Yazar Uğur Demircan'dan dokunaklı roman: Makas
Yazdığı öykülerle adını kısa sürede duyuran Uğur Demircan, Kilim ve Örtü adlı öykü kitaplarından sonra romana yöneldi. Demircan'ın Makas romanı, dokunaklı ve okunası bir eser olmasıyla öne çıkıyor.
Modern Türk edebiyatının yükselen kalemlerinden olan Uğur Demircan yazmaya, üretmeye devam ediyor. Çeşitli dergilerde yayınladığı öykülerle tanıdığımız Demircan, Kilim ve Örtü adlı iki öykü kitabı da edebiyatımıza armağan etti. Yaşadığımız çağın tanıklarıdır yazarlar. Uğur Demircan da bu tanıklığa yazdıklarıyla şahitlik ediyor.
Mahal Yayınları etiketiyle geçtiğimiz haftalarda yayınlanan Makas, yazarın yeni bir ürünü. Uğur Demircan okurlarına sürpriz yaptı desek yeridir. Güzel öyküleriyle tanıdığımız Demircan, bu sefer romanla karşımızda. Yazarın her zamanki titizliğinin ürünü olan Makas'ı çok seveceksiniz.
Edebiyatımıza yeni bir soluk getirmeye amaçlayan Demircan, okurlarını yeni maceraya sevk ediyor. Uğur Demircan, Türk edebiyatının önemli mihenk taşlarından biri olmaya her zaman yazdıklarıyla kanıtlamış bir kalem ustasıdır.
Demircan kitabını şöyle anlatıyor;
"HERKESİN HİKAYESİ VARDIR"
"Herkesin bir hikâyesi vardır ama hikâyelerin de kendine ait rotaları... Ve bazı yollar keskin bir makasla değişir. Makas, sıradan insanları sıra dışı bir kesişme noktasında buluşturuyor. Aşk, hayal kırıklığı, geçmişin izleri ve kaçınılmaz olan makas değişimleri... Makas, şehirlerin birbirine benzemez sokaklarında yürürken insanın kendi içindeki tanıdık boşlukla karşılaşmasını anlatıyor. Hiçbir şey tesadüf değil ya da belki her şey öyledir."
Sayfa: 112
Kitaptan tadımlık bir bölüm sunuyoruz;
"ARTIK HİÇBİR ŞEY YOKTU"
"Her şey bir anda uzaklaştı Yavuz'dan; her şey küçüldü, silindi. Varlar yok olmaya meyletti, çoklar hiç olmaya. Nesneler hacimlerini yitirmeye başladı. Fikirler anlamlarını. Renkler yoktu artık; sesler yoktu. Doğduğu kasaba yoktu artık. Toz toprak içindeki çocukluğu, korkup kaçtığı çoban köpekleri, badem çalarken düştüğü ağaçlar yoktu. İlk aşkı, ilk kavgası, dersten kaçıp içtiği sigarası, asker düğününde yaktığı kınası, annesi, babası, neden mutsuz olduğunu hiç anlamadığı karısı yoktu. Artık hiçbir şey yoktu. Yok bile yoktu. Kainat, 'Ol'dan öncesine dönmüştü adeta. Bir patlamayla başlayan evren, bir patlamayla bitmişti sanki. Kıyamet-i Kübra değilse de Kıyamet-i Suğra buydu işte."
Yazar Uğur Demircan
UĞUR DEMİRCAN'A DAİR...
Uğur Demircan, 1976 yılında Seydişehir' de doğdu. Kamu Yönetimi mezunu, Türk Dili ve Edebiyatı öğrencisi. Eşi ve kızı ile birlikte İzmir'de yaşıyor. Deneme ve öyküleri Varlık, Türk Dili, Kurşunkalem, Edebiyat Atölyesi Dergisi, Öykü Gazetesi, Hece Öykü, Yediiklim gibi dergilerde ve fanzinlerde basıldı, oggito, trendekiyabancı, ishakedebiyat, Bakırdan, kirpiedebiyat gibi elektronik medyada yayınlandı, Youtube, Spotify, iTunes, Google Podc vb ortamlarda podcast ve radyo tiyatrosu olarak seslendirildi. Son iki yıldır yayın kurulunda yer aldığı Yük Edebiyat dergisi, Kilim'in tefrikalar halinde yer aldığı ilk mecra aynı zamanda. Yazarın yayınlanmış üç kitabı bulunmaktadır.