Cumhuriyet'in 100'üncü yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün üç önemli kitabı

Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü yılında, Mustafa Kemal Atatürk'ü daha yakından tanımak için kendisinin kaleme aldığı üç kitabını yakından tanıyalım.

Atatürk'ün meclis açılış konuşmalarını içeren Türkiye'nin İlk Yılları ölümsüz eseri Nutuk ve İzmir'de Türkiye'nin Geleceği üzerine halkla sohbetini içeren kitabı her Türk gencinin okuması gerekiyor. 

Cumhuriyet'in 100'üncü yılına özel yayınlanacak olan kitapları tanıyalım...

Bir ülkenin kendini var etme çabası: Türkiye'nin İlk Yılları 

Türk­iye'ni­n İlk Yılları'nda yeni­ kurulan Türk­iye Cumhuriyeti'ndeki tüm yenilikler ve b­ir ülkeni­n kendi­n­i var etme çabasını yıl yıl, adım adım kurucusunun ağzından dinliyoruz.

Türkiye'nin İlk Yılları, Atatürk'ün 1924-1938 arasında yaptığı, büyük çoğunluğu meclis açılış konuşmalarından oluşan bir kitap. Yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ndeki tüm yenilikleri, eğitimden sanayiye, tarımdan şehirciliğe, ekonomiden diplomatik ilişkilere tüm gelişmeleri, kısacası bir ülkenin kendini var etme çabasını yıl yıl, adım adım kurucusunun ağzından dinliyoruz.

Mustafa Kemal Atatürk'ün 1 Mart 1924'te Millet Meclisi kürsüsünden yaptığı konuşmayla açılan bu kitap, 1 Kasım 1938'de Atatürk adına Celal Bayar'ın okuduğu nutukla son buluyor.

Sayfa: 104

Kitaptan bir bölüm;

"Efendiler, geçen yıl sırasında dış siyasetimiz barış ve sakinlik vadisinde sürekli ilerleme göstermiştir. Felaketli senelerin son izleri olan askerî işgaller tamamen son buldu. Vatanın fiilen tamlığını vücuda getiren bu olaylar, milletin tarihinde daima mecburiyetiyle fakat özgüven ve iftiharıyla yaşayacaktır."

Bir ülke, bir lider, bir başyapıt: Nutuk

  Atatürk'ün 1927'de meclis kürsüsünden verdiği nutkun yazıya dökülmüş hali olan Nutuk, 1934 baskısının tıpkıbasımı olarak hazırlandı.  Nutuk'un girişince şöyle başlıyor Atatürk;

Hepimizin bildiği bu cümlelerle açılan Nutuk bir milletin yeniden doğuş hikâyesinin kurtarıcısının gözünden anlatıldığı, Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en temel metinlerinden biri. Bağımsızlığa giden yollarda neler yaşandığını, Kurtuluş Savaşı'nı ve cumhuriyetin ilanını Atatürk'ün değerlendirmeleriyle bu eşsiz eserde yıllardır okuyoruz ve okumaya devam edeceğiz.

"1919 senesi Mayıs'ının 19. günü Samsun'a çıktım. Vaziyet ve manzara-i umumiye:

Osmanlı Devleti'nin dahil bulunduğu grup, Harb-i Umumi'de mağlup olmuş, Osmanlı ordusu her tarafta zedelenmiş, şeraiti ağır bir mütarekename imzalanmış. Büyük Harp'in uzun seneleri zarfında millet yorgun ve fakir bir halde. Millet ve memleketi Harb-i Umumi'ye sevk edenler, kendi hayatları endişesine düşerek memleketten firar etmişler. Saltanat ve hilafet mevkisini işgal eden Vahdettin, mütereddi, şahsını ve yalnız tahtını temin edebileceğini tahayyül ettiği deni tedbirler araştırmakta. Damat Ferit Paşa'nın riyasetindeki kabine; âciz, haysiyetsiz, cebin, yalnız padişahın iradesine tâbi ve onunla beraber şahıslarını vikaye edebilecek herhangi bir vaziyete razı…"

  Bir liderin halkıyla sohbeti: Türkiye'nin Geleceği  

Türkiye'nin Geleceği, büyük badireler atlatmış bir halkın lideriyle samimi ilişkisini, liderin halkına hesap verebilirliğini göstermesi açısından önemli bir belge niteliğinde. 

Mustafa Kemal Atatürk'ün, 2 Şubat 1923'te İzmir'de yaptığı bu konuşma, nutuktan çok bir liderin halkıyla sohbeti olarak okunabilir. İzmir'in kurtuluşundan kısa bir süre sonra yapılan bu toplantıda Atatürk, farklı kesimlerden insanlara hayalindeki Türkiye'yi anlatır, eğitimden kadın haklarına, dinden askeriyeye çeşitli konulardaki düşüncelerini halkla paylaşır.

İzmir konuşması, büyük badireler atlatmış bir halkın lideriyle samimi ilişkisini, liderin halkına hesap verebilirliğini göstermesi açısından da önemli bir belge.

Sayfa: 104

"Benim gördüğüm manzara"

"Hakikaten benim gördüğüm manzarayı gördükten sonra yapılacak şey, derhal bütün kuvvetimizi, bütün önemli vasıtalarımızı, bütün servet kaynaklarımızı -ki İstanbul'da toplanmıştı- bunların tamamını bir an önce Anadolu'ya atmak ve derhal hükümeti Anadolu'ya nakletmek, ateşkes hükümlerine aykırı yapılan en ufak bir harekete karşı derhal kuvvet kullanmak gerekiyordu. Ve ben onu yapmak istiyordum."

Kitap sayfası için iletişim:

ergul.tosun@ensonhaber.com