AK Partili Eyyüp Kadir İnan'dan 'İstanbul iddianamesine' ilişkin sert değerlendirme

Sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan “İmamoğlu çıkar amaçlı suç örgütü” iddianamesine ilişkin sert değerlendirmelerde bulunan Eyyüp Kadir İnan, "Bu, parayla büyüyen, şantajla işleyen, casuslukla beslenen, sınır tanımaz bir suç düzenidir" çıkışı yaptı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne yönelik düzenlenen soruşturmada Ekrem İmamoğlu, yolsuzluk ve rüşvetten tutuklandı.

İmamoğlu'nun tutuklanmasının ardından da geçtiğimiz günlerde, İBB İddianamesi hazırlandı ve mahkemeye sunuldu.

3 bin 900 sayfa olarak hazırlanan iddianame sonrası farklı değerlendirmeler yapıldı. Bu kapsamda bir açıklamada AK Parti Genel Sekreteri ve İzmir Milletvekili Eyyüp Kadir İnan'dan geldi. 

AK PARTİLİ İNAN'DAN CHP ÇIKIŞI

Sosyal medya hesabından paylaşımda bulunan Eyyüp Kadir İnan, iddianameyi değerlendirerek CHP yönetimine sert eleştirilerde bulundu. 

İnan, söz konusu paylaşımında şu ifadelere yer verdi:

"BELEDİYE YÖNETİLMEMİŞ, ADETA PARA İÇİN KURULMUŞ BİR ŞEBEKE ÇALIŞMIŞ"

CHP dediğimiz yapı, her dönemde mutlaka bir kirli şebekenin kullanışlı aparatı olmuştur; bugün de aynı kirli döngünün içinde savrulmaya devam etmektedir.

Kendini yenileyemeyen, temizleyemeyen, karanlık ilişkilerin taşıyıcısı haline gelmiş bu parti, her defasında başka bir yapının gölgesine sığınarak ayakta kalmaya çalışmaktadır.

İstanbul’da belediye yönetilmemiş, adeta para için kurulmuş bir şebeke çalışmış!

"KAMU KAYNAĞI MİLLETİN DEĞİL, BU KARANLIK YAPININ CEBİNE TAŞINMIŞ"

Ruhsatından imarına, izin dosyasından ihaleye kadar her işin bir “bedeli” olduğu; belediyenin hizmet kapısı değil bir tahsilat veznesi gibi işletildiği bir düzen kurulmuş!

Milyonluk ihaleler, bir gecede büyütülen paravan şirketlere aktarılmış; kamu kaynağı milletin değil, bu karanlık yapının cebine taşınmış!

İstanbul’un toprağı bile ganimet sayılarak yağmalanmış; milyarlarca liralık kaçak hafriyat parası bu şebekenin kasasına akmış.

"DEVLETİN MAHREMİNE YAPILMIŞ AÇIK BİR OPERASYONDUR" VURGUSU

Ve en ağır skandal:

11 milyon seçmenin bilgisi, 4.7 milyon vatandaşın adresi, telefonu, sandığı MI6–CIA bağlantılı isimlere servis edilmiş.
Bu artık bir yolsuzluk değil; devletin mahremine yapılmış açık bir operasyondur.

Üstelik bunun üzerine bir de “Cumhurbaşkanlığı adaylığı fonu” adı altında para toplanmış.
Bu fon, siyasetin şantajla eğilip bükülmeye çalışıldığı bir mekanizmaya dönüşmüş

“Parayı vermezsen işin çözülmez.”

CHP kongresi parayla dizayn edilmiş, delegeler menfaatle yönlendirilmiş, parti içeriden ele geçirilmiş.

Gazetecilere fon akıtılmış, haberler satın alınmış, kamuoyu kirli parayla şekillendirilmiş.

Toplantılar kameralar bantlanarak, jammer’larla sinyaller kesilerek yürütülmüş; belediyecilik değil, tam bir suç örgüt protokolü işletilmiş.
CHP İstanbul İl Binası ise siyasi tarihimize kara bir utanç sayfası olarak, suç parasıyla satın alınmış.

"İTİRAFLAR ZATEN GERÇEĞİ BAĞIRIYOR"

Tüm bunların nihai amacı açıktır:
Partiyi ele geçirmek, seçimleri manipüle etmek, devleti teslim almak.

İtiraflar zaten gerçeği bağırıyor:
“Parti artık bizde.”
“Hedef Cumhurbaşkanlığı.”
“AVM’lerden 10 milyon dolar toplayacağız.”
“Verileri Darkweb’e biz aktardık.”

"BU, PARAYLA BÜYÜYEN, CASUSLUKLA BESLENEN, SINIR TANIMAZ BİR SUÇ DÜZENİDİR"

Son söz:
Bu mesele belediyecilik falan değildir.
Bu, parayla büyüyen, şantajla işleyen, casuslukla beslenen, sınır tanımaz bir suç düzenidir.

Ve unutulmasın:
Bağımsız Türk yargısı, siyaseti teslim almaya kalkan bu yapıyı, ilişkileriyle ve delilleriyle birlikte tek tek ortaya çıkarmıştır.