Türkiye orman şehitlerini uğurladı

Eskişehir’in Seyitgazi ilçesinde başlayan ve Afyonkarahisar’a kadar yayılan orman yangını, Türkiye’yi yasa boğdu.

Alevlerle mücadele eden 24 kişilik ekibin rüzgarın aniden yön değiştirmesi sonucu alevlerin ortasında kalması, faciaya yol açtı.

Kaçmaya fırsat bulamayan 5 orman işçisi ve 5 AKUT gönüllüsü, görev başında şehit düştü.

Yaşamını yitiren isimler şu şekilde:

"Sercan Utmi, Hilmi Şahin, Eyip Dereli, Tolunay Kocaman, Enes Kızılyel, Muharrem Can, İlker Onarıcı, Tekin Enes Sarıyıldız, Bayram Eren Arslan ve Alperen Özcan."

NAAŞLARI AİLELERİNE TESLİM EDİLDİ

Cenazeleri, kimlik tespiti ve DNA incelemeleri için Ankara Adli Tıp Kurumu’na götürülmüştü.

İşlemlerin ardından şehitlerin naaşları ailelerine teslim edildi.

CENAZE TÖRENİ DÜZENLENDİ

Yangında şehit olan 5 AKUT gönüllüsü için Ankara’daki Ahmet Hamdi Akseki Camii’nde cenaze töreni düzenlendi.

AKUT’un fedakar gönüllüleri dualarla son yolculuklarına uğurlandı.

Törene şehit aileleri, arkadaşları ve çok sayıda vatandaş, CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş, AK Parti Genel Başkanvekili Efkan Ala ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz da katıldı.

GÖZYAŞLARI SEL OLDU

Şehit orman işçileri Eyüp Dereli ve Tolunay Kocaman ise Eskişehir'de, Orman Muhafaza Memuru Enes Kızılyer ise Karabük'te son yolculuklarına uğurlandı.

Şehit yakınlarının acı çığlıkları yürekleri yakarken, cenaze törenlerinde gözyaşları adeta sel oldu.

"BİZİ KİMSEYE MUHTAÇ ETMEDİ"

Eskişehir'de şehit Eyüp Dereli için düzenlenen cenaze töreninde yakınları ayakta durmakta zorlandı.

Şehidin eşi, cenaze töreninde gözyaşları içinde, “O benim her şeyimdi, bizi kimseye muhtaç etmedi. Gece gündüz bizim için çalıştı” dedi.

"USTA, N'APTIN"

Törende şehidin yakın arkadaşı, “Usta! N'aptın usta?” diye haykırarak gözyaşları içinde feryat etti.

Şahsı, tören alanında bulunan vatandaşlar sakinleştirdi.

ŞEHİT TOLUNAY KOCAMAN SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI 

Yangına müdahale ederken şehit olan 28 yaşındaki Tolunay Kocaman'ın Türk bayrağını sarılı cenazesi, Seyitgazi ilçesi Kümbet Mahallesi'ndeki babaevinde helallik alınmasının ardından törenin düzenleneceği mahalle meydanına getirildi.

Bu sırada şehidin annesi Hatice Kocaman, oğlunun tabutunun başında, "Sen, dağlara kurban oldun." diyerek ağladı.

İkindi namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından Kocaman'ın cenazesi, Kümbet Mezarlığı'na defnedildi.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakan Yardımcısı Leman Yenigün de şehidin ailesine taziyede bulundu.

ŞEHİT ENES KIZILYER'E ACI VEDA

Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinde çıkıp Afyonkarahisar'a sıçrayan orman yangınında şehit olan orman muhafaza memuru 25 yaşındaki Enes Kızılyer'in cenazesi, ailesi tarafından Ankara'dan alınarak memleketi Karabük'e getirildi.

Kızılyer için Orman İşletme Müdürlüğü bahçesinde tören düzenlendi.

Daha sonra Sevgi Pınarı Camisi'ne getirilen Kızılyer'in cenazesi, ikindi vakti kılınan namazın ardından 5000 Evler Aile Mezarlığı'na defnedildi.

DENİZLİLİ ORMAN İŞÇİLERİ İÇİN TÖREN DÜZENLENDİ

Eskişehir'in Seyitgazi ilçesinde çıkıp Afyonkarahisar'a sıçrayan orman yangınında şehit olan orman işçileri 26 yaşındaki Sercan Ütni ve 23 yaşındaki Hilmi Şahin için Denizli'de tören düzenlendi.

Şehit Şahin ve Ütni'nin Türk bayrağına sarılı tabutu, mesai arkadaşlarının omuzlarında Pamukkale ilçesindeki Denizli Orman Bölge Müdürlüğü bahçesine getirildi.

Burada saygı duruşundan bulunuldu, şehitlerin öz geçmişlerinin okunmasının ardından dua edildi. Törene katılan bazı orman çalışanları gözyaşı döktü.

Şehitlerin naaşı daha sonra orman muhafaza memurlarının omuzlarında cenaze nakil aracına kadar taşındı.

Cenazeler toprağa verilmek üzere Beyağaç ilçesine götürüldü.

ŞEHİT ALPEREN ÖZCAN ANKARA'DA TOPRAĞA VERİLDİ

Eskişehir’deki orman yangınına müdahale sırasında ters rüzgarla alevlerin arasında kalıp şehit olan Arama Kurtarma Derneği (AKUT) gönüllüsü 22 yaşındaki Alperen Özcan’ın cenazesi, Ankara Adli Tıp Kurumu'ndaki kimlik tespiti ve DNA analizinin ardından ailesine teslim edildi.

Cenaze, Ahmet Hamdi Akseki Camisi’nde düzenlenen törenin ardından Ankara'nın Polatlı ilçesine bağlı Kuşçu köyüne getirildi.

Şehidin annesi tabuta sarılıp 'annem' diyerek gözyaşlarına boğuldu.

Cenaze, burada da düzenlenen törenin ardından Kuşçu Köyü Mezarlığı'na defnedildi.

"ÇOK YARDIMSEVER BİRİYDİ ZATEN"

Özcan'ın amcası Bekir Özcan, "Çok yardımsever biriydi zaten Kahramanmaraş depreminde de 15 gün görev yaptı. Üniversite öğrencisiydi. Bu ölümü hiç hak etmedi. Çocukluğu Sincan'da Polatlı'da geçti devamlı gidip geliyordu. Yangına babası göndermek istememiş, o da ben taksi tutar yine giderim demiş. Babası götürürken ağırdan almış acaba geç kalır da gidemez mi diye. Sanki babasının içine doğmuş, Babası yavaş götürdüm fakat yine yetişti dedi" diye konuştu.

ONLARDAN GERİYE KAHRAMANLIK HİKAYELERİ KALDI 

Yangında hayatını kaybeden alev savaşçılarından Muharrem Can'ın Türk Havacılık Uzay Sanayii AŞ'de (TUSAŞ) başmühendis olarak görev yaptığı ortaya çıktı.

AKUT gönüllüsü Muharrem Can'ın arkadaşı Orhan Kızıltepe'de acı haber üzerine soluğu Ankara Adli Tıp Grup Başkanlığı'nda aldı. Muharrem Can'ın 20 yıllık arkadaşı olduğunu belirten Kızıltepe "Şehidimiz Muharrem, benim 20 yıllık dostumdu. Ankara'da yalnız yaşıyordu ve bekardı. 15 yılı aşkın süredir AKUT'ta gönüllüydü. Sayısız operasyonlara katıldı. Depremden yangına ve sel felaketine kadar her türlü operasyonda görev aldı. Aynı zamanda baş mühendis olarak görev yapıyordu. Önemli projelerde görev alıyordu orada da. Kendisine yakıştıramadık maalesef" dedi.

6 ŞUBAT'TA DA DEPREM BÖLGESİNE KOŞMUŞ

Can'ın hayalinin insanlara yardım etmek olduğunu belirten Kızıltepe, "6 Şubat depreminde de birçok ilde yine farklı illerde enkazda çalışmalar yaptı. Maddi ve manevi yardımını esirgemezdi. Gerçekten çok kıymetliydi. Bu vatan milleti adına çok faydalı bir insandı. Çok büyük bir kayıp gerçekten. Ölümü kendisine hiç yakıştıramıyorum" ifadelerini kullandı.

6 ŞUBAT DEPREMİNDE ADIYAMAN'A KOŞMUŞ

Yangında şehit olan diğer AKUT gönüllüsü olan endüstri mühendisi Eren Arslan'ın hikayesi de milyonları ağlattı.

Oğlunun Kahramanmaraş merkezli depremlerde de Adıyaman'a gönüllü giderek insanları kurtarmaya çalıştığını anlatan Arslan'ın babası Gürsel Arslan anlattı.

Acılı baba Arslan,"Oğlum her yere gidiyordu. En son Adıyaman depremine gitti. Bir ay sonra geldi. Elleri tırnakları mosmordu. Evde hiç durmuyordu. Orman yangınına da bize haber vermeden gitti. Ulaşmaya çalıştık ulaşamadık. Yangınla ilgili bir söylemedi bize.Endüstri mühendisiydi, yeni ofis açmıştı. Ofisi yeni açtığı halde 20 günlük Akut'un eğitimine katıldı. Oğlum bu işin yürümesi lazım dedim. Bana bu işi bir şekilde yürütürüm AKUT'un eğitimi daha önemli dedi. 20 günlük eğitim aldı. Hep böyle yardımseverdi. Böyle bir oğlumun olması gurur verici. Dün akşam kızımla konuştum, baba niye ağlıyorsun abim cennete gitti dedi. Bak kuşları, ağaçları kurtardı dedi. 16 yaşındaki kızım bizden metanetli duruyor ama biz duramıyoruz maalesef" diyerek ağladı. 

TAM BİR DOĞA SEVDALISIYDI 

Orman şehitlerinden Eyüp Dereli de evli ve iki çocuk babasıydı. Eyüp Dereli'nin şehit olduğu haberi gece yarısı Tepebaşı ilçesi Çamlıca Mahallesi'nde oturan Salih ve Habibe Dereli çiftine verildi. Oğullarının orman yangınında şehit olduğunu öğrenen Dereli çifti ile şehidin ikizi Faik Dereli, eşi Eda Dereli gözyaşlarını tutamadı.

BELEDİYEDE İŞÇİYDİ

Şehit Eyüp Dereli'nin daha önce belediyede dozer operatörlüğü yaptığı ve 5 yıl önce doğaya olan sevgisi nedeniyle orman teşkilatına geçiş yaptığı öğrenildi. Şehit Eyüp Dereli'nin baba evinin olduğu Çamlıca Mahallesi'ndeki evinin önüne taziye çadırı kuruldu. İkiz kardeşi Faik Dereli, gözyaşlarıyla taziyeleri kabul ederken, Eyüp Dereli'nin ağaçları ve ormanı çok sevdiğini, görevini bu nedenle gururla sürdürmeye çalıştığını söyledi. Şehit Dereli için ikindi namazının ardından kent merkezindeki Reşadiye Camii'nde cenaze namazı kılınacağı ve Kanlıpınar Şehitliği'nde toprağa verileceği belirtildi.