Gaziantep'in saklı hazinesi: Rumkale

Gaziantep’in Yavuzeli ilçesinde, Fırat Nehri ile Merzimen Çayı’nın birleştiği noktada yer alan Rumkale; tarihi derinliği, doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekleyen önemli bir kültürel miras alanı olarak dikkat çekiyor. Binlerce yıllık geçmişiyle farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan bu kale, ziyaretçilerine eşsiz bir deneyim sunuyor.

Eşsiz manzarası ve doğal güzelliği ile ziyaretçileri hayran bırakıyor...

Rumkale, Gaziantep’in Yavuzeli sınırlarında yer alan, dik kayalıklar üzerine kurulmuş tarihi bir kaledir. Fırat Nehri ile Merzimen Çayı’nın kesişiminde yükselen bu yapı, geçmişten günümüze pek çok medeniyetin izlerini taşıyor.

Geç Roma’dan Osmanlı’ya uzanan tarihsel süreci boyunca hem dini hem askeri merkez olarak kullanılmıştır.

Bugün Birecik Baraj Gölü’nün oluşturduğu sularla çevrili olan Rumkale, yarımada görünümüyle ziyaretçilerine tarih ve doğanın bütünleştiği bir manzara sunuyor.

TARİHİ DOKU VE MİMARİ ÖZELLİKLER

Rumkale, Geç Roma döneminde askeri öneme sahipken, Bizans döneminde bir manastır merkezine dönüşmüştür.

11. yüzyıldan itibaren Ermeni Krallığı döneminde ise önemli bir inanç merkezi hâline gelmiştir.

1292 yılında Memlükler tarafından ele geçirilen kale, 1516 yılında Osmanlı topraklarına katılmış ve uzun süre stratejik bir savunma noktası olarak varlığını sürdürmüştür.

DİNİ YAPILAR VE KALINTILAR

Kalenin içinde Aziz Nerses Kilisesi ve Barşavma Manastırı gibi yapılar bulunmaktadır. Bunun yanı sıra su sarnıçları, kuyular, hendekler ve savunma duvarları gibi 12. ve 14. yüzyıla ait pek çok kalıntı günümüze ulaşmıştır.

Antik dönem kaynaklarında Hz. İsa’nın havarilerinden Yohannes’in burada inzivaya çekildiği ve İncil nüshalarının çoğaltıldığı rivayet edilmektedir.

STRATEJİK KONUM

Üç tarafı suyla çevrili olan kale, doğal savunma avantajı sayesinde yüzyıllar boyunca işgal edilmesi zor bir yapı olmuştur. Merzimen Çayı ile Fırat Nehri’nin birleşiminde, yüksek kayalıklar üzerine inşa edilmiştir.

Doğudan ve batıdan olmak üzere iki ana giriş kapısıyla erişim sağlanan kale, doğal bir ada görünümündedir.

KÜLTÜREL VE ARKEOLOJİK ÖNEM

PİSKOPOSLUK MERKEZİ

1179 yılında, Ermeni Apostolik Kilisesi’ne bağlı olarak Hromkla Piskoposluğu burada kurulmuştur.

Aynı yıl, önemli bir sinoda ev sahipliği yapan Rumkale, bu dönemde Orta Çağ el yazmalarının üretildiği bir kültürel merkez hâline gelmiştir.

OSMANLI DÖNEMİ TANIKLIĞI

Osmanlı döneminde kale çevresi yoğun yerleşime sahipti. Ancak 1832 yılında Mısır Valisi İbrahim Paşa’nın bölgeye düzenlediği saldırı sonucunda kale büyük ölçüde tahrip edilmiş ve yerleşim terk edilmiştir.

17. yüzyılda Evliya Çelebi, seyahatnamesinde Rumkale içinde cami, hamam ve han gibi yapılar bulunduğunu belirtmiştir.

BİNLERCE YILLIK GEÇMİŞİ BARINDIRIYOR

Rumkale, yalnızca bir askeri yapı değil; aynı zamanda bir kültür ve inanç merkezi olarak da binlerce yıllık geçmişi barındırıyor.

Fırat’ın serin suları ile çevrelenmiş bu kale, hem doğal peyzaj hem de mimari miras bakımından dikkat çekicidir.

Özellikle dinî tarihe ve Orta Çağ sanatına ilgi duyanlar için Rumkale önemli bir ziyaret noktasıdır. Az bilinen bir değer olması, keşif duygusunu daha da güçlendirir.

EŞSİZ BİR KÜLTÜR HAZİNESİ

Rumkale, Gaziantep’in tarihi zenginliğini taşıyan, suyla çevrili konumuyla görsel bir şölen sunan ve geçmişin izlerini bugüne taşıyan saklı bir kültür hazinesidir.

Hem tarih hem doğa yolculuğu yapmak isteyen herkesin Rumkale’yi keşfetmesi öneriliyor.