Aşk tesadüfleri sevmiyor: Ruh sağlığı partner seçimini etkiliyor
Bilim insanları, çiftlerin ruh sağlığı profillerinde dikkat çekici benzerlikler bulunduğunu belirtiyor. Bulgular, aşkı tek başına ruh sağlığının belirlemediğini ancak seçimlerimiz üzerinde önemli bir yere sahip olduğunu gösteriyor.
Aşkı tek bir nedene indirgemek mümkün değil...
Aşkın nasıl şekillendiği, kime aşık olduğumuzun hangi etkenlere bağlı olduğu yüzyıllardır merak ediliyor.
Genetik faktörlerden kişilik özelliklerine, sosyal çevreden kültürel normlara kadar pek çok unsur bu süreçte etkili oluyor.
ÇİFTLER RUH SAĞLIĞI AÇISINDAN BİRBİRİNE BENZİYOR
Son yıllarda yapılan geniş ölçekli çalışmalar ise ilgi çekici bir ayrıntıya işaret ediyor: Çiftler, ruh sağlığı açısından da birbirine benziyor.
Depresyon, anksiyete ya da bipolar bozukluk gibi tanılar eşler arasında beklenenden daha sık görülüyor.
Bu bulgu, partner seçiminde ruhsal durumun göz ardı edilemeyecek bir etken olduğunu ortaya koyuyor.
EŞLER ARASINDA PSİKİYATRİK BAĞLANTI BULUNUYOR
Yapılan araştırmalar, eşler arasında psikiyatrik bozukluklarda bağlantı bulunduğunu gösteriyor.
Depresyon, anksiyete, obsesif kompulsif bozukluk ve bipolar bozukluk gibi durumların çiftlerde rastgele dağılımdan daha sık birlikte görüldüğü saptanıyor.
Bulgular farklı kültürlerde tekrarlanıyor ve bunun küresel bir eğilim olabileceğine işaret ediyor.
BENZER KİŞİLER SEÇİLME NEDENİ
1. Benzer eş seçimi: İnsanlar bilinçli ya da bilinçsiz şekilde kendilerine benzeyen kişilere yöneliyor.
Ruhsal belirtiler ve kişilik özellikleri de bu tercihe dahil olabiliyor.
2. Ortak çevre ve sosyal ağlar: Benzer yaşam koşullarına sahip olan, aynı çevrede bulunan kişiler daha kolay bir araya geliyor.
Bu da ortak risk faktörlerini paylaşımlarını kolaylaştırıyor.
3. Zamanla benzeşme: Uzun süre birlikte yaşayan çiftlerin duygu düzenleme biçimleri, yaşam alışkanlıkları ve davranışları giderek birbirine yaklaşıyor.
Bu süreç ruh sağlığı benzerliğini artırıyor.
BAĞLANMA STİLİ VE ÇEKİM ARASINDAKİ İLİŞKİ
Ruh sağlığı ile partner seçimi arasındaki köprüyü bağlanma stilleri kuruyor.
Çocuklukta gelişen bağlanma biçimleri, yetişkinlikte ilişki tercihlerine yansıyor.
Güvenli bağlanan kişiler yakınlıktan kaçınmazken, kaygılı veya kaçıngan bağlanan bireyler farklı ilişki dinamikleri yaşıyor.
Bu durum, kimi insanlara neden daha çok çekildiğimizi açıklayan unsurlardan biri olarak öne çıkıyor.