AA & Ensonhaber

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde düzenlenen İslam İşbirliği Teşkilatı Olağanüstü Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı'na katıldı.

Yaptığı konuşmada Gazze'deki yıkıma dikkati çeken Fidan, "5 ay süren acımasız ve yoğun bombardımanın sonrasında Gazze büyük ölçüde yaşanmaz hale geldi" ifadesini kullandı.

Fidan, Gazze'de hayatını kaybeden insanların sayısının fazlalığına işaret ederek yaşanılan bu durumu 'tarifsiz' olarak nitelendirdi.

Ailelerin ve nesillerin tamamının kaybolduğuna dikkati çeken Fidan, bu acının kelimelerle tarif edilemeyeceğini dile getirdi.

"İsrail suçlarından sorumlu tutulmuyor"

Fidan, utanç verici bir cezasızlığa tanık olunduğunu vurgulayarak, "İsrail; katliamlar, zulümler, her türlü suçu işlemeye devam ediyor fakat sorumlu tutulmuyor" değerlendirmesinde bulundu.

Söz konusu durumun umutsuzluğu körüklediğini belirten Fidan, "Bu, çaresizliği artırıyor ve adaleti kendileri sağlamak isteyenleri teşvik ediyor. Sokaklarımız duygusal olarak kışkırtılmış ve gergin durumda" diye konuştu.

Fidan, Antalya Diplomasi Forumu'nda Mısır Dışişleri Bakanı Samih Şukri ve Filistin Dışişleri Bakanı Riyad el-Maliki ile Gazze Temas Grubu'na ayrılan panele katıldıklarını aktararak forumun Gazze'de nerede durulduğuna yönelik küresel bir kamuoyu barometresine benzediğini kaydetti, "Bu tek taraflı bir eylem dahi olsa Gazze konusunda derhal harekete geçmemiz yönünde büyük bir beklenti var" dedi.

"Gazze Temas Grubu bölgesel bir sahiplenme ruhu yarattı"

Gazze Temas Grubu'nun sadece kınamalardan oluşan kısır döngüyü kıran yenilikçi bir girişim olduğunun altını çizen Fidan, "Aynı zamanda bölgesel bir sahiplenme ruhu da yarattı" açıklamasında bulundu.

Fidan, diplomasideki tüm araçların kullanıldığını vurgulayarak, "Bugün grubun çabaları sayesinde uluslararası toplumun ezici çoğunluğu, acil ateşkes ve iki devletli çözümden yana" ifadesini kullandı.

Bu durumun kendilerini kayıtsız kalmaya ve hafife almaya itmemesi gerektiğine işaret eden Fidan, "İsrail'deki aşırılıkçı ve ırkçı hükümet bir kez daha dünyayı kandırmaya çalışıyor" görüşünü dile getirdi.

Fidan, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun Refah'ta tuzağa düşürülen Filistinlilere yönelik bir operasyonun şart olduğu propagandasını yaptığını vurgulayarak, "İsrail bizim çok iyi bildiğimiz her türlü yol ve yönteme başvuracaktır" dedi.

Tüm Filistin'in Müslümanların kalesi olduğunu düşünce ve faaliyet birliğiyle açıkça göstermeleri gerektiğine dikkati çeken Fidan, "Bunu göstermek için Refah'a gidebiliriz, baskıyı artırdığımız gibi meselelere dikkat çekebilir ve farkındalığı artırabiliriz. Bunu dünyanın her tarafından hemfikir bakanlar grubu olarak yapabiliriz" diye konuştu.

Fidan, bunun Mısır'ın duyduğu büyük sorumluluk karşısında Mısırlı dostlarla bir dayanışma göstergesi olabileceğine dikkati çekti.

"Gazze'nin etrafındaki abluka kırılmalı"

12 Kasım 2023'te Riyad Zirvesi’nde alınan kararı hatırlatan Fidan, "Gazze'nin etrafındaki abluka kırılmalı, şu anda bu yapılmalı. Hepimiz İsrail'in insani yardımı savaşta bir silah olarak kullandığını biliyoruz" ifadelerini kullandı.

Fidan, şu anda 400 binden fazla Filistinlinin açlık sınırında olduğuna vurgu yaparak, "Sivil toplum ve insan hakları örgütlerinin riskleri göze alarak Gazze'ye girmesine izin verilmeli. Gazze halkını İsrail'in merhametine ya da hegemon güçlerin lütfuna bırakmamalıyız" değerlendirmesinde bulundu.

Müslüman dünyası olarak Gazze'deki zulümle mücadele etmek için 3 alana dayanan bir plan geliştirmeleri gerektiğini aktaran Fidan, asıl sahada İsrail'in ablukasını kırarak insanların açlıktan ölmesini engellemeleri gerektiğini vurguladı.

Fidan, siyasi ve diplomatik alanda da toplu ve birlik içinde hareket ederek ve tüm uygun yöntemleri kullanarak İsrail üzerinde baskıyı artırmaları gerektiğini söyledi.

Bunları yaparken 'koyun postuna bürünmüş kurtlara' dikkat etmeleri gerektiğinin altını çizen Fidan, şunları kaydetti:

Bugün Gazze'nin tam karşısında, Akdeniz'in ortasında bir ada İsrail için silah ve mühimmat lojistik üssü haline geldi. Bu ada hala Gazzeliler için insani merkez adı altında bu amaca hizmet ediyor. Böyle ülkelere de dikkat etmemiz gerekiyor. Ayrıca İsrail'e silah satışını durdurma kararımızın uygulanmasını da gözlemlememiz gerekiyor.

Fidan, yasal çerçevede de uluslararası hukuka destekten ne olursa olsun vazgeçilemeyeceğinin altını çizerek, İslam İşbirliği Teşkilatı oturumu kapsamında Uluslararası Adalet Divanı ve Uluslararası Ceza Mahkemesi'ndeki davalara üyelerin dahil olmasına ilişkin alınan kararları memnuniyetle karşıladıklarını belirtti.

"Ramazanda kısıtlamalara karşıyız"

Ramazanın yaklaştığını ifade eden Fidan, diğer Müslümanlar gibi Gazze ve Doğu Kudüs dahil Batı Şeria'daki Filistinlilerin de bu kutsal ayı onurlu şekilde geçirme hakkı olduğunu kaydetti.

Fidan, "İsrail'in Harem-i Şerif'e uygulayabileceği herhangi bir kısıtlamaya karşı kaya gibi sağlam durmalıyız. Kararlılığımız ve faaliyetlerimiz ramazandaki olası geniş çaplı gerginlikleri yatıştıracaktır" dedi.

Filistinlilerin çok fazla acıya katlandığını ve çok fazla fedakarlık yaptığını aktaran Fidan, "Filistinlilerin sorunlarını, barış ve güvenlik içinde ve onurlu şekilde devletlerine ve topraklarına dönüştürmek bizim sorumluluğumuz. Aksi takdirde sadece haklarımız tarafından değil tarih tarafında da yargılanacağız" ifadelerini kullandı.