numaralı dava dosyasını gösteriyor. Bu dosyada mesul, şanlı demokrat Celal Bayar ile maalesef görüşüyle içi ve mazisi birbirine uymayan Fevzi Çakmak'tır. Öbür numaraları kaydetmeye bile değmez.''

CHP Tunceli Milletvekili Hüseyin Aygün'ün "Dersim Katliamı'ndan Atatürk'ün haberi vardı" sözleriyle başlayan Dersim tartışması Hükümet ve CHP arasında bir siyasi polemik haline getirildi. Ancak on binlerce masumun hayatını kaybetmesine, on binlercesinin de sürgünlerde, toprak hasretiyle yitip gitmesine neden olan ve Türkiye devletinin yakın tarihinin büyük ayıbı olarak tarih hafızasına kazınan olaylar, siyasi hesaplara kurban verilemeyecek kadar vahim!

Dersim olaylarıyla ilgili yeni yeni hazırlanan belgeseller, yazılan kitaplar olaya ışık tutmaya başladı. Ancak bundan yıllar önce usta şair ve düşünce adamı Necip Fazıl Kısakürek'in, Dersim'de yaşanan vahşet üzerine Büyük Doğu Dergisi'nde yazdıkları, katliamın boyutunu ortaya koyma noktasında önemli.

KISAKÜREK: TARİH BOYUNCA GELEN FACİALARIN EN BÜYÜĞÜ

Kısakürek'in Büyük Doğu Dergisi'nde yazdığı makalelerin derlendiği "Vesikalar Konuşuyor" başlıklı kitap, Dersim olaylarını bir de Necip Fazıl'ın gözünden okuyucularla buluşturuyor. 2008'de yayımlanan kitapta, Dersim hadiseleriyle ilgili 6 makale bulunuyor. Kısakürek, "Tarih boyunca gelen faciaların en büyüğü" alt başlığıyla yazdığı "Doğu Faciası" başlıklı bir dizi makalesinde, Dersim'e verdiği önemi, "Sıra en mühim bir vakıaya gelmiştir" sözleriyle anlatıyor.

Makalelerinden birinde 'Dersim'de yaşananların bir gün tarihin hesap soracağı meselelerin en başında geldiğini' ifade eden Kısakürek, Dersim olaylarını, "Bu, 12-13 yıl önce, evvela İsmet İnönü'nün başvekil ve Fevzi Çakmak'ın Genelkurmay Başkanlığı bulunduğu zaman girişilip sonra Celal Bayar'ın başvekilliğinde efsanevi şaheserine kavuşturulan ve başlıca mesuliyeti bu son iki şahıs üzerinde toplanan kanlı Dersim hareketi" olarak nitelendiriyor.

'ON BİNLERCE MASUM ISIRGAN OTU GİBİ DOĞRANDI'

Kısakürek, makalesinde şöyle devam ediyor: "Dersim isimli vatan parçasında cereyan eden bazı münferit isyan halleri, bunların tedip ve tenkili bahanesiyle bütün o bölgenin, masum sekenesiyle kökünden kazınması gibi bir harekete vesile olmuş ve birkaç yüz veya birkaç bin sergerdenin kanuna zıt vaziyeti, on binlerce saf ve masum Müslüman'ın çocuk, genç, ihtiyar, kız, kadın, hasta, alil, ısırgan otu yolunur gibi doğranması işinde sebep (!) rolüne çıkmıştır."

Makalesinde, bölgede yaşanan bazı örnek olaylardan da bahseden Kısakürek, şunları ifade ediyor: ''Babalarını arayan ve yanına gitmek istediklerini söyleyen iki masum çocuğun Hozat Kaymakamı tarafından süngületilerek babalarının yanına gönderilmesi... Alevler içinden fırlamak isteyen bir gencin kalasla itilip alevler içine atılması ve karşısında sigara içilmesi.... Bir dere içinde boğazlanan ve bu fiili yerine getirecek celladın bulunması bir hayli zorluğa yol açan yirmi masum... Ve buna benzer daha neler neler! Cesetleri değil, manaları muhakeme ve idam eden tarih, bakalım bu 50 bin çocuk, genç, ihtiyar, kız, kadın, hasta, alil Müslüman cesedine karşılık kaç ferdin manası üzerinde ebedi idam kararı verecektir?''

Dersim'de ''Şahısları tenkil etmek (topluca ortadan kaldırma) değil mukaddesatı ezmek gibi bir kast yaşandığının apaçık olduğunu'' ifade eden Kısakürek, makalesini şu öngörüyle tamamlıyor: ''Bugünkü sahte hak ve hürriyet kahramanlarının bilfiil başında bulunduğu ve en büyük mesuliyet hissesini taşıyan Dersim faciası, yarının tarih savcıları elinde, büyük amme davası olarak açılacak olan bir numaralı dava dosyasını gösteriyor. Bu dosyada (...) mesul, (...) şanlı demokrat Celal Bayar ile maalesef görüşüyle içi ve mazisi birbirine uymayan Mareşal Fevzi Çakmak'tır. Öbür numaraları kaydetmeye bile değmez.''

SEYİT RIZA'NIN TORUNU: DEDEM DEVLETİN YANINDAYDI

"Dersim olaylarının" sorumlusu olarak gösterilen ve İngilizlere yardım talebini içeren bir mektup yazdığı iddia edilen Seyit Rıza'nın torunu Rüstem Polat, dedesinin İngilizlere mektup yazmadığını, mektubun Nuri Dersimi tarafından yazıldığını söyledi. Seyit Rıza'nın Ruslara karşı savaştığını belirten Rüstem Polat, "Bu derece devletin yanında olan, devletle beraber olan bir insan, bugün devlete ihanetle suçlanıyor. Bu biraz da beni üzüyor" dedi.