İmkânsız İlişkilerden Mümkün İlişkilere, Dr. Bahar Tezcan’ın yazdığı, hiç aklımızdan geçirmeden, hep “Ya düzelirse!” diye umarak, bekleyerek yaşadığımız ilişkilerimizin, imkânsız bir ilişki oluşunu hiç aklımıza getirmemiz üzerine aslında. Bu konuya getirdiği yeni bakış açısıyla gözlerimizi açmamızı, mümkün ilişkilere nasıl geçeceğimizi anlatan, ruhumuzu dinlemeyi amaçlayan bir kitap. Bahar Hanım ile kitabı üzerine bir röportaj yapmıştık. Ancak okuduktan sonra, altı çizilesi konulardan biraz biraz bahsedelim istedim.
Şimdi kitabı kısa bir inceleme altına alalım o halde…
KİTAP VE YAZAR ÜZERİNE
“Geçmişin acıları geçmişte, geleceğin getirecekleri belirsizlikte. Şimdidesiniz ve güvendesiniz.”
Ayrılık, yas tutma, evlilik, ilişki bağımlılığı, narsizm gibi konular üzerine vakalar ve denemeler şeklinde kaleme aldığı İmkânsız İlişkilerden Mümkün İlişkilere; vakaları okurken kendimizden de çokça parçalar bulduğumuz, kaçtığımız, korktuğumuz, kabul etmek istemediğimiz şeylerle yüzleştiriyor; denemeleri okurken ise âdeta çok yakın bir arkadaşımızla deniz kenarında uzanmış dertleşiyor gibi hissettiriyor.
*
“Alın karşınıza konuşun beş yaşındaki halinizle. İncinmeyi ilk öğrendiğiniz zamanlarda kendinizin yanında olun.”
Bir ilk kitap olma özelliği taşıyan İmkânsız İlişkilerden Mümkün İlişkilere, ilk kitap olmasına rağmen oldukça akıcı. Yazarın dili, üslubu çok başarılı! Pek çok psikoloji kitabının aksine oldukça keyifli ve çok çabuk okunan bu kitapta, sayfalardaki vurucu cümlelerin baloncuk içinde de verilmesi ise, kitaba daha da farklı bir hava katmış.
“Çocuğun, sevmek ve sevilmenin ne olduğuna dair gerçek bir fikrinin oluşması için öncelikle onun ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik tavırlar içinde olan, destekleyici ebeveynler gereklidir.”
Bugünkü ilişkilerimizde yaşadığımız problemlerin aslında geçmişimizle, anne-babamızın bize davranışlarıyla bağlantısını somut örneklerle anlatmış yazar. Aysa’nın, Arzu’nun, Demir’in, Fatih’in, Yaz ve Boran’ın hikâyelerini okurken etkilenmemek elde değil. Çünkü haneye bir anda bizim de ismimiz yazılıveriyor. Kitabı kapattığınızda bir terapiden çıkmış gibi dinç ve pek çok şeyin farkına varmış hissettiğinizde anlıyorsunuz bunu.
*
“Kendi acılarımıza bakmak çoğu zaman başka acılara bakmaktan daha zordur. Başkalarının ihtiyaçlarını anlamak ise kendi ihtiyaçlarımızı anlamaktan daha kolaydır.”
Ruhunu dinginleştirmeye, derin bir nefes alarak hayata kısa bir mola vermeye, iyi hissetmeye ihtiyaç duyuyorsanız, bir yerlerden başlamalı değil mi?
YA İMKÂNSIZ BİR İLİŞKİYSE
“İlk ayrılık annenin kucağıydı. Düşmeye alışmak, kucaktan kopup yere indiğimizde başladı.”
Bir gün, âdeta yıldırım hızıyla âşık oldunuz. Bu kişiye asla karşı koyamıyordunuz. Fakat onun sizi sevmesi için sürekli çaba harcıyordunuz, onun da sizi görmesini istiyordunuz; ama bir türlü beklediğiniz karşılığı alamıyordunuz. Belki de imkânsız bir ilişkiydi bu; ama oldurmaya çalışıyordunuz. Daha çok çabalarsanız, daha çok severseniz, her istediğini yapıp ayakaltında fazla dolaşmazsanız onun da sizi çok seveceğine, size ilgi göstereceğine inanıyordunuz ya da inanmak istiyordunuz. Bunun imkânsız bir ilişki olduğunu ise aklınızın ucundan dahi geçirmiyordunuz…
“Sevilmek, yıkıcı bir çaba gerektirdiği zaman bunun gerçek sevgi ile ilgili bir durum olmadığını inkâr edersiniz. Aslında sevecek bir ‘kendiniz’ olmadığını görmekle yüzleşmek zorunda kalmazsınız. Tanıdığınız acıları tekrarlarsınız ve ne yapacağınızı hiç bilmediğiniz bir anda bile ‘yaşamayı biliyor gibi yapmak’ durumunda olursunuz.”
*
Instagram: biyografivekitap
Daha Fazla Yorum Yükle
0 Yorum Yapılmış