Manazarası ayrı hikayesi ayrı güzel: İstanbul'daki 5 kule

İSTANBUL...

Güneş batarken belirginleşen cami minareleri, denizin sularını yarıp geçen tarihi vapurlar ve Tarihi Yarımada’da heybetli bir şekilde sıralanmış yedi tane muazzem tepe...

Adına şiirler, şarkılar, sözler yazılan güzel İstanbul...

Güzelliğiyle herkesin aklını başından alan, dünyanın başkenti ve turistlerin gözdesi İstanbul, seyrine doyulmaz bir şehir.

Birbirinden farklı semtleri ile İstanbul, koca bir tarihe ev sahipliği yapıyor. Bizans döneminden bu zamana kadar binlerce hikayeyi barındıran İstanbul, birçok sırrın da kapısını aralıyor.

Her mahallesi ve semti ile tarih kokan İstanbul, derdinize de ortak oluyor.

Hem dertlere neden olan hem de derdinizi denize dökmenizi sağlayan mukaddes şehir, bazı kuleleriyle de büyülüyor.

Bu kulelere bakıp, güzelliğine hayran kalıp geçmeyelim. Çünkü hikayeleri sizi daha çok etkileyecek.

Bu kulelerin hikayelerine hakim olduktan sonra gezmek ve görmek daha ilgi çekici bir hale gelecek.

O zaman sırayla başlayalım bakalım;

Kız Kulesi: Boğazın nadide incisi

Kız Kulesi'nin tarihi çok eski çok...

Öyle ki MÖ. 5. yüzyıla dayanıyor. Şu sıralar restorasyon döneminde olan Kız Kulesi, 12. yüzyıla gelindiğinde Doğu Roma İmparatoru I. Manuel Komnenos tarafından savunma amaçlı yaptırılıyor.

Kız Kulesi yaptırıldıktan sonra gümrük istasyonu, sürgün noktası, deniz feneri gibi işlevlerde kullanılıyor.

Bununla kalmayan Kız Kulesi eski zamanlarda da İstanbul Boğazı’ndan geçen gemilerden vergi alınan bir nokta olarak biliniyor. 1509 yılındaki depremle büyük hasar gören kule, onarıldıktan sonra 1721 yılında yanıyor.

Ayrıca Kız Kulesi ile ilgili bir de efsane var. Bunlardan en meşhur olan kralın kızıyla ilgili hikaye. Bir falcı tarafından kızını bir yılan sokacağı ve öleceği söylenen kral, kızını korumak için bu kuleyi inşa ettiriyor.

Kral, kızını buraya yerleştirdikten sonra kuleye gönderilen yiyecek sepetlerinin birinden yılan çıkıyor ve prensesi öldürüyor.

Kız Kulesi "Nerede" diye soranlar için;

İstanbul'un Üsküdar ilçesinde, Salacak açıklarında küçük bir ada üzerine inşa edilmiş olan Kız Kulesi, İstanbul Boğazı üzerinde yer alıyor.

Adres: Salacak Mevkii, Üsküdar 34668 / İstanbul

Kız Kulesi'ne Üsküdar Salacak ve Kabataş üzerinden yapılan tekne seferleri ile ulaşabilirsiniz.

Galata Kulesi: Aşıkların kavuşma noktası

Galata Kulesi'ne birlikte çıkan aşıkların evlendiğine inanılır... Öyle büyülü bir yerdir Galata.. Her şarkıya, her klibe de konuktur aynı zamanda.

Bizans İmparatorluğu ile ittifak halinde olan Cenevizliler tarafından 1335-1349 yıllarında inşa edilen Galata Kulesi, Osmanlı İmparatorluğu’nun İstanbul’u fethiyle beraber levazım ambarı, yangın gözetleme kulesi ve savaş esirlerini tutma gibi birçok farklı görev için kullanılıyor ve onarılıyor.

1509 yılında büyük bir deprem ve 1831 yılında ise büyük bir yangın geçiren Galata Kulesi, mimari açıdan bazı değişimlere uğruyor. 1965-1967 yıllarındaki restorasyon çalışmalarıyla turistik bir yapı haline getirilen Galata Kulesi, 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne dahil edildi.

Bu kadar güzel olan Galata Kulesi hakkında hikaye hiç olmaz mı? Elbette var...

Tahta kanatlar takarak uçma denemesi gerçekleştiren Hezarfen Ahmet Çelebi, karşı kıyıdaki Üsküdar’a ulaşıp Galata’nın Kız Kulesi’ne yazdığı aşk mektuplarını beraberinde götürüyor.

Ancak rüzgarla beraber mektuplar Hezarfen Ahmet Çelebi’nin elinden boğazın sularına düşüyor. Bu hikaye en bilinenler arasında yer alıyor.

Galata Kulesi'nin yerini soranlar için;

Galata Kulesi, İstanbul'un Beyoğlu ilçesinde, Bereketzade Mahallesi'nin Galata bölümünde yer alıyor. Şehrin Avrupa tarafına inşa edilmiş olan Galata Kulesi, Şişhane-Karaköy arasında Boğaz'a hakim bir konumda yer alıyor.

Adres: Bereketzade Mb. Büyük Hendek Caddesi, No: 2, Galata / Beyoğlu / İstanbul

Beyazıt Kulesi: Haber merkezi

1749 yılında Beyazıt semtinde ahşap olarak inşa edilen Beyazıt Kulesi, şehirde sık sık meydana gelen yangınları gözetlemek ve haber vermek gibi kutsal bir göreve sahip.

Nöbet, işaret ve sancak katları olmak üzere üç bölümden oluşan kulenin gözetleme yerine kadar çıkan merdivenler ise 180 basamaktır.

Daha önce birkaç kez yanan Beyazıt Meydanı’na bakan bölümünde II. Mahmud tuğralı bir kitabe yer alıyor.

Beyazıt Kulesi’nin bir diğer önemi ise İstanbullulara uzun süre ertesi gün havanının nasıl olacağını bildirmesi. Kulenin mavi renkte aydınlatılması ertesi gün havanın açık olacağını, yeşil renk yağmurlu havayı, sarı renk sisi ve kırmızı ise havanın karlı olacağını ifade ediyor.

Mermer Kule: İstanbul'un en eskisi

Mermer Kule, İstanbul'da yer alan kulelerin en eskilerinden birisidir. Ayrıca İstanbul Deniz Surları’nın Theodosius Surları olarak bilinen İstanbul Kara Surları ile kesiştiği noktada yer alıyor.

Merkezi bir avlu ve mermer bloklardan dört katlı bir şekilde inşa edilen kulenin tarih boyunca farklı amaçlarla kullanıldığı biliniyor.

Kulede yer alan mazgallar, surlar ve rampalar askeri amaçlı kullanıldığını işaret ederken sonradan iç kısmına eklenen sarnıçlar ve çeşitli mimari detaylar konut olarak da kullanıldığını düşündürüyor.

Ziyarete açık olan kule günümüzde, İ.B.B. Soğanlı Bitkiler Parkı’nın güney ucunda bulunuyor.

En şık mimari: Dolmabahçe Saat Kulesi

Bezmialem Valide Sultan Camii ile Dolmabahçe Sarayı Saltanat Kapısı arasında yer alan kule, gece ışıklandırmalarıyla bambaşka bir hale bürünüyor.

1890-1895 yılları arasında II. Abdülhamid tarafından inşa ettirilen kule, o tarihten bu yana İstanbul’daki kuleler içinde en şık mimariye sahip olmasıyla dikkati çekiyor.

Saray mimarı Sarkis Balyan tarafından Neobarok ve Ampir tarzında yapılan kule, 27 metre yükseliğinde ve 4 katlı. Ayrıca tam 94 basamaktan oluşuyor.

Her bir cephesinde saat bulunan kule, Beşiktaş Stadyumu, İstanbul Boğazı ve Dolmabahçe Sarayı ile beraber şehrin en güzel görünüme sahip noktalarından birini oluşturuyor.