ABD'nin Ankara Büyükelçisi Barrack: SDG, YPG'dir. YPG, PKK'nın bir türevidir

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, Washington’un SDG’ye bir devlet kurma vaadinde bulunmadığını, bu yapının Suriye hükümetine entegrasyon sürecine destek verdiklerini belirterek, “Artık Şam ile anlaşma zamanı. Eğer anlaşamazsanız, sonsuza kadar dadılığınızı yapmayacağız” ifadelerini kullandı.

Tarayıcınız video desteklemiyor!

Türkiye terör belasından kurtuluyor...

Devlet aklı, siyasi irade ve milli birlik ruhuyla yürütülen süreç, PKK'nın silah bırakmasıyla tarihi bir gelişmeye evrildi.

Türkiye’nin istikrar ve güvenliğini hedef alan yapılara karşı yürütülen kararlı Terörsüz Türkiye mücadelesi, hayat buldu...

Kardeşlik kazanıyor, terör kaybediyor.

Bu tarihi süreç yalnızca Türkiye sınırları içinde değil, bölgesel düzeyde de önemli yansımalar doğuruyor.

ULUSLARARASI TAVIR DEĞİŞİYOR

Terörle mücadelede kararlılıkla ilerleyen Türkiye, Suriye'nin kuzeyindeki uzantılara karşı da diplomatik ve askeri baskıyı sürdürüyor.

Ankara'nın uzun süredir PKK'nın Suriye'deki uzantısı olarak tanımladığı SDG'ye yönelik uluslararası tavır da değişmeye başladı.

ABD'nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, New York'ta, bu yeni döneme ilişkin bir grup gazetecinin sorularını yanıtladı.

"SURİYE'NİN KENDİ ANAYASASI VE PARLAMENTOSU OLACAK"

ABD Kongresi'nin Suriye'deki "SDG"ye karşı sempati duyduğuna işaret eden Barrack, ABD'nin bu grubun Suriye hükümetine dahil olması için yol açmak istediğini söyledi.

Büyükelçi Barrack, "Bu, Suriye'de özgür bir Kürdistan kurulacağına dair bir işaret değil. Ayrı bir SDG devleti ya da ayrı bir Alevi, Yahudi devleti kurulacağı anlamına gelmiyor. Suriye var ve burada bir oluşum meydana geliyor. Suriye'nin kendi anayasası ve parlamentosu olacak." ifadelerini kullandı.

"ABD, SONSUZA KADAR DADILIĞINIZI YAPAMAZ"

SDG'ye yönelik desteğin devam edip etmeyeceğine ilişkin soruyu cevaplayan Barrack, "SDG'nin bazı beklentileri olabilir. Ancak biz onlara bir devlet kurma hakkı borçlu değiliz. Onlara karşı ancak Suriye hükümetine nasıl entegre olacaklarına dair geçiş sürecini destekleme sorumluluğumuz var. ABD, sonsuza kadar Suriye'de kalıp arabuluculuk yapamaz.

Artık Şam ile anlaşma yapma zamanı. Eğer anlaşamazsanız sonsuza kadar dadılığınızı yapmayacağız. Suriye ile SDG anlaşmayacaksa, anlaşmaz. Yeni bir yol haritası çizmek istiyorlarsa bu onların takdiridir" dedi.

"SDG, YPG'DİR. YPG, PKK'NIN BİR TÜREVİDİR"

CNN Türk ve Hürriyet ABD Temsilcisi Yunus Paksoy'un "SDG'nin silahsızlandırılmasına ilişkin" sorusuna cevap veren Barrack, "SDG, YPG'dir. YPG, PKK'nın bir türevidir. PKK, bugün silah bırakmaya başladı. Bu, Türkiye açısından çok büyük bir gelişme." açıklamasını yaptı.

Barrack, ABD'nin DEAŞ'la mücadele etmek için YPG'yle ittifak kurduğunu belirterek, "Bu nedenle duygular çok yoğun çünkü onlar ortaklarımızdı. Ancak asıl soru şu, onlara ne borçluyuz? Onlara bir devlet içinde kendi bağımsız yönetimlerini kurma hakkını borçlu değiliz." diye konuştu.

"TÜRK İHA'LARI DÜNYANIN EN İYİLERİ"

ABD'nin Türkiye'ye yönelik CAATSA yaptırımları hakkında da konuşan Barrack, "Türkiye çok akıllı topluma sahip olduğu için kendi insansız hava araçlarını ve jetlerini üretmeye başladı. Türkiye'nin insansız hava araçları, muhtemelen dünyanın en iyi insansız hava araçları. TB2'ler Ukrayna savaşında kullanılıyor." değerlendirmesini yaptı.

"ŞİMDİ YENİ BİR HİKAYE YAZMA ZAMANI"

Büyükelçi Barrack, "1919'daki Sykes-Picot Anlaşması'ndan beri bu coğrafya parçalanıyor. Şimdi yeni bir hikaye yazma zamanı. Başkan Trump bunu gerçekleştirmek istiyor. ABD artık güvenlik garantörü değil, yol gösterici bir güç olmalı" dedi.

"TÜRKİYE MERKEZDE"

Barrack, konuşmasının sonunda Trump yönetiminin Türkiye ile yeniden tanımlanan ilişkilere büyük önem verdiğini vurguladı. Barrack, "Türkiye, NATO'nun en büyük ikinci ordusuna sahip ve merkezde. Savunma sanayiinde önemli ilerlemeler kaydetti. Şimdi S-400'ler gibi sorunlar çözülürse F-35 süreci de yeniden gündeme gelebilir. Başkan Trump bu konuda esneklik gösterdi. Türkiye'yle ileriye dönük iş birliğimizin artacağına inanıyoruz" diye konuştu.

HİZBULLAH VE LÜBNAN MESAJI: "YUMUŞAK BİR TOPLAMA SÜRECİ OLMALI"

Barrack, Hizbullah'ın silahsızlandırılması konusuna ilişkin, "Hizbullah'ın Lübnan'daki siyasi parti kimliği ile militan yapısı ayrıştırılmalı. Silahları yumuşak bir şekilde toplamak, iç savaş çıkarmadan bu geçişi sağlamak gerekiyor. Lübnan ordusuna bu süreçte destek vermeye hazırız" dedi.

"TÜRKİYESİZ ORTA DOĞU DİPLOMASİSİ EKSİK KALIR"

Türkiye'nin diplomatik gücüne dikkat çeken Barrack, "Cumhurbaşkanı Erdoğan, (MİT Başkanı) İbrahim Kalın ve Türk hükümetinin üst düzey isimleri, ABD'nin yürüttüğü arabuluculuk çabalarına doğrudan destek verdi. Türkiye, yalnızca Gazze değil, Ukrayna-Rusya, hatta İran konularında da çok yardımcı oldu. Türkiye olmasaydı bu kadar ilerleme sağlanamazdı. Türkiyesiz Orta Doğu diplomasisi eksik kalır" şeklinde konuştu.

TÜRKİYE'YE F-35 SATIŞI: "KAPSAMLI BİR SÜREÇ YÜRÜTÜLÜYOR"

Büyükelçi Barrack, Türkiye'nin F-35 programından çıkarılması ve savunma sanayi ilişkilerine yönelik, "F-35 meselesi, 2016'daki darbe girişimi ve ardından S-400 alımıyla başladı. Kongre, 'S-400 aldınız, size F-35 veremeyiz' dedi. Ama Türkiye bu süreçte TB-2 gibi kendi insansız hava araçlarını geliştirdi. Bunlar dünya çapında takdir ediliyor. Şimdi ise F-16'lar, F-16 modernizasyonları ve F-35 için yeniden yapılandırma çalışmaları sürüyor. Bu konuda Başkan Trump ve Cumhurbaşkanı Erdoğan arasındaki yakın ilişki belirleyici oldu" ifadelerini kullandı.

"TÜRKİYE, GAZZE VE UKRAYNA SÜRECİNDE ARABULUCULUKTA KİLİT ÜLKE"

Türkiye'nin bölgesel krizlerde oynadığı yapıcı role dikkat çeken Büyükelçi Barrack, "Türkiye, hem Ukrayna-Rusya tahıl anlaşmasında hem de Gazze'deki ateşkes çabalarında önemli bir rol üstlendi. Hamas ile ilişkileri nedeniyle eleştirilse de Türkiye ve Katar olmadan bölgedeki diplomasi yürütülemezdi. Türkiye, Gazze meselesinde en güçlü arabulucularımızdan biri oldu" diye konuştu.