Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kabine sonrası açıklamalar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kabine toplantısının ardından açıklamalarda bulundu.

kabine toplantısı sonrası açıklama yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ

"Geçtiğimiz hafta kabinemizde küçük bir değişiklik yapmıştık. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığını Derya Yanık, Çalışma Bakanlığı vazifesini Vedat Bilgin yürütecek. Ticaret Bakanlığı görevini de Mehmet Muş sürdürecek. Bu arkadaşlarmızla ilgili sosyal medyada yürütülen linç kampanyalarını kınıyorum."

Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Kabine sonrası açıklamalar VİDEO

TERÖRLE MÜCADELE

Türkiye maruz kaldığı terör saldırılarınan karşı 2015'ten itibaren yeni konsepte geçti. Hem sınır içi hem sınır ötesi teröristlere karşı mücadele ettik.

JOE BIDEN'A SOYKIRIM YANITI

ABD Başkanı Biden, 24 Nisanda yayımladığı mesajda coğrafyamızda 1 asırdan daha uzun süre önce yaşanmış acı olaylarla ilgili mesnetsiz, haksız ve hakikatlere aykırı ifadeler kullanmıştır. Hiç bir tarihi ve hukuki temeli bu hikayeler milletimizin her ferdi gibi bizi de üzmüştür.

ABD ve Avrupa eğer bizimle tarih konusunda yarışa girecek olursa onlar insan içine çıkamayacak duruma gelecektir. Bunu biz değil, Avrupalı tarihçiler diyor. Türkiye olarak kendi acılarımızı istismar etme gayretine girmedik. Biz acılarımızı yüreğimize gömüp ileriye bakma politikamızı birileri yanlış anlıyor. Tarihte yaşanan acıların yarıştırılmasını doğru bulmuyorum. Ama yarıştırılırsa bu yarıştan mutmain çıkacak tek milletiz.

"TARİHTEKİ OLAYLARIN ARAŞTIRILMASI TARİHÇİLERE BIRAKILMALI, SİYASETÇİLERE DEĞİL"

Tarihteki olayların araştırılması ve hakikatlerin ortaya çıkarılması tarihçilere bırakılmalıdır, siyasetçilere değil. Yıllardır dile getirilen Ermeni iddiaları konusunda ortak bir tarih komisyonu kurulması teklifimize hala bir cevap alamadık.

"24 NİSAN'DA ERMENİ ÇETELERİ SAVUNMASIZ İNSANLARI KATLETMİŞTİR"

24 Nisan'da insani trajedi adına hiç bir şey olmamıştır. 24 Nisan 1915 Osmanlı Devleti'nin aleyhine faaliyet yürüten örgütleri kapatıp 235 yöneticisini tutukladığı gündür.

Ülkemizdeki Ermeni toplumu dünyadaki genel uygulamaya paralel şekilde bu tarihi kendi acılarını anma günü olarak kabul etmiştir. Biz de gerçekte bu tarihte ne olduğunu bilmemize rağmen Ermeni toplumun tercihlerine saygı d uyarak kendilerine bir süredir acılarını paylaşan mesaj gönderiyoruz. 27 Mayıs'ta Sevk ve İskan Kanunu çıkarılmış, 1 Haziran'da uygulamasına geçilmiştir. Yapılan işler bilfiil isyana, katliamlara karşı alınmış tedbirdir. Bu tarihler Osmanlı devletinin Çanakkale başta olmak üzere pek çok cephede tarihi mücadele yürüttüğü tarihe tekabül ediyor. Eli silah tutan erkekler cephede olduğu için geride savunmasız, kadınlar, yaşlılar ve çocuklar kalmıştır. Ermeni çeteler sadece masum ve savunmasız insanları katletmişlerdir.

"SADECE MUŞ'TA 20 BİN VATANDAŞIMIZ KATLİAMA MARUZ KALMIŞTIR"

Sadece Muş'ta 1 yıl içinde 20 bin vatandaşımız katliama maruz kalmıştır. Hızlarını alamayan Ermeni çeteciler Trabzon civarındaki Rum ve Hakkari civarında Musevi Osmanlı vatandaşlarımızı topluca öldürmekten çekinmemiştir. Ermeni çeteleri sadece Anadolu'da savunmasız sivil Türkleri ve Kürtleri; Kafkasya tarafında da Çerkezleri katletmişlerdir. Yaptıkları katliamları ve yüz binlerce insanı göçe zorladıklarını övünerek anlatmışlardır. Bununla ilgili pek çok belge bölge ülkelerin arşivlerinde mevcuttur.

"BİZ HODRİ MEYDAN DİYORUZ"

Ermeni nüfusu geçici olarak başka bölgelere gönderme kararı alınmıştır. Bu karar çete saldırıların yoğun olduğu yerlerdeki Ermeni nüfusu kapsamaktadır. Yeri değiştirilen Ermeni nüfusun sayısı konusunda pekçok tezvirat ortada dolaşmaktadır. I. Dünya Savaşı öncesi Ermeni nüfusu 1 milyon 300 bindir. Şu anda 1 milyonun üzerinde arşivlerimizde belge var. Ben belgelere dayanarak konuşuyorum, sayın Biden gibi konuşmuyor. Acaba Amerika'nın arşivinde ne kadar belge var? Avrupa'da ne kadar belge var? Açabiliyor mu? Biz hodri meydan diyoruz. Ama bu çağrılara cevap veremediler.

İran'a ve Rusya'ya gidenlerle rakam 500 bine ulaşmaktadır. Dolayısıyla Amerika'nın kendi raporlarında bile sevke tabi tutulanların sayısı 600 bin olarak belirtilmektedir ki, gerçek rakam daha da azdır. Salgın hastalık, asayiş sorunlarından veya güvenlik güçleriyle çatışarak hayatını kaybedenlerin sayısı 150 bini ancak bulmaktadır. Elbette bu 150 bin kişinin her biri candır ve elbette önemli rakamdır. Ermeni tarihçiler kayıpların çoğunun cephedeki savaşlarda yaşandığını da belirtirler. Osmanlı devleti Ermeni nüfusu başka bir yere göndermemiş, kendi toprakları içinde yer değiştirtmiştir. Hazırlık için 1 hafta süre verilmiş, mazareti olanlar sevkten muaf tutulmutur. Sevkte gereken idari tedbirler alınmış, gereken tahsisat yerel birimlere gönderilmitir. Kimsesiz kalmış olan Ermeni çocuklar asahip çıkılarak kendileri için yetimhaneler kurulmuştur Sayın Biden."